İçinde Üzü Bulunan Kelimeler



İçinde ÜZÜ olan 76 kelime bulunuyor. İçerisinde ÜZÜ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Üzü ile başlayan kelimeler. Üzü ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BÜZÜŞTÜREBİLMEK32

14 Harfli Kelimeler

BÜZÜŞTÜREBİLME31, HÜZÜNLENDİRMEK28

13 Harfli Kelimeler

BÜZÜŞTÜRÜLMEK30, HÜZÜNLENDİRME27

12 Harfli Kelimeler

BÜZÜŞÜVERMEK33, BÜZÜLÜVERMEK30, BÜZÜŞTÜRÜLME29, BÜZÜŞEBİLMEK27, BÜZÜLEBİLMEK24, AMERİKAÜZÜ23

11 Harfli Kelimeler

BÜZÜŞÜVERME32, HÜZÜNSÜZLÜK30, BÜZÜLÜVERME29, BÜZÜŞTÜRMEK26, BÜZÜŞEBİLME26, BÜZÜLEBİLME23, HÜZÜNLENMEK23

10 Harfli Kelimeler

ÜZÜMGÜNEŞİ27, BÜZÜŞÜKLÜK26, ÇOBANÜZÜ26, BÜZÜŞTÜRME25, DENİZÜZÜ25, HÜZÜNLENİŞ24, HÜZÜNLENME22

9 Harfli Kelimeler

YÜZÜCÜLÜK25, ÜZÜMCÜLÜK24, ÜZÜNTÜSÜZ24, BEŞİKDÜZÜ23, YÜZÜKOYUN22, SARAYDÜZÜ21

8 Harfli Kelimeler

HÜZÜNSÜZ25, GÜNDÜZÜN23, BÜZÜŞMEK21, BÜZÜKTAŞ20, ÜZÜNTÜLÜ19, YÜZÜNDEN19, BÜZÜLMEK18, DÜZÜLMEK18, YÜZÜLMEK18, SÜZÜLMEK17

7 Harfli Kelimeler

GÖKYÜZÜ26, GÜNYÜZÜ22, BÜZÜLÜŞ21, BÜZÜŞÜK21, ÜZÜMSÜZ21, YÜZÜNCÜ21, BÜZÜŞME20, HÜZÜNLÜ20, SÜZÜLÜŞ20, ÜZÜNÇLÜ19, YÜZÜSTÜ19, YERYÜZÜ18, BÜZÜLME17, DÜZÜLME17, SÜZÜNTÜ17, YÜZÜLME17, SÜZÜLME16, ÜZÜLMEK15

6 Harfli Kelimeler

YÜZÜ20, SÜZÜ19, ÜZÜMCÜ19, ÜZÜMSÜ17, ÜZÜMLÜ16, ÜZÜNTÜ15, ÜZÜLME14

5 Harfli Kelimeler

ÜZÜ17, YÜZÜŞ17, GÜZÜN16, HÜZÜN16, ÜZÜ15, BÜZÜK14, YÜZÜK14, SÜZÜK13, TÜZÜK12

4 Harfli Kelimeler

ÜZÜM12


TÜZÜK


[isim]
  • Herhangi bir kurumun veya kuruluşun tutacağı yolu ve uygulayacağı hükümleri sırasıyla gösteren maddelerin hepsi, nizamname, statü

    Bu, çok ucuz bir amatör ressam tüzüğüdür. - Haldun Taner

Birleşik Kelimeler: iç tüzük


ÜZÜM


[isim] [bitki bilimi]
  • Asmanın taze veya kuru olarak yenilen ve salkım durumunda bulunan meyvesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üzümün çöpü armudun sapı var demek
  • üzümünü ye de bağını sorma
  • üzüm üzüme baka baka kararır

Birleşik Kelimeler: üzüm asması, üzümgüneşi, üzüm hoşafı, üzüm kompostosu, üzüm kurusu, üzüm pekmezi, üzüm salkımı, üzüm sirkesi, üzüm suyu, üzüm şekeri, üzüm şırası, üzüm üzüm, çekirdeksiz üzüm, çöpsüz üzüm, kuru üzüm, şıralık üzüm, yaş üzüm, Amerikan üzümü, ayı üzümü, Bektaşi üzümü, çavuş üzümü, çilek üzümü, çobanüzümü, denizüzümü, Frenk üzümü, Hasandede üzümü, it üzümü, köpek üzümü, kuş üzümü, mis üzümü, misket üzümü, parmak üzümü, peygamber üzümü, Sultaniye üzümü, tilki üzümü


SÜZÜK


[sıfat]
  • Zayıf, güçsüz, süzgün

    Parasızın yürüyüşü sürtük, gözleri süzük, rengi uçuk, sesi bozuktur. - Refik Halit Karay


ÜZÜLME


[isim]
  • Üzülmek durumu

BÜZÜK


[sıfat]
  • Toplanarak büzülmüş
[isim] [halk ağzında]
  • Anüs

Ata Sözleri ve Deyimler

  • büzük ister

Birleşik Kelimeler: ezik büzük


YÜZÜK


[isim]
  • Parmağa geçirilen genellikle metal halka

    Kalın parmaklarımın her bir boğumuna ayrı bir taştan, ayrı bir büyüklükte yüzükler geçirmişti. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yüzüğü geriye çevirmek
  • yüzük takmak

Birleşik Kelimeler: yüzük kaşı, yüzük oyunu, yüzük parmağı, nişan yüzüğü, şövalye yüzüğü


ÜZÜLMEK


[nesnesiz]
  • Üzme işine konu olmak

    Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi. - Reşat Nuri Güntekin


ÜZÜNTÜ


[isim]
  • Olması istenilmeyen olaylardan doğan ruh tedirginliği, gam(I), teessür

    Beni sevmiyor, yeniden zihnimi kurcalamak, sinirlerimi üzüntü içinde bırakmak istiyor. - Etem İzzet Benice

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üzüntü vermek


ÜZÜNÇ


[isim]
  • Üzüntü

    Çocukların oyun gürültülerinde bile insanı burkan bir üzünç gizlidir. - Selim İleri


SÜZÜLME


[isim]
  • Süzülmek işi

ÜZÜMLÜ


[sıfat]
  • İçinde üzüm olan

Birleşik Kelimeler: üzümlü kek

[isim]
  • Erzincan iline bağlı ilçelerden biri

GÜZÜN


[zarf]
  • Güz mevsiminde, sonbaharda

HÜZÜN (Kelime Kökeni: Arapça ḥuzn)


[isim]
  • Gönül üzgünlüğü, gam, keder, sıkıntı

    Morgun parlak mermer duvarlarında dağılan gölgemin hüzün verici bir görüntüsü var. - Ahmet Ümit

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hüzne kapılmak
  • hüzün çökmek
  • hüzün duymak


SÜZÜLMEK


[nesnesiz]
  • Süzme işine konu olmak

    Bal süzüldü.

[mecaz]
  • Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemek

    Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmek

    Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm. - Haldun Taner

[mecaz]
  • Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmak

    Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümek

    Bir tanesinin elinde -muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Yüzüne nazlı bir anlam vermek
[mecaz]
  • Çok zayıflamak

    Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı. - Memduh Şevket Esendal


BÜZÜLME


[isim]
  • Büzülmek işi

    Ayağın bilhassa parmak nahiyeleri kangrenli uzuvlara has morumtırak bir büzülme arz ediyorlardı. - Haldun Taner