İNKARCILIK Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



İNKARCILIK harflerini içeren 5 harfli 36 kelime bulunuyor. 5 harfli İNKARCILIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

ARICI10, ACILI10, ALICI10, AKICI10, ILICA10, KIRCI10, KALCI9, KIRCA9, CARLI9, CANLI9, RİCAL8, KINLI7, KIRIK7, KIRKI7, KINIK7, KILIK7, KILIR7, LIKIR7, ANLIK6, AKLIK6, KARIK6, KARIN6, KANIK6, KANLI6, KARLI6, KALIN6, KALIK6, KIRAN6, İNKAR5, KİKLA5, KRANK5, KARNİ5, LAKİN5, NAKLİ5, NAKİL5, RAKİK5


İNKÂR (Kelime Kökeni: Arapça inkār)


[isim]
  • Yaptığını, söylediğini, tanık olduğunu saklama, gizleme, yadsıma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • inkârdan gelmek
  • inkâr etmek


KİKLA


[isim] [hayvan bilimi]
  • Lapinagillerden, güzel renkli, 50 santimetre uzunluğunda bir balık (Labrus berggylta)

KRANK (Kelime Kökeni: İngilizce crank)


[isim] [teknik]
  • Bir motorda biyellerin doğrusal hareketini dairesel harekete çeviren dingil

Birleşik Kelimeler: krank mili


KARNİ (Kelime Kökeni: Fransızca cornue)


[isim] [kimya]
  • Laboratuvarda damıtma işlerinde kullanılan, geniş karınlı, dar ve eğri boyunlu cam kap

LAKİN (Kelime Kökeni: Arapça lākin)


[bağlaç]
  • Ama

    Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz. - Yahya Kemal Beyatlı


NAKLÎ (Kelime Kökeni: Arapça naḳlī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıma ile ilgili olan

Birleşik Kelimeler: naklî mazi


NAKİL (Kelime Kökeni: Arapça naḳl)


[isim]
  • Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım

Birleşik Kelimeler: nakil aracı, nakil vasıtası, nakledilmek, nakletmek, naklettirmek, bitki nakli, kan nakli, organ nakli

[sıfat] [eskimiş]
  • Taşıyan, aktaran, geçiren
[fizik]
  • İletken

RAKİK (Kelime Kökeni: Arapça raḳīḳ)


[sıfat] [eskimiş]
  • İnce, narin

    Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu. - Orhan Seyfi Orhon

[mecaz]
  • Merhametli, yufka yürekli

ANLIK


[sıfat]
  • Kısa süren, bir an içinde olan, enstantane

    Beni hatırlatıyor, benimle olmayı anlık bir duygu hâlinde olsa da istiyor muydu? - Tarık Buğra

[isim] [ruh bilimi]
  • Duyu ve iradeden ayrı olarak düşünülen bilme yetisi
[isim] [ruh bilimi]
  • Anlama gücü, usa vurma, yargılama, müdrike, entelekt

Birleşik Kelimeler: bir anlık


AKLIK


[isim]
  • Ak olma durumu

    Ocaktan aklığını yitirmiş bir bezle döndü, yeni gelenin masasını sildi. - Rıfat Ilgaz

Birleşik Kelimeler: yüz aklığı


KARIK


[isim]
  • Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
[sıfat]
  • Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)
[isim] [halk ağzında]
  • Ark

KARIN


[isim]
  • İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi

    Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • İç, gönül, akıl, kafa

    Ben senin karnındakini ne bileyim?

[mecaz]
  • Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
[fizik]
  • Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karın doyurmak
  • karnı büyümek
  • karnından konuşmak (veya söylemek)
  • karnını doldurmak
  • karnı tok it gölgede yatar
  • karnı tok, sırtı pek
  • karnı zil çalmak

Birleşik Kelimeler: karın ağrısı, karın boşluğu, karıntası, karın tokluğuna, karın zarı, karından ayaklılar, karından bacaklılar, karnı aç, karnı burnunda, karnı geniş, karnıkara, karnı kara, karnı tok, karnıyarık, karnından konuşan, orta karın, yumuşak karın, aç karnına, tok karnına


KANIK


[sıfat] [halk ağzında]
  • Kanaatkâr

KANLI


[sıfat]
  • Kan bulaşmış

    Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi - Enis Behiç Koryürek

[isim]
  • Kan davasında taraf olan kimse

    Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir. - Yaşar Kemal

[tıp]
  • Kanı yoğun olan, demevi

    Kanlı adam.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kanlı gömlek gizlenemez
  • kanlısı olmak
  • kanlı yaş (veya yaşlar) dökmek

Birleşik Kelimeler: kanlı ishal, kanlı bıçaklı, kanlı canlı, kanlı katil, ağırkanlı, delikanlı, serinkanlı, sıcakkanlı, soğukkanlı


KARLI


[sıfat]
  • Üstünde kar bulunan

    Baş pınarın karlı suyun içelim / Gurbet kalesini tezce geçelim - Halk türküsü

[sıfat]
  • Kârı olan, kazançlı

    Şimdi ayrıntılara girmeyelim. Kitapta yazılanlara inanmak, inanmamaktan çok daha kârlıdır. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: kârlı iş