İçinde Zül Bulunan Kelimeler



İçinde ZÜL olan 33 kelime bulunuyor. İçerisinde ZÜL geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Zül kelimesinin anlamı nedir? Zül ile başlayan kelimeler. Zül ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

ÇÖZÜLÜVERMEK35, BÜZÜLÜVERMEK30, ÇÖZÜLEBİLMEK29, BÜZÜLEBİLMEK24

11 Harfli Kelimeler

ÇÖZÜLÜVERME34, BÜZÜLÜVERME29, ÇÖZÜLEBİLME28, BÜZÜLEBİLME23

8 Harfli Kelimeler

ÇÖZÜLMEK23, ZÜLFÜYAR23, ZÜLFARİS20, ZÜLFİKAR19, BÜZÜLMEK18, DÜZÜLMEK18, YÜZÜLMEK18, SÜZÜLMEK17, TEZELZÜL16, TENEZZÜL16

7 Harfli Kelimeler

ÇÖZÜLÜŞ26, ÇÖZÜLÜM24, ÇÖZÜLME22, ZÜLÜFLÜ22, BÜZÜLÜŞ21, SÜZÜLÜŞ20, BÜZÜLME17, DÜZÜLME17, YÜZÜLME17, SÜZÜLME16, ÜZÜLMEK15

6 Harfli Kelimeler

ÜZÜLME14

5 Harfli Kelimeler

ZÜLÜF18, ZÜLAL10

3 Harfli Kelimeler

ZÜL8


ZÜL (Kelime Kökeni: Arapça ẕull)


[isim] [eskimiş]
  • Alçalma, düşkünlük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • zül saymak (veya addetmek)


ZÜLAL (Kelime Kökeni: Arapça zulāl)


[isim]
  • Saf, tatlı su

ÜZÜLME


[isim]
  • Üzülmek durumu

ÜZÜLMEK


[nesnesiz]
  • Üzme işine konu olmak

    Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi. - Reşat Nuri Güntekin


TEZELZÜL (Kelime Kökeni: Arapça tezelzul)


[isim] [eskimiş]
  • Sarsılma, sallanma

TENEZZÜL (Kelime Kökeni: Arapça tenezzul)


[isim]
  • Kendi durumundan daha aşağıdaki bir işi, bir durumu kabul etme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tenezzül etmek


SÜZÜLME


[isim]
  • Süzülmek işi

SÜZÜLMEK


[nesnesiz]
  • Süzme işine konu olmak

    Bal süzüldü.

[mecaz]
  • Sessizce ve görünür bir hareket yapmadan ilerlemek

    Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal. - Yahya Kemal Beyatlı

[mecaz]
  • İnsan sessiz, gizlice ve kayıyormuş gibi gitmek

    Bir daha vurdum ve cevap alamayınca her zaman yaptığım gibi usulca kapıyı açıp içeri süzüldüm. - Haldun Taner

[mecaz]
  • Göz baygınlaşmak, mahmurlaşmak

    Bu sözleri söylerken mebusun gözleri süzülerek ufalıyordu. - Peyami Safa

[mecaz]
  • Uyumlu bir biçimde ve salınarak yürümek

    Bir tanesinin elinde -muhakkak çalmış olacak- bir şık şemsiye, o günün sosyete hanımlarını taklit ederek kırıtıyor, süzülüyorlardı. - Halide Edip Adıvar

[mecaz]
  • Yüzüne nazlı bir anlam vermek
[mecaz]
  • Çok zayıflamak

    Yedi sekiz gün içinde kızcağız, süzülmüş, solmuş, gözleri çukura kaçmıştı. - Memduh Şevket Esendal


BÜZÜLME


[isim]
  • Büzülmek işi

    Ayağın bilhassa parmak nahiyeleri kangrenli uzuvlara has morumtırak bir büzülme arz ediyorlardı. - Haldun Taner


DÜZÜLME


[isim]
  • Düzülmek işi

YÜZÜLME


[isim]
  • Yüzülmek işi

BÜZÜLMEK


[nesnesiz]
  • Büzme işi yapılmak

    Sağ gözünün kuyruğu çiçek bozuğundan hafifçe büzülmüştü. - Reşat Nuri Güntekin

[-e] [mecaz]
  • Korku, şaşkınlık, soğuk vb. etkenlerle bir kenara sinmek, bir kenara çekilmek

    Geniş hasırlı sofanın bir kenarına da biz büzülmüştük. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • büzülüp oturmak (veya kalmak)

Birleşik Kelimeler: ezile büzüle


DÜZÜLMEK


[nesnesiz]
  • Düzme işine konu olmak veya düzme işi yapılmak

YÜZÜLMEK


[nesnesiz]
  • Yüzme işi yapılmak

    Bu suda yüzülmez.

[mecaz]
  • Sömürülmek

ZÜLÜF (Kelime Kökeni: Farsça zulf)


[isim]
  • Şakaklardan sarkan saç lülesi

    Eser seher yeli zülfün dağıtır / Gerdana dökülen tel incinmesin - Karacaoğlan

Birleşik Kelimeler: zülfüyâr