İçinde Zı Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde ZI olan 5 harfli 34 kelime bulunuyor. İçinde ZI olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Zı ile başlayan 5 harfli kelimeler. zı ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

VAZIH19, FAZIL15, ZIRVA15, HIZIR14, HAZIM14, SIZIŞ14, YAZIŞ14, ZIPIR14, ZIHLI14, HAZIK13, HAZIR13, KIZIŞ13, ZIPKA13, CIZIK13, BIZIR12, YAZIM12, ZIMBA12, ZIBIN12, MUZIR11, YAZIK11, YAZIN11, YAZIR11, YAZIT11, AZILI10, KIZIL10, KIZIK10, KAZIM10, LAZIM10, NAZIM10, RIZIK10, ZIMNİ10, KAZIK9, KAZIL9, NAZIR9


KAZIK


[isim]
  • Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç

    Çadır kazığı.

    Hayvanı kazığa bağlamak.

[sıfat] [mecaz]
  • Çok zor (soru, sınav vb.)
[teklifsiz konuşmada]
  • Aldatma
[spor]
  • Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun
[eskimiş]
  • İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş
[eskimiş]
  • Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kazığa vurmak
  • kazık (veya kazığı) yemek
  • kazık atmak
  • kazık dikmek (veya kakmak)
  • kazık gibi
  • kazık kadar
  • kazık yutmuş gibi

Birleşik Kelimeler: kazık fren, kazık kök, kazık marka, çatal kazık, Demirkazık, dost kazığı, kaşınma kazığı


KAZIL


[isim]
  • Kıldan bükülmüş, çuval dikmekte kullanılan ip, sicim

NAZIR (Kelime Kökeni: Arapça nāẓir)


[sıfat]
  • Bir yere doğru bakan (ev, oda vb.)

    Küçük fakat çok şirin bir oda, gölgelik, denize nazır. - Haldun Taner

[isim] [eskimiş]
  • Bakan

    Eski nazırlardan birisine ilk defa burada rastladım. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: hariciye nazırı, telaşe nazırı


AZILI


[sıfat]
  • Gözü bir şeyden yılmayan, azgın

    Kahveci hem kulampara hem de azılı bir katil olarak şöhretli biri olduğundan bu mekâna ayak basan pek olmuyordu. - Yusuf Atılgan

[mecaz]
  • Çok şiddetli, korkunç

    En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı. - Bedri Rahmi Eyuboğlu


KIZIL


[isim]
  • Parlak kırmızı renk
[sıfat]
  • Bu renkte olan

    Sular sarardı... Yüzün perde perde solmakta / Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta - Ahmet Haşim

[sıfat] [mecaz]
  • Aşırı derecede olan

    Softalar arasında kızıl bir kavga kopmuştu. - Falih Rıfkı Atay

[mecaz]
  • Komünist
[tıp]
  • Genellikle küçük yaşlarda görülen, bulaşıcı, yüksek ateşli, kırmızı renkte geniş lekeler döktüren, kuluçka dönemi üç dört gün süren tehlikeli hastalık
[halk ağzında]
  • Altın

Birleşik Kelimeler: kızılağaç, Kızılbaş, kızılboya, kızılçam, Kızılderili, Kızılelma, kızılgeyik, kızıl ısı, kızıl iblis, kızılkanat, kızılkantaron, kızıl kıyamet, kızılkök, kızılkurt, kızılkuyruk, kızılötesi, kızılsöğüt, kızıl su yosunları, kızılşap, kızılyaprak, kızılyara, kızıl yel, kızılyörük, kankızıl


KIZIK


[isim] [tarih]
  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri

KAZIM


[isim]
  • Kazma işi

    Nasıl olsa mezarların kazımı esnasında taş sandukalar sökülmüş, olan olmuştu. - Elif Şafak


LAZIM (Kelime Kökeni: Arapça lāzim)


[sıfat]
  • Gerek, gerekli

    Yaratıcı hamleler yapmak isteyen bir millet için mutlaka bir şeye inanmak lazım. - Orhan Seyfi Orhon

[eskimiş] [dil bilgisi]
  • Geçişsiz, müteaddi karşıtı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lazım gelmek (veya olmak)

Birleşik Kelimeler: neme lazım


NAZIM (Kelime Kökeni: Arapça naẓm)


[isim] [edebiyat]
  • Şiir

Birleşik Kelimeler: nazım birimi, nazım türü, nazmetmek, serbest nazım

[sıfat]
  • Düzenleyen, düzene koyan, tertip eden
[isim] [edebiyat]
  • Manzume yazan kimse

Birleşik Kelimeler: nâzım plan


RIZIK (Kelime Kökeni: Arapça rizḳ)


[isim]
  • Yiyecek, içecek şey, azık

    Kimi mevtasına kefen biçmiyor / Kimi helal rızkı yiyip içmiyor. - Seyrani

[din bilgisi]
  • Tanrı'nın bütün yarattıklarına verdiği nimet

    Bizden şerefli yırtıcı kuş, kan emen böcek / Tanrı'm o yolda rızkını vermiş, kusuru yok. - Mehmet Çınarlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rızkını çıkarmak


ZIMNİ (Kelime Kökeni: Arapça żimnī)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kapalı olarak yapılan veya söylenen, dolayısıyla anlatılan, kapalı, gizli

    Bu sözün zımni anlamı şudur.

[mantık]
  • İçerik

MUZIR (Kelime Kökeni: Arapça mużirr)


Birleşik Kelimeler: muzır yayın


YAZIK


[isim]
  • Herkesi üzebilecek şey, günah
[ünlem]
  • Acınma, üzüntü anlatan bir söz

    Yazık! Bu iş böyle mi olacaktı?

[ünlem]
  • Kınama anlatan bir söz

    Yazık sana! Böyle mi yapacaktın?

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yazık etmek
  • yazıklar olsun
  • yazık olmak

Birleşik Kelimeler: yazık günah


YAZIN


[zarf]
  • Yaz mevsiminde, yaz aylarında
[isim]
  • Edebiyat

Birleşik Kelimeler: yazın bilimi, yazın dili, yazın eri, yazın tarihi, gökçe yazın, çocuk yazını


YAZIR


[isim] [tarih]
  • Oğuz Türklerinin yirmi dört boyundan biri