İçinde If Bulunan Kelimeler



İçinde IF olan 79 kelime bulunuyor. İçerisinde IF geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "If ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

VASIFLANDIRILMA34

14 Harfli Kelimeler

VASIFLANDIRMAK32, SINIFLANDIRMAK27, SIFATLAŞTIRMAK27, SIFATLANDIRMAK26

13 Harfli Kelimeler

VASIFLANDIRMA31, DENİZKADAYIFI30, SINIFLANDIRMA26, SIFATLAŞTIRMA26, SIFATLANDIRMA25, MUTASARRIFLIK24

12 Harfli Kelimeler

KADAYIFÇILIK28, KIRMIZIFENER25

11 Harfli Kelimeler

HIFZISSIHHA37, VASIFSIZLIK31, VASIFLANMAK26, HAYIFLANMAK25, SINIFLAŞMAK24, ZAYIFLATMAK24, SINIFLANMAK21, SIFIRLANMAK21

10 Harfli Kelimeler

MUTASAVVIF32, DARIFÜLFÜL29, ZAYIFLAYIŞ28, MÜTEVAKKIF26, VASIFLILIK26, VASIFLANMA25, HAYIFLANMA24, SIFIRCILIK24, BİRİNCASIF23, SINIFLAŞMA23, SINIFLANIŞ23, ZAYIFLATMA23, ZAYIFLAMAK23, ÇARKIFELEK20, MUTASARRIF20, SINIFLANMA20, SINIFLAMAK20, SIFIRLANMA20, SIFIRLAMAK20, KILIFLAMAK19

9 Harfli Kelimeler

HIFZETMEK24, KADAYIFÇI24, VAKIFNAME23, GARDIFREN22, ZAYIFLAMA22, SINIFLAMA19, SIFIRLAMA19, KILIFLAMA18

8 Harfli Kelimeler

VASIFSIZ27, HIFZETME23, SINIFSIZ22, KILIFSIZ21, ZAYIFLIK21, ÇIFITLIK20, MUTTASIF18, SINIFSAL18

7 Harfli Kelimeler

SARIFİĞ22, VASIFLI22, SIFIRCI20, KILIFÇI19, KADAYIF18, SINIFLI17, KILIFLI16

6 Harfli Kelimeler

ISTIFA15, ATIFET13

5 Harfli Kelimeler

HIFIZ20, VASIF19, HAYIF18, VAKIF18, ZAYIF17, ÇIFIT16, NISIF14, SINIF14, SIFIR14, KILIF13, SIFAT13, TIFIL13

4 Harfli Kelimeler

ATIF11


ATIF (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭf)


[isim]
  • Yöneltme, çevirme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atıf yapmak (veya atıfta bulunmak)

Birleşik Kelimeler: atfetmek


ATIFET (Kelime Kökeni: Arapça ʿāṭifet)


[isim] [eskimiş]
  • İyilik, bağış, kayra, lütuf, ihsan, inayet

KILIF (Kelime Kökeni: Arapça ġilāf)


[isim]
  • Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap

    Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kılıfına uydurmak

Birleşik Kelimeler: yastık kılıfı


SIFAT (Kelime Kökeni: Arapça ṣifat)


[isim]
  • Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği

    Başvezir sıfatıyla hükûmet işlerini idare eder. - Refik Halit Karay

[dil bilgisi]
  • Bir adı, nitelik, nicelik, yer, sıra vb. bakımından niteleyen, belirten kelime, ön ad

    Beyaz (ev), güzel (çocuk), beş (gün), bu (kitap) gibi.

[halk ağzında]
  • Yüz, kılık ve dış görünüş

    Takındığı bu sıfatı boynundaki kravattan fazla mühimsediği yoktu. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: sıfat-fiil, sıfat takımı, sıfat tamlaması, belgisiz sıfat, pekiştirmeli sıfat, türemiş sıfat, yalın sıfat, belirsizlik sıfatı, belirtme sıfatı, gösterme sıfatı, işaret sıfatı, niteleme sıfatı, sayı sıfatı, sıra sayı sıfatı, soru sıfatı, üleştirme sıfatı


TIFIL (Kelime Kökeni: Arapça ṭifl)


[isim]
  • Küçük çocuk
[sıfat] [mecaz]
  • Acemi, toy
[sıfat] [halk ağzında]
  • Zayıf, ufak tefek

NISIF (Kelime Kökeni: Arapça niṣf)


[isim] [eskimiş]
  • Yarı

    Ortadan ayrılan bir bölmeyle de diğer nısfında Bora Reis yatıyordu. - Nazım Hikmet

Birleşik Kelimeler: nısfınnehar, nısıf kutur


SINIF (Kelime Kökeni: Arapça ṣinf)


[isim]
  • Öğrencilerin yıllık öğrenime göre ayrıldıkları bölümlerden her biri

    Birinci sınıf öğrencileri.

