İçinde Şma Bulunan 6 Harfli Kelimeler



İçerisinde ŞMA olan 6 harfli 22 kelime bulunuyor. İçinde ŞMA olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "şma ile biten 6 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ŞAŞMAZ16, APIŞMA15, UÇUŞMA15, AZIŞMA14, ŞMAN14, ŞMAN14, UYUŞMA14, COŞMAK14, ŞİŞMAN13, ŞAŞMAK13, BAŞMAL12, BAŞMAK12, OLUŞMA12, YAŞMAK12, ATIŞMA11, ALIŞMA11, AKIŞMA11, KUŞMAR11, KOŞMAK11, ONAŞMA11, ULAŞMA11, TAŞMAK10


TAŞMAK


[nesnesiz]
  • Sıvı maddeler, içinde bulundukları kaba sığmayacak kadar çoğalma ve kabarma yüzünden kenarları aşmak

    Hayvanın ağzından taşan beyaz köpüklere biraz da kan karıştı. - Haldun Taner

[mecaz]
  • Öfke, sabırsızlık veya heyecan yüzünden kendini tutamamak

    Acaba bizim taşıp köpürmelerimizi pek çocukça mı bulmuştu? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


ATIŞMA


[isim]
  • Atışmak işi

    Başka karı kocalar gibi ikide bir atışma âdetimiz yoktur. - Refik Erduran

[edebiyat]
  • Saz şairleri, belli bir ayak üzerine karşılıklı deyiş söyleme

ALIŞMA


[isim]
  • Alışmak işi, istinas, ülfet

    İşin çetinliği devam ve alışma sayesinde hissedilmez olur. - Necip Fazıl Kısakürek


AKIŞMA


[isim]
  • Akışmak işi
[dil bilimi]
  • Bir sıraya gelen ses, hece veya kelimelerin birbirleriyle uyuşarak kulağa hoş ve dile kolay gelen bir bütün oluşturması

KUŞMAR


[isim]
  • Kuş avlamak için hazırlanmış tuzak, kuş tuzağı

KOŞMAK


[nesnesiz]
  • Adım atışlarını artırarak ileri doğru hızla gitmek

    Ben kaçıyorum, abim de arkamdan koşuyor. - Adalet Ağaoğlu

[mecaz]
  • Kovalamak, üstüne düşmek, izlemek

    İki yıldır bu işin peşinden koşuyorum.

[-e]
  • Birlikte iş görmesi için bir şeyi, bir kimseyi başka birinin yanına katmak, arkadaş olarak vermek

ONAŞMA


[isim]
  • Onaşmak durumu

ULAŞMA


[isim]
  • Ulaşmak işi

    On yedinci yüzyıldan beri Batı Yeni Çağa ulaşma yolundadır. - Falih Rıfkı Atay


BAŞMAL (Kelime Kökeni: Türkçe baş + Arapça māl)


[isim] [ticaret]
  • Sermaye

BAŞMAK


[isim] [eskimiş]
  • Ayakkabı

OLUŞMA


[isim]
  • Oluşmak işi, teşekkül

    Meşrutiyet Dönemi'nde tiyatro eserlerinin oluşmasında iki önemli etki buluyoruz. - Metin And


YAŞMAK


[isim] [eskimiş]
  • Kadınların ferace ile birlikte kullandıkları, gözleri açıkta bırakan, ince yüz örtüsü

    Çıka çıka, yaşmak feraceli, kazık gibi bir kadın çıktı. - Sermet Muhtar Alus

[halk ağzında]
  • Başla birlikte yüzü, ağzı kapatan örtü

ŞİŞMAN


[sıfat]
  • Deri altında fazla yağ toplanması sebebiyle vücudun her yanı şişkin görünen (kimse), şişko, mülahham

    Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü. - Ercüment Ekrem Talu


ŞAŞMAK


[-e]
  • Umulmayan, beklenmeyen veya olağanüstü bir olay, bir olgu karşısında şaşkın duruma gelmek, hayret etmek

    Aynı anda nasıl olur da başka bir iş tutabileceğine şaşar kalırdınız. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

[-den]
  • Yolundan sapmamak, gidişini değiştirmemek, veya yanılmamak

    Güzel düşün, iyi hisset, yanılma, aldanma / Ne varsa doğrudadır, doğruluk şaşar sanma - Tevfik Fikret

[-i]
  • Şaşırmak

    Yolunu şaşmak. Gününü şaşmak.


AZIŞMA


[isim]
  • Azışmak işi