İçinde Üs Bulunan Kelimeler



İçinde ÜS olan 425 kelime bulunuyor. İçerisinde ÜS geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Üs kelimesinin anlamı nedir? Üs ile başlayan kelimeler. Üs ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

GERÇEKÜSTÜCÜLÜK34, MÜSTEHCENLEŞMEK30, TABİATÜSTÜCÜLÜK29, SELLEMEHÜSSELAM26, CEMAATİMÜSLİMİN24, MÜSTEMLEKECİLİK23, ELTİELTİYEKÜS22

14 Harfli Kelimeler

DENEYÜSTÜCÜLÜK30, MÜSAMAHASIZLIK29, MÜSTEHCENLEŞME29, ÜSLUPLAŞTIRMAK27, ENDÜSTRİYALİZM25, MÜSAMAHAKARLIK24, ENDÜSTRİLEŞMEK23

13 Harfli Kelimeler

HOŞGÖRÜSÜZLÜK41, SAĞGÖRÜSÜZLÜK41, HÜSNÜTEVECCÜH40, DOĞAÜSTÜCÜLÜK35, GÜRÜLTÜSÜZLÜK31, MÜSAVATSIZLIK29, MÜHRÜSÜLEYMAN28, OLAĞANÜSTÜLÜK28, PAPİRÜSGİLLER28, ÜSLUPLAŞTIRMA26, ENDÜSTRİLEŞME22

12 Harfli Kelimeler

GÜRÜLTÜSÜZCE31, TENEFFÜSHANE31, ÇOBANPÜSKÜLÜ29, GERÇEKÜSTÜCÜ29, MÜSAVATÇILIK27, MİNİBÜSÇÜLÜK25, HÜSNÜKURUNTU24, PÜSKÜRTÜLMEK24, TABİATÜSTÜCÜ24, HÜSNÜNİYETLE23, HALÜSİNASYON23, KÜSTAHLAŞMAK23, MÜSTEHCENLİK23, HÜSNÜTELAKKİ21, KÜSKÜNLEŞMEK21, MÜSTACELİYET21, MÜSTEMLEKECİ20, SÜSLEMECİLİK20, İLLÜSTRASYON19, KAKTÜSGİLLER19
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

GÖRGÜSÜZLÜK35, BAŞMÜSEVVİT32, GÖĞÜSLENMEK32, VENÜSÇARIĞI32, GÜMBÜRTÜSÜZ30, ÜSTÇAVUŞLUK28, BEŞİKÖRTÜSÜ27, MÜSAMAHASIZ25, MÜSVEDDELİK25, OTOBÜSÇÜLÜK25, ÜSLUPSUZLUK25, ESMAYIHÜSNA23, PÜSKÜRTÜLME23, SÜSPANSİYON23, ÜSTÜPÜLEMEK23, GAYRİMÜSLİM22, KÜSTAHLAŞMA22, MÜSTAHZARAT22, ÜSTEĞMENLİK22, KÜSKÜNLEŞME20
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

HOŞGÖRÜSÜZ36, SAĞGÖRÜSÜZ36, GÖRGÜSÜZCE35, GÖĞÜSLEMEK31, GÖĞÜSLENME31, DOĞAÜSTÜCÜ30, HÜSNÜYUSUF30, ÖLÇÜSÜZLÜK29, BÖLÜNTÜSÜZ28, DÖKÜNTÜSÜZ28, GÜRÜLTÜSÜZ26, PÜSKÜRTÜCÜ26, GÖRÜNTÜSEL25, MÜSAVATSIZ25, OLAĞANÜS23, PROSPEKTÜS23, PÜSÜRÜKLÜK23, ÜSLUPÇULUK23, GERÇEKÜS22, HÜSNÜKABUL22
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

GÖĞÜSLÜCE34, GÖĞÜSLEME30, ZEVKÜSEFA27, PÜSKÜLSÜZ24, ÜZÜNTÜSÜZ24, İÇGÜDÜSEL23, PÜSKÜLCÜK23, PÜSKÜRTÜŞ23, EVOLÜSYON22, MİDİBÜSÇÜ22, ÜSTÜNKÖRÜ22, HİPOTENÜS21, PÜSKÜRTEÇ21, SÜSSÜZLÜK21, MİNİBÜSÇÜ20, MÜSTEHCEN20, MÜSTAHZAR20, MÜSTAHDEM20, YAŞAMÜS20, BAŞÜSTÜNE19
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

GÖRGÜSÜZ30, GÖĞÜSLÜK30, BÜZGÜSÜZ27, DÜZGÜSÜZ27, ÖĞLEÜS26, TÖRPÜSÜZ26, BÜRGÜSÜZ24, MÜSEVVİT24, ÜSTÇAVUŞ24, DOĞAÜS23, MAJÜSKÜL23, PÜSÜRSÜZ23, SÜNGÜSÜZ23, SÜRGÜSÜZ23, TENEFFÜS23, DÜZGÜSEL22, MÜSVEDDE22, HÜSNÜHAT21, HÜSNÜHAL21, ÜSLUPSUZ21
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