[biyoloji]
  • Takımlardan oluşan birlik, dalların alt bölümü

    Memeliler, kuşlar, balıklar, omurgalılar dalının birer sınıfıdırlar.

[mantık]
  • Belli ortak belirtileri olan tek tek nesneler öbeği
[toplum bilimi]
  • Bir toplumda, aynı görevi yapan, aynı yararı sağlayan, aynı şartlarda yaşayan büyük insan grubu, klas

    Parter, her sınıftan insanla hıncahınç dolu idi. - Reşat Nuri Güntekin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sınıfta bırakmak
  • sınıfta çakmak
  • sınıfta kalmak

Birleşik Kelimeler: sınıf başkanı, sınıf öğretmeni, alt sınıf, birinci sınıf, ikinci sınıf, sosyal sınıf, üst sınıf, ana sınıfı, emekçi sınıfı, hazırlık sınıfı, istihkâm sınıfı, levazım sınıfı, muhabere sınıfı, ruhban sınıfı, süvari sınıfı


SIFIR (Kelime Kökeni: Arapça ṣifr)


[isim] [matematik]
  • Kendi başına değeri olmayan, ondalık sayı sisteminde sağına geldiği rakamı on kere büyüten işaret (0)
[mecaz]
  • Hiçbir değeri olmayan şey
[sıfat] [mecaz]
  • Olmayan, bulunmayan

    Sıfır makyaj.

[sıfat] [mecaz]
  • Kötü, başarısız, verimsiz

    Sorma, su içsem kilo alıyorum, bütün rejimleri denedim, netice sıfır. - Attila İlhan

[sıfat] [mecaz]
  • Yeni, kullanılmamış

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sıfıra inmek
  • sıfıra sıfır, elde var sıfır
  • sıfır çekmek
  • sıfırdan başlamak
  • sıfırı tüketmek

Birleşik Kelimeler: sıfır beden, sıfır polinomu, mutlak sıfır, salt sıfır, solda sıfır


ISTIFA (Kelime Kökeni: Arapça iṣṭifā)


[isim] [eskimiş] [biyoloji]
  • Ayıklanma

KILIFLI


[sıfat]
  • Kılıfı olan veya kılıf içinde bulunan

ÇIFIT (Kelime Kökeni: Arapça ceḥūd)


[isim]
  • Yahudi
[sıfat] [mecaz]
  • Hileci, düzenbaz

Birleşik Kelimeler: çıfıt çarşısı


SINIFLI


[sıfat]
  • Sınıfı olan

ZAYIF (Kelime Kökeni: Arapça żaʿīf)


[sıfat]
  • Eti, yağı az olan, sıska, cılız, arık (insan veya hayvan)

    Uzun boylu, zayıf, ellilik bir hanım. - Sermet Muhtar Alus

[mecaz]
  • Sağlamlığı, dayanıklılığı olmayan

    Zayıf bir yapı.

[mecaz]
  • Önemli, güvenilir olmayan

    Zayıf bir bilgi.

[mecaz]
  • Çok az

    Zayıf bir ihtimal.

[isim]
  • Başarısızlığı gösteren not
[mecaz]
  • Bilgi yönünden yeterli olmayan, yeteneksiz

    Zayıf bir öğretmen.

[mecaz]
  • Kişilik ve ruhsal yönden gereği kadar güçlü olmayan

    Zayıf ve uydurma bir âşık bu cevaba karşı perişan olurdu. - Aka Gündüz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zayıf düşmek
  • zayıf yerinden (veya noktasından veya damarından) yakalamak

Birleşik Kelimeler: zayıf nahif, zayıf sesli, sinirleri zayıf


KILIFLAMA


[isim]
  • Kılıflamak işi

MUTTASIF (Kelime Kökeni: Arapça muttaṣif)


[sıfat] [eskimiş]
  • Nitelenmiş, nitelikli, vasıflı