KABAHATLİ Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



KABAHATLİ harflerini içeren 5 harfli 34 kelime bulunuyor. 5 harfli KABAHATLİ kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kabahatli ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde Kabahatli olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

BAHAİ11, AHLAT9, AHLAK9, AHALİ9, HİLAT9, HALİK9, HALKA9, HALAT9, İTHAL9, İHATA9, İLHAK9, İLKAH9, KAHİL9, KAHTA9, LAHİT9, TALİH9, ABLAK7, BALTA7, BALAT7, BAKLA7, BATİK7, BATAK7, İKBAL7, KABİL7, KALBİ7, TABAK7, TABLA7, AKALA5, AKAİT5, ALAKA5, KATİL5, TALİK5, TALAK5, TAKLA5


AKALA


[isim]
  • Amerikan tohumundan yurdumuzda üretilen bir tür pamuk

AKAİT (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳāʾid)


[isim] [din bilgisi]
  • Bir dinin öğrenilmesi gereken inançlarının ve tapınma kurallarının tümü

ALAKA (Kelime Kökeni: Arapça ʿalāḳa)


[isim]
  • İlgi

    Sporla alakası var, dedimse öyle sıkı fıkı bir alaka değil. - Nazım Hikmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • alaka (veya alakasını) çekmek (veya toplamak veya uyandırmak)
  • alaka duymak
  • alakayı (veya alakasını) kesmek

Birleşik Kelimeler: kelalaka


KATİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳātil)


[isim]
  • İnsan öldüren kimse, cani

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[sıfat]
  • Öldürücü, ölüme neden olan

    Katil kurşun.

Birleşik Kelimeler: kanlı katil, kiralık katil

[isim]
  • Öldürme

Birleşik Kelimeler: katletmek, katliam


TALİK (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīḳ)


[isim] [eskimiş]
  • Asma, yukarı kaldırma
[sıfat]
  • Bu tür yazı ile yazılmış

    ... sonra üç de eski talik levha. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talik etmek


TALAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalāḳ)


[isim] [eskimiş] [hukuk]
  • Evliliğin sona ermesi, erkeğin karısını boşaması

Birleşik Kelimeler: talakıselase


TAKLA


[isim]
  • Elleri yere koyduktan sonra ayakları kaldırıp vücudu üstten aşırtarak öne veya arkaya yapılan dönme hareketi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takla atmak
  • takla attırmak

Birleşik Kelimeler: takla böcekleri, tepetakla, yıldırım takla


ABLAK


[sıfat]
  • Yayvan ve dolgun (yüz)

    Şarap kızılı vurmuş ablak yüzüyle öfkeli girdi içeri. - Orhan Kemal


BALTA


[isim]
  • Ağacı kesme, yarma, yontma vb. işlerde kullanılan ağaç saplı, demir araç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • baltadan kurtulmak
  • balta değmedik ağaç olmaz
  • balta değmemiş (veya girmemiş veya görmemiş)
  • balta olmak
  • baltası kütükten çıkmak
  • balta vurmak
  • baltayı taşa vurmak

Birleşik Kelimeler: baltabaş, ay balta, deli balta, sapsız balta, aşçı baltası, hacamat baltası


BALAT (Kelime Kökeni: Fransızca ballade)


[isim] [edebiyat]
  • Orta Çağ'da, üç bentten oluşan bir Batı şiiri türü
[müzik]
  • Batı'da, belirli danslara eşlik eden bir şarkı türü
[müzik]
  • Serbest biçimli, romantik, müzik araçlarıyla çalınan veya şarkı olarak okunan eser

    Schubert'in balatları.


BAKLA (Kelime Kökeni: Arapça bāḳilā)


[isim] [bitki bilimi]
  • Baklagillerden, yurdumuzun her yerinde yetiştirilen, yeşil kabuklu ve taneli bir bitki (Vicia faba)

    Evlerinin uğru bakla / Al beni koynunda sakla - Halk türküsü

[bitki bilimi]
  • Bu bitkinin yeşil ürünü veya kuru tanesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • bakla dökmek (veya atmak)
  • bakla kadar
  • baklayı ağzından çıkarmak

Birleşik Kelimeler: baklaçiçeği, bakla çiçeği, bakla falı, bakla içi, bakla kırı, acı bakla, akbakla, delice bakla, iç bakla, gâvur baklası, Hint baklası, koyun baklası, kurt baklası, Mısır baklası, sakız baklası, yaban baklası, Yahudi baklası


BATİK (Kelime Kökeni: Fransızca batik)


[isim]
  • Kumaş, deri veya kâğıt süslemede kullanılan bir yöntem
[sıfat]
  • Bu kumaştan yapılan (giysi)

BATAK


[isim]
  • Üzerine basıldığında çöken çamurlaşmış toprak

    İnsan bu kumda, bir batakta gibi yürür, ayağını güç çeker, her adımda bir günlük yol zahmeti duyar. - Falih Rıfkı Atay

[sıfat] [mecaz]
  • Hayır gelmez, yarar sağlamaz, batmış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • batağa saplanmak

Birleşik Kelimeler: batakhane, karabatak


İKBAL (Kelime Kökeni: Arapça iḳbāl)


[isim]
  • Baht açıklığı veya yüksek bir makama, duruma erişmiş olma durumu

    Aşk ile ikbal ile bahtiyar oldum diye / Hangi gafil sevinir, hangi şair yükselir? - Enis Behiç Koryürek

[tarih]
  • Odalık
[eskimiş]
  • İstek, arzu

    Çaya ikbal yok mu?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikbali sönmek

Birleşik Kelimeler: ikbal düşkünü, izzetüikbal


KABİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳābil)


[sıfat]
  • Olabilir

    Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi? - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabil değil

[sıfat] [eskimiş]
  • Türlü, gibi, benzer
[isim]
  • Tür, cins

Birleşik Kelimeler: bu kabîl