İçinde Yat Bulunan 10 Harfli Kelimeler



İçerisinde YAT olan 10 harfli 29 kelime bulunuyor. İçinde YAT olan 10 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Yat ile başlayan 10 harfli kelimeler. yat ile biten 10 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

HAFRİYATÇI26, RADYATÖRCÜ25, HACIYATMAZ24, MUHTEVİYAT24, İHTİYATSIZ21, KAYDIHAYAT21, MADDİYATÇI21, EDEBİYATÇI20, İLAHİYATÇI20, MİNYATÜRCÜ20, DAYATIŞMAK19, EDEBİYATÇA19, YATLANMA19, İNİSİYATİF19, ŞARKİYATÇI19, YATIŞTIRMA18, BOYATILMAK17, BAYATSIMAK17, PSİKİYAT17, DAYATTIRMA16, DAYATILMAK16, İHTİYATKAR16, İÇTİMAİYAT16, NAKLİYATÇI16, BAYATLATMA15, BAYATLAMAK15, YATIRILMAK15, AMELİYATLI14, LAKLAKİYAT12


LAKLAKİYAT (Kelime Kökeni: Arapça laḳlaḳiyyāt)


[isim] [eskimiş]
  • Boş lakırtılar, değersiz sözler

AMELİYATLI


[sıfat]
  • Ameliyat edilmiş

    Ameliyatlı hasta.


BAYATLATMA


[isim]
  • Bayatlatmak işi

BAYATLAMAK


[nesnesiz]
  • Bayat duruma gelmek, tazeliğini yitirmek
[mecaz]
  • Güncelliğini, önemini, özelliğini yitirmek

    Dün akşam karşılıklı içerken, çoktan bayatlamış itirafımı ağzımdan kaçırma gafletinde bulundum. - Elif Şafak


YATIRILMAK


[nesnesiz]
  • Yatırma işi yapılmak

    Bu boş arsacıkta, yan yatırılmış bir bayram salıncağı duruyor. - Memduh Şevket Esendal


DAYATTIRMA


[isim]
  • Dayattırmak işi

DAYATILMAK


[nesnesiz]
  • Dayatma işine konu olmak

    Hepimiz bize dayatılan yabancı bir üslupla konuşmaya boyun eğeceğiz. - Ahmet Ümit


İHTİYATKÂR (Kelime Kökeni: Arapça iḥtiyāṭ + Farsça -kār)


[sıfat] [eskimiş]
  • İhtiyatlı

    Daha ihtiyatkâr olan gazete sahiplerinde biraz tereddüt vardı. - Falih Rıfkı Atay


İÇTİMAİYAT (Kelime Kökeni: Arapça ictimāʿiyyāt)


[isim] [eskimiş] [toplum bilimi]
  • Toplum bilimi

NAKLİYATÇI


[isim]
  • Taşıma işleri yapan kimse, taşımacı

BOYATILMAK


[nesnesiz]
  • Boyama işi yaptırılmak, boya sürdürülmek

BAYATSIMAK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Bayatlamaya yüz tutmak

PSİKİYATRİ (Kelime Kökeni: Fransızca psychiatrie)


[isim] [ruh bilimi]
  • Ruh ve sinir hastalıklarıyla, kişide görülen önemli uyumsuzlukları önleme, teşhis ve tedavi etmeyle uğraşan uzmanlık dalı

YATIŞTIRMA


[isim]
  • Yatıştırmak işi

    Her zamanki şakacılığı ve filozofça sözleri ile evin içindeki bu gergin havayı yatıştırmasını çok iyi becerirdi. - Haldun Taner


DAYATIŞMAK


[nesnesiz]
  • Kendi istek ve arzuları doğrultusunda ısrar etmek, inatlaşmak