GÖĞÜS29, ÖRGÜSÜZ25, ÖLÇÜSÜZ24, ÜZGÜSÜZ24, BÜYÜSÜZ21, ÖRTÜSÜZ21, MÜSADİF19, ÜSLUPÇU19, YÜZÜS19, PÜSÜRLÜ18, PAPİRÜS18, DİZÜS17, KÜSEĞEN17, MÜSTEVİ17, MÜSTAFİ17, MÜSAVAT17, PENCÜSE17, SUÇÜS17, ÜSTÜBEÇ17, ÜSTYAPI17
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

ÜSTÜPÜ17, MÜSAVİ16, MÜSRİF16, SÜSSÜZ16, ÜTÜSÜZ16, ENFÜSİ15, PÜSKÜL15, PÜSTÜL15, ŞEŞÜSE15, ÜSTSÜZ15, KAMPÜS14, MÜSPET14, MÜSHİL14, SÜNDÜS14, DÜRÜST13, HÜSRAN13, KÜSTAH13, KÜSÜLÜ13, OTOBÜS13, DÜSTUR12
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

GÖĞÜS25, FÜLÜS16, ÜSKÜF16, FÜSUN15, KÜSUF15, FETÜS14, HÜSÜN14, PÜSÜR14, RÜSVA14, TİFÜS14, ÜSKÜP14, VİRÜS14, VENÜS14, VÜSAT14, PESÜS13, RÜSUP13, ÜSLUP13, KÜSPE12, NÜSHA12, YÜS12
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

OBÜS10, BÜST9, DÜSE9, KÜSÜ9, ANÜS7, ÜSTE7

3 Harfli Kelimeler

SÜS7, KÜS6, ÜST6

2 Harfli Kelimeler

ÜS5


ÜS (Kelime Kökeni: Arapça uss)


[isim] [matematik]
  • Bir kuvvete yükseltilmiş bir sayının üzerine yazılan ve kaçıncı kuvvete yükseltildiğini gösteren sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
[isim] [eskimiş]
  • Kök, asıl, temel, esas
[askerlik]
  • Bir askerî harekâtta birliklerin gereksinim duyduğu her türlü gerecin toplandığı, dağıtıldığı bölge

    Mühimmat depolarının ve üslerin arasında, herkesin istifadesine ve zevkine açıktır. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: merkez üs, deniz üssü, hava üssü, uzay üssü


KÜS


[sıfat]
  • Dargın

    Bu sınıfta küs çocuklar var.


ÜST


[isim]
  • Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, üzeri, fevk, alt karşıtı

    Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]
  • Birkaç şeyden birbirine göre yukarıda olan

    Kadınların beni böyle göz hapsine almaları yüzünden üst düğmelerimi gevşetemiyordum. - Reşat Nuri Güntekin

[sıfat]
  • Öte, arka

    Ben onu Şehzade Camisi'nin üst yanında, sokak içi, eski ahşap bir evde tanıdım. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]
  • Sınıflamalarda temel olarak alınan bir tipe göre ileri derecede olan

    Üst makam. Üst rütbedekiler.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • üst başı
  • üst çıkmak (veya gelmek)
  • üste çıkmak
  • üstten bakmak
  • üstü kalsın
  • üstüme (veya üstümüze veya üstünüze) sağlık (veya iyilik sağlık veya şifalar)
  • üstünde durmak
  • üstünde hakkı olmak
  • üstünde kalmak
  • üstündeki üstünde, başındaki başında
  • üstünden (şu kadar zaman) geçmek
  • üstünden akmak
  • üstünden atmak
  • üstünden dökülmek
  • üstünden geçmek
  • üstünden geçmek
  • üstünden kibarlık akmak
  • üstünden silindir gibi geçmek
  • üstüne alınmak
  • üstüne almak
  • üstüne atmak
  • üstüne basmak
  • üstüne bir bardak (soğuk) su içmek
  • üstüne bir iki güneş doğmak
  • üstüne çekmek
  • üstüne çullanmak
  • üstüne düşmek
  • üstüne fenalık gelmek
  • üstüne geçirmek
  • üstüne gelmek
  • üstüne gitmek
  • üstüne gül koklamamak
  • üstüne güneş doğmamak
  • üstüne kalmak
  • üstüne kapanmak
  • üstüne koymak
  • üstüne kuma gelmek
  • üstüne kuş kondurmak
  • üstüne olmamak
  • üstüne oturmak
  • üstüne ölü toprağı serpilmiş gibi
  • üstüne perde çekmek
  • üstüne sevmek
  • üstüne titremek
  • üstüne toz kondurmamak
  • üstüne tuz biber ekmek
  • üstüne üstüne gitmek
  • üstüne varmak
  • üstüne vazife olmamak
  • üstüne yaptırmak
  • üstüne yatmak
  • üstüne yıkılmak
  • üstüne yıkmak
  • üstüne yok
  • üstüne yüklenmek
  • üstüne yürümek
  • üstünü görmek
  • üstünüze afiyet (veya sağlık)

