İSPATLAMA Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



İSPATLAMA harflerini içeren 5 harfli 31 kelime bulunuyor. 5 harfli İSPATLAMA kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İspatlama ile başlayan 5 harfli kelimeler. İçinde İspatlama olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

SAPMA11, İSPAT10, PASTA10, PALAS10, SALİP10, SALPA10, TAPMA10, APTAL9, İPTAL9, PLATİ9, PATAL9, TALİP9, İSLAM7, MİLAS7, MİSAL7, MASAT7, MASAL7, SALMA7, SALİM7, SALAM7, SATMA7, TASMA7, ATLAS6, ATAMA6, LASTA6, MİLAT6, MATLA6, SALTA6, SALAT6, TALİM6, TALAS6


ATLAS (Kelime Kökeni: Arapça aṭlas)


[isim]
  • Yüzü parlak, sık dokunmuş bir ipekli kumaş türü, saten

Birleşik Kelimeler: atlas çiçeği, atlas kemiği

[isim] [coğrafya]
  • Dünyanın, bir ülkenin, bir bölgenin fiziksel ve siyasal coğrafyası ile ekonomi, tarih vb. konularda toplu bilgi vermek için bir araya getirilmiş coğrafya haritaları derlemesi

Birleşik Kelimeler: dil atlası, gök atlası


ATAMA


[isim]
  • Atamak işi, tayin, nasıp

    Personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir. - Anayasa

Birleşik Kelimeler: açıktan atama, asaleten atama, vekâleten atama


LASTA (Kelime Kökeni: Fransızca lasta)


[isim] [matematik]
  • Kuzey Avrupa'da kullanılan, 2000 kilograma yakın gemi yüklerine ve büyük miktardaki ticaret mallarına değer biçmeye yarayan kütle ölçü birimi

MİLAT (Kelime Kökeni: Arapça mīlād)


[isim]
  • Hz. İsa'nın doğduğu gün
[mecaz]
  • Herhangi bir olayın başlangıcı

    Bütün uzay araştırmacıları için yepyeni bir milattı bugün. - Murathan Mungan

Birleşik Kelimeler: milattan önce, milattan sonra, badelmilat, kablelmilat


MATLA (Kelime Kökeni: Arapça maṭlaʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Gök cisimlerinin doğması
[edebiyat]
  • Divan edebiyatında kaside veya gazelin ilk beyti

SALTA (Kelime Kökeni: İtalyanca salto)


[isim]
  • Köpeğin arka ayakları üzerine ayağa kalkması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salta durmak

[isim] [denizcilik]
  • Gergin duran bir halatı biraz koyuverme işi
[isim] [eskimiş]
  • Yakasız, iliksiz, kolları bolca bir tür kısa ceket

    Saltasını omzuna attı. Dışarıya çıktı. - Ömer Seyfettin


SALAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣalāt)


[isim] [din bilgisi]
  • Namaz

Birleşik Kelimeler: salatüselam


TALİM (Kelime Kökeni: Arapça taʿlīm)


[isim]
  • Öğretim
[askerlik]
  • Uygulamalı olarak yapılan askerlik eğitimi

    Eğil dağlar, eğil üstünden aşam / Yeni talim çıkmış varam alışam - Halk türküsü

Ata Sözleri ve Deyimler

  • talim etmek
  • talim etmek

Birleşik Kelimeler: talimhane, talimname


TALAS


[isim]
  • Kayseri iline bağlı ilçelerden biri

İSLAM (Kelime Kökeni: Arapça islām)


[isim] [din bilgisi]
  • Müslümanlık

Birleşik Kelimeler: İslam gizemciliği, İslam hukuku, şeyhülislam


MİLÂS


[isim]
  • Muğla iline bağlı ilçelerden biri

MİSAL (Kelime Kökeni: Arapça mis̱āl)


[isim]
  • Örnek olarak alınabilen, gösterilen şey, örnek

    Cumhuriyet tarihimizde bunun iki misali vardır. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • misal göstermek

Birleşik Kelimeler: söz misali


MASAT (Kelime Kökeni: Arapça mişḫaẕ)


[isim]
  • Bıçak bilemeye yarayan çelikten, çubuk biçiminde araç

    Kasap masadı. Aşçı masadı.


MASAL (Kelime Kökeni: Arapça mes̱el)


[isim]
  • Genellikle halkın yarattığı, hayale dayanan, sözlü gelenekte yaşayan, çoğunlukla insanlar, hayvanlar ile cadı, cin, dev, peri vb. varlıkların başından geçen olağanüstü olayları anlatan edebî tür

    Masal olsun roman olsun, ikisi de anlatı sanatıdır. - Necati Cumalı

[mecaz]
  • Boşuna söylenmiş söz

    Müttefikler karşı hücuma geçtikten sonra, milleti aynı masalla uyutmak olanaksızlaştı. - Haldun Taner

Ata Sözleri ve Deyimler

  • masal gibi
  • masal okumak (veya anlatmak)

Birleşik Kelimeler: masal âlemi, kocakarı masalı, kurt masalı, peri masalı


SALMA


[isim]
  • Salmak işi
[halk ağzında]
  • Genellikle köylerde işlerin görülmesi için ihtiyar heyetinin kararıyla her evden toplanması gereken para
[sıfat]
  • Başıboş gezen (hayvan)

    Salma sığır.

[sıfat]
  • Sürekli akan (su)
[tarih]
  • Osmanlı Devleti'nde kol gezen kolluk eri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • salma gezmek (veya dolaşmak)
  • salma salmak

Birleşik Kelimeler: salma omurga, salma tomruk