İHTİYATKARLIK harflerini içeren 4 harfli 101 kelime bulunuyor. 4 harfli İHTİYATKARLIK kelime türetme listesi ve kelime anlamları.
HAYA10,
İHYA10,
AHIR9,
HIRT9,
HALI9,
AHAR8,
AHİR8,
AHİT8,
HATA8,
HAİL8,
HAKİ8,
HALA8,
HALİ8,
HALK8,
HALT8,
HARA8,
HART8,
İLAH8,
RAHT8,
TAHT8,
TARH8,
AYIK7,
AYIT7,
AYLI7,
AYRI7,
KIYA7,
KAYI7,
YAKI7,
YALI7,
YARI7,
YATI7,
ARYA6,
AYLA6,
AYAR6,
AYAK6,
AYAL6,
ALAY6,
KAYA6,
RİYA6,
TAYT6,
TAYA6,
YAKA6,
YARA6,
ARLI5,
ARTI5,
ARIK5,
ATIK5,
ATIL5,
ATLI5,
ATKI5,
ALIK5,
ALTI5,
AKIL5,
AKLI5,
IRAK5,
IRKİ5,
ITRİ5,
KARI5,
KIRK5,
KITA5,
KATI5,
RAKI5,
TAKI5,
TIRT5,
ARKA4,
ARAK4,
ATAK4,
ATİK4,
AKAK4,
AKAR4,
AKİK4,
AKİL4,
AKİT4,
AKLİ4,
İRAT4,
İTKİ4,
İLİK4,
İKTA4,
KLİK4,
KRAL4,
KİRA4,
KARA4,
KARİ4,
KART4,
KAİL4,
KAKA4,
KALA4,
KATİ4,
LAİK4,
LİKA4,
LİRA4,
LAKA4,
LATA4,
RİKA4,
TİTR4,
TALK4,
TALİ4,
TAKT4,
TAKA4,
TAAT4,
TART4
ARKA
[isim]
[sıfat]
-
Arkada olan, arkada bulunan
[sıfat] [mecaz]
[mecaz]
Ata Sözleri ve Deyimler
- arka arkaya vermek
- arka bulmak
- arka çevirmek
- arka çıkmak
- arkada bırakmak
- arkada bırakmak
- arkada kalanlar (veya arkadakiler)
- arkada kalmak
- arkadan söylemek
- arkadan vurmak
- arka kapıdan çıkmak
- arka olmak
- arkası alınmak
- arkası gelmek
- arkası kesilmek
- arkasına (bile) bakmadan gitmek (veya kaçmak)
- arkasına almak
- arkasına düşmek (veya takılmak)
- arkasında dolaşmak (veya gezmek)
- arkasından atlı kovalamak
- arkasından atmak (veya konuşmak)
- arkasından koşmak
- arkasından sürüklemek
- arkasından teneke çalmak
- arkasından zil takıp oynamak
- arkasında yumurta küfesi yok ya! (veya olmamak)
- arkasını (birine) vermek
- arkasını (bir şeye) vermek
- arkasını almak
- arkasını bırakmak
- arkasını dayamak
- arkasını getirememek
- arkasını sağlama almak
- arkasını sıvamak
- arkası olmamak
- arkası yere gelmemek
- arka vermek
- arkaya bırakmak (veya koymak)
- arkaya kalmak
Birleşik Kelimeler: arka arka, arka arkaya, arka ayak, arkabahçe, arka müziği, arka plan, arka sokak, arka teker, arkaüstü, arka yüz, arkadan arkaya, arkası pek, arkası sıra, arkası yarın, arkası yufka, perde arkası
ARAK
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaraḳ)
[isim] [eskimiş]
[isim] [argo]
ATAK
[sıfat]
[halk ağzında]
[isim] [tıp]
-
Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
[spor]
-
Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak
ATİK
[sıfat]
Birleşik Kelimeler: atik tetik
[sıfat] [eskimiş]
-
Eski, eski zamanla ilgili
Birleşik Kelimeler: Ahd-i Atik
AKAK
[isim] [halk ağzında]
AKAR
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳār)
[isim] [eskimiş]
-
Kiraya verilerek gelir getiren ev, dükkân, tarla, bağ vb. mülk, akaret
Ata Sözleri ve Deyimler
[isim]
-
Halı, koltuk, yatak vb. yerlerde ve nemli ortamlarda yaşayan, astıma yol açabilen, insan vücudundan dökülen deri tozlarıyla ve parçacıklarıyla beslenen bir tür canlı
[isim]
AKİK
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳīḳ)
[isim] [jeoloji]
-
Kalseduan kuvarsının bir türü olan, yüzük taşı, mühür vb. yapmakta kullanılan, türlü renklerde, yarı saydam, parlak ve değerli bir taş
AKİL
(Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳil)
[sıfat] [eskimiş]
Birleşik Kelimeler: akil baliğ
ÂKİT
(Kelime Kökeni: Arapça ʿāḳid)
[sıfat]
[isim] [eskimiş] [hukuk]
Birleşik Kelimeler: akit vaadi, akdetmek, evlilik akdi, hizmet akdi, iş akdi
AKLİ
(Kelime Kökeni: Arapça ʿaḳlī)
[sıfat] [eskimiş]
İRAT
(Kelime Kökeni: Arapça īrād)
[isim]
[eskimiş]
Ata Sözleri ve Deyimler
Birleşik Kelimeler: iradımesel
İTKİ
[isim] [ruh bilimi]
İLİK
[isim]
-
Giysi, yorgan çarşafı, yastık kılıfı vb.nin gereken belirli yerlerine düğmenin geçirilebilmesi için iplikle örülerek, parça geçirilerek veya biye ile yapılan küçük yarık
[isim]
-
Kemiklerin iç boşluklarını dolduran ve kan hücrelerinin yapımını sağlayan doku
Ata Sözleri ve Deyimler
- iliği kemiği donmak
- iliği kemiği ısınmak
- iliğine (veya iliklerine) işlemek (veya geçmek)
- iliğine (veya iliklerine) kadar
- iliğine kadar ıslanmak
- iliğini kemirmek
- iliğini kurutmak
- ilik gibi
- iliklerinde duymak
Birleşik Kelimeler: murdarilik, omurilik, taş iliği
İKTA
(Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)
[isim] [tarih]
-
Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi
KLİK
(Kelime Kökeni: Fransızca clique)
[isim]