KÜLHANBEYLİK Harflerini İçeren 6 Harfli Kelimeler



KÜLHANBEYLİK harflerini içeren 6 harfli 24 kelime bulunuyor. 6 harfli KÜLHANBEYLİK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

HİKAYE12, HALEBİ12, KÜLHAN12, NAHİYE12, BAKİYE10, BEYLİK10, ENBİYA10, HELALİ10, HANELİ10, HALELİ10, HALİLE10, NİHALE10, ÜYELİK10, AKLİYE8, ALBENİ8, BENLİK8, BİENAL8, BELLİK8, KİNAYE8, KALBEN8, KABİLE8, KABİNE8, LEYLAK8, KELLİK6


KELLİK


[isim]
  • Kel olma durumu

    Tepelerindeki kellik, yavaş yavaş çıkan tüylerle kapanıyor. - Ömer Seyfettin


AKLİYE (Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳliyye)


[isim] [eskimiş] [tıp]
  • Akıl hastalıkları ile ilgili hekimlik kolu

    Akliye hekimi.

[felsefe] [toplum bilimi]
  • Akılcılık

ALBENİ


[isim] [mecaz]
  • Çekicilik

Ata Sözleri ve Deyimler

  • albenisi olmak
  • albeni vermek


BENLİK


[isim]
  • Bir kimsenin öz varlığı, kişiliği, onu kendisi yapan şey, kendilik, şahsiyet

    Küçük veya büyük çapta ama mutlaka dürüst, namuslu bir iş adamı olmak hırsı bütün benliğini sardı. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • benliğinden çıkmak
  • benliği yoğurmak

Birleşik Kelimeler: benlik çatışması, benlik davası, benlik ikileşmesi, benlik yitimi


BİENAL (Kelime Kökeni: Fransızca biennal)


[zarf]
  • Yılaşırı

BELLİK


[isim]
  • İşaret, marka

KİNAYE (Kelime Kökeni: Arapça kināye)


[isim]
  • Düşünüleni dolaylı olarak anlatan söz

    Babam bu kinayeyi anlardı sanırım fakat anlamamazlıktan gelirdi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[edebiyat]
  • Bir sözü gerçek anlamının dışında kullanma sanatı

KALBEN (Kelime Kökeni: Arapça ḳalben)


[zarf] [eskimiş]
  • İçten, gönülden gelerek, yürekten

    Kalben bana nasıl ahmak dediğine dikkat etmemek mümkün değildi. - Halit Ziya Uşaklıgil


KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)


[isim] [toplum bilimi]
  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç


KABİNE (Kelime Kökeni: Fransızca cabinet)


[isim]
  • Bakanlar Kurulu, hükûmet

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabine çekilmek
  • kabine düşmek


LEYLAK (Kelime Kökeni: Arapça leylāḳ)


[isim] [bitki bilimi]
  • Zeytingillerden, yaprakları karşılıklı bir ağaççık (Syringa vulgaris)

    En fazla leylak ağaçlarını seviyordum, hele biri boyuma yakın olanı, âdeta ikinci odamdı. - Emine Işınsu

Birleşik Kelimeler: leylak rengi, Çin leylağı, Hint leylağı


BAKİYE (Kelime Kökeni: Arapça baḳiyye)


[isim] [eskimiş]
  • Artık, artan, kalan, geri kalan şey

    Hastanelerde boş yatak kalmamış, çoğunda ikişer kişi, bakiyesini bahçeye yatırıyorlar. - Attila İlhan

[ekonomi]
  • Alacak ve borçlar arasındaki fark

BEYLİK


[isim]
  • Bey olma durumu
[sıfat]
  • Herkesin kullandığı, herkesin bildiği

    Çaresiz yine güneyde beylik bir tatil köyüne gideceğiz. - Haldun Taner

[sıfat]
  • Basmakalıp

    Aramızdaki konuşmalar, beylik konuşmalar sınırını aşmamıştı. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[sıfat]
  • Devletle ilgili, devlete özgü olan, devlet malı olan, mirî
[mecaz]
  • Rahat yaşama
[tarih]
  • Merkeze tam bağlı olmayarak bir beyin yönetimi altındaki ülke, emîrlik, emaret, mirlik

    Sonunda bütün bu beylikler Osmanlı İmparatorluğu'nun bayrağı altında toplandı. - Cahit Uçuk

[eskimiş]
  • Hükûmet

    Beylikten alacaklı olmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • beylik çeşmesinden su içme
  • beylik fırın has çıkarır

Birleşik Kelimeler: beylik söz, beylik tabanca, ağabeylik, derebeylik, külhanbeylik, uç beyliği


ENBİYA (Kelime Kökeni: Arapça enbiyā)


[isim] [din bilgisi]
  • Nebiler, kendilerine kitap indirilmemiş peygamberler

HELALÎ (Kelime Kökeni: Arapça ḥalālī)


[isim]
  • Ham ipekten dokunmuş bürümceğe pamuk ipliği katılarak elde edilen kumaş
[sıfat] [eskimiş]
  • Bu kumaştan yapılmış

    Başta abani sarık, tende helalî gömlek. - Mehmet Akif Ersoy