KAİDESİZLİK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KAİDESİZLİK harflerini içeren 5 harfli 42 kelime bulunuyor. 5 harfli KAİDESİZLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

DİZEL10, DİZEK10, DİKİZ10, ESKİZ9, EKSİZ9, SEKİZ9, ASİDE8, ALİZE8, DİKSE8, DİLSİ8, İZALE8, İZLEK8, KİLİZ8, LADES8, SİDİK8, SADİK8, AKİDE7, DELİK7, DAKİK7, DİLEK7, DİKEL7, İDEAL7, KAİDE7, LADİK7, ESKİL6, EKSİK6, İSALE6, KİLİS6, KİLSİ6, KESKİ6, KESİK6, LASKİ6, SİLKİ6, SİLİK6, SİKKE6, SALİK6, SAKİL6, SEKİL6, EKİLİ5, İKİLİ5, KİKLA5, KELİK5


EKİLİ


[sıfat]
  • Ekilmiş olan, mezru

    Ekili tarla.


İKİLİ


[sıfat]
  • İki parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden iki tane bulunan

    İkili koltuğun kenarındaki ufacık, simsiyah delik, bebeği görmeye gelen bir akrabanın sigarasının külünden hatıraydı. - Elif Şafak

[isim] [müzik]
  • İki çalgı veya iki ses için düzenlenmiş müzik parçası, düet
[isim]
  • İki kişiden oluşmuş topluluk
[isim]
  • İkili bahis

    İkili, bir liraya iki yüz yirmi lira verdi. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikili oynamak

Birleşik Kelimeler: ikili averaj, ikili bahis, ikili çatı, ikili kök, ikili sigorta, ikili ünlü, ikili yatak, sıralı ikili


KİKLA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KELİK


[isim] [halk ağzında]
  • Eski ayakkabı

ESKİL


[isim]
  • Aksaray iline bağlı ilçelerden biri

EKSİK


[sıfat]
  • Bir bölümü olmayan, noksan, natamam

    Bu kitap eksik, baş tarafı yok.

[isim]
  • İhtiyaç duyulan şey

    Aynı zamanda, eski dönem edebiyatımızın sohbet ve mülakat türlerinde boşluk olan eksiğini tamamlıyordu. - Ahmet Kabaklı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • eksik çıkmak
  • eksik doğmak
  • eksik etmemek
  • eksik gelmek
  • eksik olma!
  • eksik olmamak
  • eksik olmasın
  • eksik olsun

Birleşik Kelimeler: eksik artık, eksik etek, eksik gedik, tahtası eksik, yuları eksik


İSALE (Kelime Kökeni: Arapça isāle)


[isim] [eskimiş]
  • Akıtma

KİLİS


[isim]
  • Türkiye'nin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

KİLSİ


[sıfat]
  • Kili andıran, kile benzeyen, kil gibi

KESKİ


[isim]
  • Ağaç, taş, metal vb.ni yontmaya yarayan, bir ucu keskin çelik araç

KESİK


[sıfat]
  • Kesilmiş olan, maktu

    Biri saçları kesik, gözleri ayrık, dişleri dökük fakat çok dinç ve güzel bir nineydi. - Halide Edip Adıvar

[isim]
  • Çökelek
[isim]
  • Gazete, dergi vb.nden kesilmiş yazı, kupür

    İçinde bir gazete kesiği var. - Falih Rıfkı Atay

[isim]
  • Kesilmiş olan yer

    Parmağındaki kesikler.

[spor]
  • Takım kadrosuna alınmamış (oyuncu)
[argo]
  • Parası olmayan
[argo]
  • Tutkun, hayran
[isim] [halk ağzında]
  • Tarla, bağ ve bahçe çevresine açılan hendek

Birleşik Kelimeler: kesik hava, kesik kelime, kesik Kerem, kesik kesik, kesik koni, kesik piramit, kesik prizma, kulağı kesik


LASKİ (Kelime Kökeni: Arapça lasḳī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Yakı ile ilgili

SİLKİ


[isim]
  • Uykuda sıçrama

SİLİK


[sıfat]
  • Üstündeki yazı veya çizgiler silinmiş, bozulmuş, aşınmış olan

    Silik para. Silik yazı.

[mecaz]
  • Kendini gösteremeyen, dikkati çekmeyen veya önemli ve belirli olmayan
[zarf]
  • Kendini gösteremeden

    İşte, bu şahsiyetin yanında ötekiler âdeta silik ve sinmiş kalıyordu. - Ruşen Eşref Ünaydın

Birleşik Kelimeler: sapı silik


SİKKE (Kelime Kökeni: Arapça sikke)


[isim] [eskimiş]
  • Madenî para
[isim] [halk ağzında]
  • Hayvanları bağlamak için yere çakılan demir veya ağaç kazık
[isim]
  • Mevlevi dervişlerinin giydikleri yüksek ve tepesi düz keçe külah

    Onun peşi sıra, hepsi de babamın eski müridi olan altı derviş göründü; sikkeler, tennureler, destegüller kuşanmış olarak. - Elif Şafak