İçinde Işm Bulunan 8 Harfli Kelimeler



İçerisinde IŞM olan 8 harfli 45 kelime bulunuyor. İçinde IŞM olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇAĞRIŞMA23, YIĞIŞMAK23, BAĞRIŞMA22, SIĞIŞMAK22, YIVIŞMAK22, ÇIRPIŞMA21, SIVIŞMAK21, ÇARPIŞMA20, YAPIŞMAK19, KIRPIŞMA18, YAZIŞMAK18, ÇIKIŞMAK17, KIZIŞMAK17, KAPIŞMAK17, BIKIŞMAK16, ÇAKIŞMAK16, ÇALIŞMAK16, ÇATIŞMAK16, KIYIŞMAK16, KAÇIŞMAK16, KATIŞM16, MAYIŞMAK16, SAYIŞMAK16, YILIŞMAK16, YIKIŞMAK16, AYTIŞMAK15, AYRIŞMAK15, BARIŞMAK15, BAKIŞMAK15, DANIŞMAK15, DANIŞMAN15, SIKIŞMAK15, YAKIŞMAK15, YATIŞMAK15, YARIŞMAK15, AKIŞMALI14, KIRIŞMAK14, TIKIŞMAK14, KALKIŞMA13, KAKIŞMAK13, KARIŞMAK13, KATIŞMAK13, TANIŞMAK13, TARTIŞMA13, TAKIŞMAK13


KALKIŞMA


[isim]
  • Kalkışmak işi

KAKIŞMAK


[nesnesiz] [-le]
  • Dürtüşmek, itişmek

Birleşik Kelimeler: itişe kakışa


KARIŞMAK


[-e]
  • İki veya ikiden çok şey bir araya gelip birbirinin içinde dağılmak, birbirinin içine girmek

    Araba sallana sallana içim bağrım birbirine karıştı. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

[nesnesiz]
  • Bulanmak, duruluğunu yitirmek

    Hava birden karıştı. Zihnim karıştı.

[nesnesiz]
  • Açıklığını yitirmek, anlaşılması güçleşmek

    Kaymakam işin karıştığını anlayarak... - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karışanı görüşeni olmamak


KATIŞMAK


[-e]
  • Bir topluluğa karışmak, katılmak

    O da bize katıştı.


TANIŞMAK


[nesnesiz] [-le]
  • Daha önce birbirini tanımayan kimseler birbirini tanır duruma gelmek

    Çağır hele arkadaşını, onunla da tanışalım, dedi. - Ayşe Kulin


TARTIŞMA


[isim]
  • Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma

    Karşısındakilerin tartışmaları çabuk bıraktıklarına da dikkat etmedi. - Tarık Buğra

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tartışma götürmek
  • tartışmaya girmek

Birleşik Kelimeler: toplu tartışma


TAKIŞMAK


[-i] [-le]
  • Birbirine takılmak

AKIŞMALI


[sıfat]
  • Akışma özelliği olan

KIRIŞMAK


[nesnesiz]
  • Bir yüzeyin düzgünlüğü bozulmak, kırışık oluşmak

    Boynu uzamış, kararmış, yaşlı adamların boynu gibi kırışmıştı. - Yaşar Kemal

[-le]
  • Bahse tutuşmak
[argo]
  • Bir şeyi eşit olarak paylaşmak

TIKIŞMAK


[-e]
  • Birlikte bir yere tıkılmak

    Altı kişi bir arabaya tıkıştılar.

Birleşik Kelimeler: sıkış tıkış


AYTIŞMAK


[nesnesiz]
  • Atışmak, tartışmak, münakaşa etmek
[edebiyat]
  • Halk şairleri belli bir ayak çerçevesinde karşılıklı atışmak

AYRIŞMAK


[nesnesiz]
  • Birbirinden ayrılmak, birliği bozulmak
[kimya]
  • Moleküller, türlü etkenler sebebiyle geçici olarak daha yalın atom veya moleküllere bölünmek

BARIŞMAK


[nesnesiz]
  • İki taraf, aralarındaki dargınlığı kaldırmak, uzlaşmak, anlaşmak

    Fakat bir gün barışacaksınız ve onun da kurtulmasına yardım edeceksiniz. - Aka Gündüz

[-le]
  • Sevmek, zevk almak

    Hiçbirini sevmedim, yalnız Enderuni Vasıf Divanı ile barışabildim. - Ahmet Hamdi Tanpınar


BAKIŞMAK


[nesnesiz] [-le]
  • İki veya daha çok kimse birbirine bakmak

    Ev halkı birbirlerine bakışıyorlar, söyleyecek söz bulamıyorlar. - Sermet Muhtar Alus


DANIŞMAK


[-e] [-i]
  • Bir iş için bilgi veya yol sormak, görüş almak, istişare etmek, müracaat etmek, meşveret etmek

    Doktor, bugün size ben asıl başka mesele danışmak için geldim. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • danışan dağı aşmış, danışmayan düz yolda şaşmış