KADROLANDIRMAK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KADROLANDIRMAK harflerini içeren 5 harfli 116 kelime bulunuyor. 5 harfli KADROLANDIRMAK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ADAMI9, DONMA9, DONAM9, DOLMA9, DOLAM9, DAMLI9, ODALI9, ARDIL8, ANDIK8, ADINA8, ADAMA8, ADALI8, DONRA8, DOLAR8, DOLAK8, DRAMA8, DAMLA8, DAMAR8, DAMAL8, DAMAK8, DALMA8, DILAK8, KADIN8, KADRO8, LANDO8, MAADA8, MANDA8, MARDA8, ORADA8, RADON8, ARDAK7, AROMA7, ADANA7, ALKIM7, DAKAR7, DALAN7, DALAK7, DAKKA7, IRMAK7, IRAMA7, KOMAR7, KONMA7, KOKMA7, KADAR7, KALIM7, KAKIM7, KIRMA7, KILMA7, LOKMA7, MIRRA7, MORAL7, MARON7, MAKRO7, NAMLI7, ORMAN7, ORALI7, ONMAK7, ONAMA7, OLMAK7, ROMAN7, RAKIM7, RADAR7, RANDA7, ARAMA6, ANMAK6, ANLIK6, ANLAM6, ANALI6, ALMAN6, ALMAK6, AKLIK6, AKKOR6, AKMAK6, AKMAN6, ALARM6, KONAK6, KOLAN6, KORNA6, KORAL6, KOALA6, KARIK6, KARIN6, KANIK6, KANLI6, KANMA6, KARLI6, KARMA6, KAMAN6, KALIN6, KALMA6, KALIK6, KAKAO6, KAKMA6, KIRAN6, MARKA6, MARAL6, MALAK6, MAKAK6, NOKRA6, ONLAR6, RAMAK6, RAKOR6, RAKAM6, ANLAK5, ARAKA5, ALKAN5, AKLAN5, AKALA5, ALAKA5, AKRAN5, KRANK5, KARAR5, KANAL5, KANKA5, KALAN5, KALAK5


ANLAK


[isim] [ruh bilimi]
  • Zekâ

ARAKA (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim] [bitki bilimi]
  • İri taneli bezelye

ALKAN (Kelime Kökeni: Fransızca alcane)


[isim] [kimya]
  • Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parafin

AKLAN


[isim] [coğrafya]
  • Sularını bir denize veya göle gönderen bölge, maile

    Karadeniz aklanı.


AKALA


[isim]
  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)


[isim]
  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka


AKRAN (Kelime Kökeni: Arapça aḳrān)


[isim]
  • Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür

    Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı. - Necati Cumalı


KRANK (Kelime Kökeni: İngilizce crank)


[isim] [teknik]
  • Bir motorda biyellerin doğrusal hareketini dairesel harekete çeviren dingil

Birleşik Kelimeler: krank mili


KARAR (Kelime Kökeni: Arapça ḳarār)


[isim]
  • Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı

    Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

[hukuk]
  • Herhangi bir durum için tartışılarak verilen kesin yargı, hüküm

    Yargıç kararı.

[müzik]
  • Türk müziğinde, taksim yaparken ana makama dönüş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karara bağlamak
  • karara kalmak
  • karar almak
  • karar altına almak
  • karara varmak
  • karar bulmak
  • kararında bırakmak
  • karar kılmak
  • karar vermek

Birleşik Kelimeler: kararname, bir karar, kavlükarar, nihai karar, orta karar, tashihikarar, ara kararı, arama kararı, gıyap kararı, görevsizlik kararı, göz kararı, hakem kararı, mahkeme kararı, takipsizlik kararı


KANAL (Kelime Kökeni: Fransızca canal)


[isim]
  • Bazı bölgeleri sulamak, kurutmak amacıyla veya gemilerin işlemesine elverişli, insan eliyle açılmış su yolu

    Süveyş Kanalı.

    Panama Kanalı.

[anatomi]
  • İçinden damar, sinir veya bir sıvı geçen yol
[coğrafya]
  • İki kıyı arasındaki dar ve derin deniz

    Mozambik Kanalı.

Birleşik Kelimeler: atmık kanalı, hava kanalı, öd kanalı, reçine kanalı, yarım daire kanalları


KANKA


[isim] [teklifsiz konuşmada]
  • Kardeş kadar yakın olan kimse

KALAN


[sıfat]
  • Kalma işini yapan
[isim] [matematik]
  • Bir çıkarmanın sonucu
[isim] [matematik]
  • Bölme işleminde bölünenden artan sayı

KALAK


[isim] [halk ağzında]
  • Burun, burun ucu

ARAMA


[isim]
  • Aramak işi, taharri

    Ankara'ya döner dönmez iş aramayı düşünüyordum. - Adalet Ağaoğlu

[hukuk]
  • Sanığın yakalanması veya suç belgelerinin elde edilmesi için bir kimsenin evinde, iş yerinde, üzerinde veya eşyasında yapılan araştırma işlemi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • arama yapmak

Birleşik Kelimeler: arama bülteni, arama emri, arama izni, arama kararı, arama motoru, arama ruhsatı, arama tarama, mayın arama tarama gemisi


ANMAK


[-i]
  • Birini veya bir şeyi akla getirerek sözünü etmek veya onu düşünmek, zikretmek, hatırlamak

    Onun bu fedakârlığını her yerde, her zaman minnetle anacağım. - Peyami Safa

[-i] [-le]
  • Bir armağanla birinin gönlünü almak