İçinde Ze Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde ZE olan 5 harfli 86 kelime bulunuyor. İçinde ZE olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ze ile başlayan 5 harfli kelimeler. ze ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ZER18, ÖZE17, ZEVCE17, ZEN16, ZEY16, ZEHAP16, ZEÇ15, ÖZEME15, ZEL15, AVİZE14, ZEY14, EVAZE14, FREZE14, ZEL14, GEBZE14, ÖZE14, ÖZERK14, ÖNEZE14, ZEL14, ZEY14, ZEVAT14, ZEVAL14, ZELVE14, ZEFİR14, ZEM13, GAMZE13, ZEM13, HEMZE13, AHİZE12, ACUZE12, ZEN12, GAZEL12, GERZE12, HERZE12, HEZEL12, HEZEN12, PAZEN12, ZER12, ZEHİR12, AZİZE11, ACEZE11, ÇİZER11, DOZER11, ZEM11, İZZET11, KUZEY11, ZEK11, SEBZE11, ZENCİ11, ZECRİ11, ZECİR11, ZEBUR11, ZEBUN11, CAİZE11, BEZEK10, BEZEN10, BAZEN10, ZEL10, ZEK10, KEBZE10, NEBZE10, TEYZE10, ZEL10, ÜZERE10, ÜZE10, ZEYİL10, ZEBAN10, ZERDE10, ZEBRA10, ELZEM9, KUZEN9, ROZET9, ZEMİN9, AZE8, ALİZE8, ERZEL8, EZE8, ENEZE8, LERZE8, LAZER8, TEZEK8, ZERRE8, ZENNE8, ZELİL8, ZEKER8, ZEKAT8


AZERİ (Kelime Kökeni: Farsça āẕer + Arapça -ī)


[isim]
  • Azerbaycan Türkü

ALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca alizé)


[isim] [coğrafya]
  • Tropikal bölgelerdeki denizlerde bütün yıl süresince düzenli esen rüzgâr

    Alizeler, Ekvator'un kuzeyinde kuzeydoğudan, Ekvator'un güneyinde ise güneydoğudan eserler.

Birleşik Kelimeler: üst alize


ERZEL (Kelime Kökeni: Arapça erẕel)


[sıfat]
  • Pek rezil

EZELÎ (Kelime Kökeni: Arapça ezelī)


[sıfat]
  • Öncesiz
[mecaz]
  • Eski

    Bu kitap ezelî bir imkânsızlığı anlatıyor. - Peyami Safa

Birleşik Kelimeler: ezelî rekabet, ezelî takdir


ENEZE


[sıfat] [halk ağzında]
  • Cılız, zayıf, güçsüz

LERZE (Kelime Kökeni: Farsça lerze)


[isim] [eskimiş]
  • Titreme, titreyiş

    Aşklarının düşüncesi artık lerze değil yeis ve meraret veriyordu. - Halide Edip Adıvar


LAZER (Kelime Kökeni: Fransızca laser)


[isim] [fizik]
  • Çok güçlü pırıltılar oluşturan, değişik alanlarda kullanılan ışık kaynağı

Birleşik Kelimeler: lazer ışını


TEZEK


[isim]
  • Yakıt olarak kullanılan kurutulmuş sığır dışkısı
[halk ağzında]
  • Sıkışmış, kuru toprak parçası, kesek

ZERRE (Kelime Kökeni: Arapça ẕerre)


[isim]
  • Çok küçük parçacık

    Kendi servetinden bir zerresini vatan namına feda etmemişti. - Ömer Seyfettin

[eskimiş]
  • 0,00156 gram olan ağırlık ölçü birimi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zerre kadar
  • zerresi (veya zerre kadar eseri) kalmamak (veya olmamak veya yok)


ZENNE (Kelime Kökeni: Farsça zenāne)


[isim] [eskimiş]
  • Kadın

    Zenne çorabı.

[tiyatro]
  • Orta oyununda veya Karagöz'de kadın rolüne çıkan erkek oyuncu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zenneye çıkmak


ZELİL (Kelime Kökeni: Arapça ẕelīl)


[sıfat] [eskimiş]
  • Hor görülen, aşağı tutulan, aşağılanan

    Batı'ya, bu zelil tavırla kabul ettirilmesi mümkün hiçbir şey olamazdı. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zelil etmek
  • zelil olmak


ZEKER (Kelime Kökeni: Arapça ẕeker)


[isim] [eskimiş]
  • Erkeklik organı

ZEKÂT (Kelime Kökeni: Arapça zekāt)


[isim] [din bilgisi]
  • Zenginlerin sahip olduğu mal ve paranın kırkta birinin dağıtılmasını öngören, İslam'ın beş şartından biri

    Abus çehreli bir adamın ne namazı ne niyazı ne zekâtı ne orucu makbuldür. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zekât vermek

Birleşik Kelimeler: zekât keçisi


ELZEM (Kelime Kökeni: Arapça elzem)


[sıfat] [eskimiş]
  • Çok gerekli, vazgeçilmez

    Hükmün muteber olması için ittifakla alınması elzemdir. - Tarık Buğra


KUZEN (Kelime Kökeni: Fransızca cousin)


[isim]
  • Erkek yeğen