İNDİRİLME Harflerini İçeren 5 Harfli Kelimeler



İNDİRİLME harflerini içeren 5 harfli 21 kelime bulunuyor. 5 harfli İNDİRİLME kelime türetme listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İndirilme ile başlayan 5 harfli kelimeler. indirilme ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde İndirilme olan 5 harfli kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

DEMLİ8, DEMİR8, DEMİN8, DENİM8, DİLME8, DİLİM8, DİRİM8, DİNME8, NEDİM8, DİRİL7, DİREN7, DİNLİ7, DERİN7, DENLİ7, LİDER7, ERMİN6, İMREN6, NEMLİ6, RİMEL6, REMİL6, İLERİ5


İLERİ


[isim]
  • Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
[sıfat]
  • Önde bulunan

    İleri karakol. İleri hat.

[sıfat]
  • Doğrusundan daha çok gösteren (saat)

    Saat beş dakika ileridir.

[sıfat] [mecaz]
  • Benzerlerini geride bırakmış

    İleri fikirler.

[zarf]
  • Öne doğru, ileri doğru

    Masayı biraz ileri çekelim.

[ünlem]
  • `Amaca doğru durmadan yürü` anlamında kullanılan bir seslenme sözü

    Ordular! İlk hedefiniz Akdeniz'dir. İleri! - Atatürk

[spor]
  • Temel duruşta ayak uçlarının gösterdiği yön

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ileri (veya ileriye) gitmek
  • ileri almak
  • ileri atılmak (veya çıkmak)
  • ileri geçmek
  • ileri gelmek
  • ileri götürmek
  • ilerisine gitmek
  • ileri sürmek
  • ileri varmak
  • ileriyi görmek

Birleşik Kelimeler: ileri gelen, ileri geri, ileri görüş, ileri gözetleyici, ileri karakol, ileri teknoloji, ileri uç, ileri vites


ERMİN (Kelime Kökeni: Fransızca hermine)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Kakım

İMREN


[isim]
  • Görülen bir şeyi veya benzerini edinme isteği, gıpta

NEMLİ


[sıfat]
  • Nemi olan, az ıslak, rutubetli, kuru karşıtı

    Hafif bir rüzgâr dalgası nemli saçlarının arasından geçti. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Yaşlı (göz)

RİMEL (Kelime Kökeni: Fransızca rimmel)


[isim]
  • Kadınların kirpiklerini kıvırmak ve daha uzun göstermek için fırça ile sürdükleri yağlı sürme, maskara

    Nihayet kirpiklerine de birer fırça rimel dokundurdu, onları da dikleştirdi. - Peyami Safa


REMİL (Kelime Kökeni: Arapça reml)


[isim] [eskimiş]
  • Kumda birtakım çizgiler çizerek fala bakma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • remil atmak (veya dökmek)


DİRİL


[sıfat] [biyoloji]
  • Diriksel

Birleşik Kelimeler: diril ısı

[isim]
  • Şilte yüzü veya gömlek yapmaya yarar pamuklu bir kumaş

DİREN


[isim]
  • Dirgen

DİNLİ


[sıfat]
  • Dinî inancı olan

DERİN


[sıfat]
  • Dibi yüzeyinden veya ağzından uzak olan

    Genç kız onun kırık dişli ağzının içindeki derin karanlığa bakıyor. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Ayrıntılı

    Hangi limana varacağını bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydası ne? - İsmet Özel

[mecaz]
  • İçten gelen

    Bir yandan da bundan derin bir utanç duyuyorum. - Adalet Ağaoğlu

[isim]
  • Dip

    Körfezdeki dalgın suya bir bak göreceksin / Geçmiş gecelerden biri durmakta derinde - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • derine inmek

Birleşik Kelimeler: derin derin, derin devlet, derin dondurucu, derin soğutma, derin soğutucu, derin uyku, uykusu derin


DENLİ


[edat]
  • `Kadar` anlamında üstünlük derecesini belirten bir söz

    İnsan sevgisi ne kadar yoğunsa gözü karardığında cesareti de o denli delice idi. - Ayşe Kulin

[sıfat]
  • Ağırbaşlı, sözleri ve davranışları ölçülü olan (kimse)

Birleşik Kelimeler: denli densiz


LİDER (Kelime Kökeni: Fransızca leader)


[isim]
  • Önder, şef

    İhtilal partisinin liderini yakından ilk defa tanıyacaktım. - Falih Rıfkı Atay

[spor]
  • Bir yarışmada başta bulunan takım veya yarışmacı

DEMLİ


[sıfat]
  • Çok demlenmiş, koyu (çay)

DEMİR


[isim] [kimya]
  • Atom numarası 26, atom ağırlığı 55,847, yoğunluğu 7,8 olan, 1510 °C'de eriyen, mavimtırak esmer renkte, özellikle çelik, döküm ve alaşımlar durumunda sanayide kullanılmaya en elverişli element (simgesi Fe)
[sıfat]
  • Bu elementten yapılmış

    Hemşiresiyle rıhtımın kenarındaki demir kanepeye oturdular. - Peyami Safa

[sıfat] [mecaz]
  • Güçlü, kuvvetli, sert

    O kadar çabuk uyanmıştı ki kalbinin demir bir elle sıkıldığını duydu. - Sait Faik Abasıyanık

[denizcilik]
  • Çıpa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • demir almak
  • demir atmak
  • demire vurmak
  • demir gibi
  • demir ıslanmaz, deli uslanmaz
  • demir nemden, insan gamdan çürür
  • demir taramak
  • demir tavında dövülür
  • demir üzerinde

Birleşik Kelimeler: demir ağacı, demirbaş, demir bilek, demir boku, demir dikeni, demir hat, demirhindi, demirkapan, demir kapı, Demirkazık, demir kırı, demir leblebi, demir oksit, demir para, demir pası, Demirperde, demir perde, demir rengi, demir resmi, demir sülfat, demir yeri, demir yolcu, demir yolu, demir yumruk, ak demir, aydemir, çekme demir, çifte demir, çubuk demir, delikli demir, dişi demir, dökme demir, erkek demir, hasır demir, iğdemir, kütük demir, nervürlü demir, buz demiri, gözdemiri, ızgara demiri, kol demiri, köşe demiri, kulak demiri, L demiri, özek demiri, saban demiri, topuk demiri


DEMİN


[zarf]
  • Az önce, demincek, deminden

    Demin aynanın arkasına baktım, bulamadım. - Mahmut Yesari

Birleşik Kelimeler: deminden beri