İçinde Yıkı Bulunan Kelimeler



İçinde YIKI olan 15 kelime bulunuyor. İçerisinde YIKI geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yıkı kelimesinin anlamı nedir? Yıkı ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

YIKIMCILIK20

9 Harfli Kelimeler

YIKICILIK18, LAYIKIYLA15

8 Harfli Kelimeler

YIKIŞMAK16, YIKILMAK13

7 Harfli Kelimeler

YIKIMCI16, YIKIŞMA15, YIKILIŞ15, YIKINTI12, YIKILMA12

6 Harfli Kelimeler

YIKICI14

5 Harfli Kelimeler

YIKIŞ12, YIKIM10, YIKIK9

4 Harfli Kelimeler

YIKI8


YIKI


[isim]
  • Harabe

    Hazine boş, millet yoksul, ülke bir yıkılar yığını idi. - Falih Rıfkı Atay


YIKIK


[sıfat]
  • Yıkılmış olan, harap, viran

    Yıkık evlerin boş kalmış pencerelerinden arkadaki yıldızlar görülüyordu. - Hamdullah Suphi Tanrıöver

Birleşik Kelimeler: yıkık dökük, yıkık yıprak


YIKIM


[isim]
  • Yıkma işi
[tıp]
  • Vücuda verilen çeşitli ilaçların yol açtığı zarar
[biyoloji]
  • Yadımlama
[biyoloji]
  • İlaç veya metabolizma sonucu ortaya çıkan atık ürünün molekül düzeyinde beden sıvıları ile atılabilir duruma gelmesi

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yıkım olmak


YIKINTI


[isim]
  • Yıkılma, yıkım, mahvolma
[mecaz]
  • Ruhsal bakımdan yıkılma, yıkım, mahvolma

    İkisi de Samim'deki yıkıntının nedenini gayet iyi biliyorlardı. - Osman Aysu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yıkıntı olmak


YIKILMA


[isim]
  • Yıkılmak işi

    Duvarın yıkılması epey zaman aldı. - İhsan Oktay Anar


YIKIŞ


[isim]
  • Yıkma işi

YIKILMAK


[nesnesiz]
  • Yıkma işi yapılmak veya yıkma işine konu olmak
[mecaz]
  • İstenmeyen biri çekilip gitmek, defolmak
[mecaz]
  • Yok olmak, mahvolmak

    Zira cehalet, bakımsızlık, menfaat yüzünden her gün millî varlığımızın bir parçası koparılmakta ve yıkılmaktadır. - Mehmet Kaplan

[mecaz]
  • Yenilmek
[-e] [mecaz]
  • Yüklenmek

    Bütün işler onun üstüne yıkılmıştı. - Reşat Nuri Güntekin


YIKICI


[isim]
  • Yıkmacı

    Eski evlerimiz yandı, yıkıldı. Biz onlar içinde yaşayamaz olduk, alıcı çıkınca yıkıcılara sattık. - Hüseyin Cahit Yalçın

[sıfat]
  • Bir şeyin zarar görmesine, bozulmasına, yok olmasına, ortadan kalkmasına yol açan, tahripkâr

    O yıkıcı bozgunun sebeplerini öğrenmeye büyük önem verdi. - Falih Rıfkı Atay


LAYIKIYLA


[zarf]
  • Gereğince

YIKIŞMA


[isim]
  • Yıkışmak işi

YIKILIŞ


[isim]
  • Yıkılma işi

    Alman denizinden Türk denizine doğru bir yıkılış, büyük bir yıkılış vardı. - Falih Rıfkı Atay


YIKIŞMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Güreşmek

YIKIMCI


[isim]
  • Yapıları yıkma işini yapan kimse

    Kondulardan birinin duvarını tekmeyle yıkan bir yıkımcı, topal bir kadından ilk darbeyi yedi. - Lâtife Tekin


YIKICILIK


[isim]
  • Yıkıcı olma durumu

YIKIMCILIK


[isim]
  • Yıkımcı olma durumu