İçinde Üzm Bulunan Kelimeler



İçinde ÜZM olan 22 kelime bulunuyor. İçerisinde ÜZM geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Üzm ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

MÜZMİNLEŞTİRMEK26

14 Harfli Kelimeler

MÜZMİNLEŞTİRME25

12 Harfli Kelimeler

MÜZMİNLEŞMEK23

11 Harfli Kelimeler

MÜZMİNLEŞME22

10 Harfli Kelimeler

DÜZMECELİK21, DÜZMECİLİK21

9 Harfli Kelimeler

MÜZMİNLİK16

7 Harfli Kelimeler

DÜZMECİ18, DÜZMECE18, HÜZMELİ17

6 Harfli Kelimeler

BÜZMEK14, DÜZMEK14, YÜZMEK14, MÜZMİN13, SÜZMEK13

5 Harfli Kelimeler

HÜZME15, BÜZME13, DÜZME13, YÜZME13, SÜZME12, ÜZMEK11

4 Harfli Kelimeler

ÜZME10


ÜZME


[isim]
  • Üzmek işi

    Bana saadeti çekinmeden sunan bir kadının kardeşini üzmeye hakkım yoktu. - Kemal Bilbaşar


ÜZMEK


[-i]
  • Üzüntü vermek

    Onu biraz üzerim ama zekâsına da bayılırım. - Sait Faik Abasıyanık


SÜZME


[isim]
  • Süzmek işi
[sıfat]
  • Süzülmüş olan, süzülerek elde edilen

    Süzme bal. Süzme yoğurt.

[sıfat] [argo]
  • Kötü, aşağılık, malın gözü (kimse)
[sıfat] [argo]
  • Katışıksız, saf

    Son derece zeki babalardan süzme salak oğulların çıktığı görülmüştü. - Attila İlhan

Birleşik Kelimeler: süzme bal, süzme yoğurt


MÜZMİN (Kelime Kökeni: Arapça muzmin)


[sıfat] [tıp]
  • Süreğen

    Müzmin suskunlukların ardından müthiş açık sözlülükler gelebilir. - Refik Erduran

Birleşik Kelimeler: müzmin bekâr


SÜZMEK


[-i]
  • Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek

    Sütü süzmek.


BÜZME


[isim]
  • Büzmek işi
[sıfat]
  • Ağzı büzülerek kapatılan (kese, torba, çarşaf vb.)

    Öbürü dolgunca ve büzme çarşaflı. - Refik Halit Karay


DÜZME


[isim]
  • Düzmek işi

    Kâğıt düzmesini, istediği zarı atmasını ona kim öğretti? - Tarık Dursun K.

[sıfat]
  • Uydurma

    Düzme senet. Düzme belge.


YÜZME


[isim]
  • Yüzmek işi

Birleşik Kelimeler: yüzme havuzu, yüzme kesesi


BÜZMEK


[-i]
  • Buruşturarak, sıkıştırarak veya kıvrım yaparak bir şeyin alanını ve hacmini küçültmek

DÜZMEK


[-i]
  • Bir gereksinimi karşılamak amacıyla birçok şeyi birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek

    Oğlum Sıtkı için son zamanlarda epeyce temiz ev eşyası düzdü diyorlar. - Memduh Şevket Esendal

[-e]
  • Şiir, destan, şarkı vb. yaratmak, oluşturmak, meydana getirmek

    Yeşil caminin avlusundaki sette oturmuş, Nilüfer ovasına şiir düzerken... - Sait Faik Abasıyanık

[nesnesiz]
  • Uydurmak

    Bir sürü yalan düzmüş.

[kaba konuşmada]
  • Erkek, cinsel ilişkide bulunmak

YÜZMEK


[nesnesiz]
  • Kol, bacak, yüzgeç vb. organların özel hareketleriyle su yüzeyinde veya su içinde ilerlemek, durmak

    Fakat bir gün onu denizde, şu mavi yeşil çizgilenen denizde yüzerken gördüm. - Emine Işınsu

[mecaz]
  • Dalgalanmak
[mecaz]
  • Herhangi bir şeyle üzeri kaplanmak, bir şeye bulanmak

    Kitaplar toz içinde yüzüyor. Ev pislik içinde yüzüyor.

Birleşik Kelimeler: yüzergezer, yüzer havuz, yüzer top

[-i]
  • Derisini çıkarmak, derisini soymak
[halk ağzında]
  • Çok para istemek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek


HÜZME (Kelime Kökeni: Arapça ḥuzme)


[isim]
  • Işık değneği

MÜZMİNLİK


[isim]
  • Süreğenlik

HÜZMELİ


[sıfat]
  • Işık saçan

    Kısa hüzmeli farları yaktı.


DÜZMECİ


[sıfat]
  • Sahtekâr