Birleşik Kelimeler: üst alize, üst baş, üst bitken, üstçavuş, üst çene, üst deri, üst diş, üst dudak, üst geçiş, üst geçit, üst güverte, üst insan, üst kat, üst katman, üst kurul, üst küme, üst perdeden, üst sınıf, üstsubay, üst tabaka, üst tarafı, üst üste, üstyapı, üstü kapalı, altüst, akşamüstü, altı üstü, arkaüstü, ayaküstü, başüstü, bayramüstü, bireyüstü, böbrek üstü bezi, deneyüstü, dizüstü, diz üstü, doğaüstü, duyuüstü, gerçeküstü, ikindiüstü, insanüstü, kalburüstü, kıçüstü, köprü üstü, lisansüstü eğitim, masaüstü, normalüstü, olağanüstü, öğleüstü, partilerüstü, rüzgârüstü, set üstü ocak, sırtüstü, suçüstü, tabiatüstü, tepe üstü, tepeüstü, yaşamüstü, yer üstü, yolüstü, yüzüstü, dumanı üstünde, buğusu üstünde, başüstüne


ANÜS (Kelime Kökeni: Fransızca anus)


[isim] [anatomi]
  • Sindirim sisteminin sonunda bulunan ve dışkının atılmasına yarayan çıkış deliği, makat, şerç, büzük, göt, sofra

Birleşik Kelimeler: anüs yüzgeci


ÜSTE


[isim]
  • `Fazladan vermek, ödemek` anlamındaki üste vermek, `fiyatı artırmak eklemek, katmak` anlamlarındaki üste vurmak deyimlerinde geçen bir söz

    Üste çok şeyler vererek çalışmaya hazırdır. - Tarık Buğra


SÜS


[isim]
  • Süslemeye, süslenmeye yarayan şey, bezek, süs püs
[mecaz]
  • Güzellik veren, güzelleştiren şey

    Kitabı bir süs kabul etmek, kültür görgüsüzlüğünün en somut örneğini oluşturur. - Tarık Dursun K.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • süs için

Birleşik Kelimeler: süs bitkisi, süs püs


BÜST (Kelime Kökeni: Fransızca buste)


[isim]
  • Vücudun, omuzlarla birlikte göğüsten yukarı bölümü

    Vücudundaki oransızlık nereden geliyor, büstü bacaklarından daha mı uzun? - Attila İlhan


DÜSE (Kelime Kökeni: Farsça dū + se)


[isim]
  • Oyunda, atılan zarlardan ikisinin de üç benekli olan yanlarının üste gelmesi

KÜSÜ


[isim] [halk ağzında]
  • Küskünlük

OBÜS (Kelime Kökeni: Fransızca obus)


[isim]
  • Yüksek ve alçaktan mermi atabilen kısa namlulu top

    Gündüzki muharebede obüs isabetiyle yaralanmış bir mekkâre katırının canhıraş çığlığı... - Attila İlhan


DÜSTUR (Kelime Kökeni: Arapça dustūr)


[isim] [eskimiş]
  • Genel kural

Ata Sözleri ve Deyimler

  • düstur edinmek


KÜSPE (Kelime Kökeni: Farsça kusbe)


[isim]
  • Hayvan yemi, yakacak ve gübre olarak kullanılan, yağı veya suyu çıkarılmış her türlü yağlı tohum ve bitki artığı

    O gövdeleri küspe terleri döken ve dallarından mis kokulu ballar akan yemiş ağaçlarıyla... - Yakup Kadri Karaosmanoğlu


NÜSHA (Kelime Kökeni: Arapça nusḫa)


[isim]
  • Birbirinin tıpkısı olan yazılı şeylerin her biri

    Bu yazma eserin üç nüshası daha var.

[sıfat]
  • Benzer, aynı, kopya

Birleşik Kelimeler: asıl nüsha, asli nüsha, yazma nüsha


YÜSRÜ


[isim]
  • Bazı ince işlerin yapımında kullanılan siyah bir ağaç ve bu ağacın kökü
[sıfat]
  • Bu kökten yapılan

    Yüsrü tespih.


DÜRÜST (Kelime Kökeni: Farsça durust)


[sıfat]
  • Sözünde ve davranışlarında doğruluktan ayrılmayan, doğru (kimse)

    Dürüst bir insan, inansa da inanmasa da mefhumları yerli yerinde kullanmak borcundadır. - Necip Fazıl Kısakürek

[mecaz]
  • Kurallara uygun, yanlışsız

    İyi giyinmek her zaman dürüst bir zevk ifade etmez. - Halide Edip Adıvar

Birleşik Kelimeler: dürüst oyun, doğru dürüst, tendürüst