İNTEGRASYON Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



İNTEGRASYON harflerini içeren 5 harfli 87 kelime bulunuyor. 5 harfli İNTEGRASYON kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

GNAYS12, NOGAY12, TOYGA12, YONGA12, YORGA12, GROSA11, GAYET11, GAYRİ11, GİRAY11, YENGİ11, YERGİ11, YEGAN11, ARGON10, GEOİT10, ORGAN10, ONGEN10, SİGAR10, SARİG10, SERGİ10, TONGA10, TANGO10, ERGİN9, ENGİN9, GRENA9, GİREN9, GİTAR9, RİNGA9, TOSYA9, ANYON8, İSYAN8, ORTAY8, REYON8, SİYER8, SEYİT8, SEYİR8, TONYA8, YASİN8, ANONS7, AYNEN7, ENAYİ7, NİYET7, SİRTO7, SORTİ7, SORİT7, SONRA7, SONAT7, SONAR7, STENO7, TENYA7, TAYİN7, YAREN7, ARSİN6, EROİN6, ENSAR6, İRSEN6, İNSAN6, İSNAT6, İSTER6, NESİR6, NOTER6, NİSAN6, NASİR6, SİREN6, SATEN6, SENİT6, SENİR6, SERİN6, SETİR6, SATİR6, TONER6, TORNA6, TRANS6, TESRİ6, TASNİ6, TENİS6, TENOR6, TEORİ6, TESİR6, TERAS6, ANTEN5, ANTRE5, İNTAN5, NARİN5, TİRAN5, TİNER5, TANİN5, TANEN5


ANTEN (Kelime Kökeni: Fransızca antenne.)


[isim]
  • Boşlukta yayılan elektromanyetik dalgaları toplayarak bu dalgaların transmisyon hatları içerisinde yayılmasını sağlayan cihaz
[hayvan bilimi]
  • Duyarga
[denizcilik]
  • Olta şamandırasının alt ve üst kısmında bulunan ince uçlar

Birleşik Kelimeler: anten yükselteci, çanak anten


ANTRE (Kelime Kökeni: Fransızca entrée)


[isim]
  • Giriş

    Bir müddet sonra her ikisi de büyük antreden çıkıp kaybolurlar. - Ahmet Muhip Dranas


İNTAN (Kelime Kökeni: Arapça intān)


[isim] [eskimiş] [tıp]
  • Mikrop

    Yaranın intan ile karışması sizi fazla zayıf düşürmüş. - Reşat Nuri Güntekin


NARİN (Kelime Kökeni: Farsça nārīn)


[sıfat]
  • İnce yapılı, yepelek, nazenin

    Narin bir kızcağızın yanındaki boş yere sokuldu. - Osman Cemal Kaygılı


TİRAN (Kelime Kökeni: Fransızca tyran)


[isim] [tarih]
  • Eski Yunan'da siyasal gücü zorla ele geçiren, onu kötüye kullanan kimse
[sıfat] [mecaz]
  • Acımasız, gaddar, despot

TİNER (Kelime Kökeni: İngilizce thinner)


[isim] [kimya]
  • İnceltici

TANİN (Kelime Kökeni: Arapça ṭanīn)


[isim] [eskimiş]
  • Tınlama

TANEN (Kelime Kökeni: Fransızca tanin)


[isim]
  • Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde

ARSİN


[isim]
  • Trabzon iline bağlı ilçelerden biri

EROİN (Kelime Kökeni: Fransızca héroïne)


[isim]
  • Morfinden kimyasal yolla elde edilen uyuşturucu bir madde

    Ama kısa süre sonra üzerinde eroinle ele geçmiş. - Ahmet Ümit


ENSAR (Kelime Kökeni: Arapça enṣār)


[isim] [din bilgisi]
  • Hz. Muhammed'e hicret zamanında yardım eden Medineliler

İRSEN (Kelime Kökeni: Arapça irs̱en)


[zarf] [eskimiş]
  • Kalıtım yoluyla

İNSAN (Kelime Kökeni: Arapça insān)


[isim]
  • Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
[sıfat] [mecaz]
  • Huy ve ahlak yönünden üstün nitelikli (kimse)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • insan ayağı değmemiş (veya basmamış)
  • insan ayaktan, at tırnaktan kapar
  • insan beşer, kuldur şaşar
  • insan çeşit çeşit, yer damar damar
  • insanda akıl bırakmamak (veya koymamak)
  • insan doğduğu yerde değil doyduğu yerde
  • insan eli değmemiş (veya dokunmamış)
  • insan eti yemek
  • insan gibi
  • insan gönlünün artığını söyler
  • insanın adı çıkacağına canı çıksın
  • insanın alacası içinde, hayvanın alacası dışında
  • insanın eti yenmez, derisi giyilmez, tatlı dilinden başka nesi var?
  • insan içine çıkmak
  • insan insanın şeytanıdır
  • insan kendini beğenmese çatlar
  • insan kıymetini insan bilir
  • insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa
  • insan kuş misali
  • insan sözünden, hayvan yularından tutulur
  • insan yedisinde ne ise yetmişinde de odur
  • insan yükü (veya eti) ağırdır

Birleşik Kelimeler: insan biçimcilik, insan bilimi, insan coğrafyası, insan evladı, insan hâli, insaniçincilik, insan kurusu, insanmerkezci, insan müsveddesi, insanoğlu, insan sarrafı, insanüstü, üst insan, bilim insanı


İSNAT (Kelime Kökeni: Arapça isnād)


[isim]
  • Bir düşünceyi, bir konuyu bir kişi veya sebebe dayandırma, yükleme, atfetme
[mecaz]
  • Karacılık, iftira

Ata Sözleri ve Deyimler

  • isnat etmek

Birleşik Kelimeler: isnat grubu


İSTER


[isim]
  • Bir şeyin yapılabilmesinin veya olabilmesinin bağlı olduğu şey, gerek, icap, lüzum
[bağlaç]
  • Cümledeki görevleri aynı olan kelimelerin ayrı ayrı her birinin başına getirilerek herhangi birinin onanmasında sakınca olmadığını anlatan bir söz

    İster gitsin ister kalsın.

Birleşik Kelimeler: ister istemez