İçinde Vşe Bulunan Kelimeler



İçinde VŞE olan 13 kelime bulunuyor. İçerisinde VŞE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

13 Harfli Kelimeler

BELGEVŞEKLİĞİ35, NEVŞEHİRLİLİK26

11 Harfli Kelimeler

GEVŞETİLMEK25

10 Harfli Kelimeler

GEVŞETİLME24, NEVŞEHİRLİ23

9 Harfli Kelimeler

GEVŞETMEK23, GEVŞEKLİK22

8 Harfli Kelimeler

GEVŞEYİŞ26, GEVŞEMEK22, GEVŞETME22, NEVŞEHİR21

7 Harfli Kelimeler

GEVŞEME21

6 Harfli Kelimeler

GEVŞEK19


GEVŞEK


[sıfat]
  • Sıkı veya gergin olmayan, gevşemiş olan

    Bizim dost, gevşek kravatıyla, çözük yakasını şöyle bir okşadı. - Çetin Altan

[mecaz]
  • Cansız, hareketsiz, iradesiz
[zarf] [mecaz]
  • İlgisiz, kayıtsız bir biçimde

    Bu konuda gevşek davranırsanız periler diyarına akla gelmeyecek sevimsiz bir yoldan gitmek de var. - Bedri Rahmi Eyuboğlu

Birleşik Kelimeler: gevşek ağızlı, gevşek vurgu, ağzı gevşek


NEVŞEHİR


[isim]
  • Türkiye'nin İç Anadolu Bölgesi'nde yer alan illerinden biri

GEVŞEME


[isim]
  • Gevşemek işi, relaks
[mecaz]
  • İsteğin, çabanın, ciddiyetin azalması

    Vicdan hürriyetine değil, ahlak gevşemesine şahit oluyoruz. - Hüseyin Cahit Yalçın

[biyoloji]
  • Kalbin atmasında kasılmadan sonra gelen dinlenme ve içine kan dolma dönemi, diyastol
[ekonomi]
  • Para piyasasında değer yitimi

    Uluslararası piyasalarda doların gevşemesi iç piyasalara yansıdı.

[ruh bilimi]
  • Öfke, kaygı, korku vb. coşkularla artan ruhsal gerilimin ve gerilen kasların normal duruma gelmesi
[spor]
  • Gerilmiş vücut bölümlerinin, direnci olmadan kendi ağırlıklarıyla, bazı hareketlerle yeniden kendi durumuna gelmesi, gerilme karşıtı

GEVŞEKLİK


[isim]
  • Gevşek olma durumu
[mecaz]
  • İlgisiz, kayıtsız davranış

    O yıllarda hiç dayaksız çocuk okutmak hocanın gevşekliğini gösterirdi. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Uyuşukluk, kesiklik, rehavet

    Kendimde mukavemet yerine zaaf, taarruz yerine aciz, mücadele yerine gevşeklik hissediyorum. - Etem İzzet Benice

Birleşik Kelimeler: ağzı gevşeklik, belgevşekliği


GEVŞEMEK


[nesnesiz]
  • Sertlik ve gerginliği bozulmak

    Kar kalkmış, hava açmış, ayaz gevşemişti. - Aka Gündüz

[mecaz]
  • Yumuşamak, yatışmak, sakinleşmek

    Poker lafını işitmesin, eli ayağı gevşiyor. - Attila İlhan

[argo]
  • Sevmek, hoşlanmak
[ekonomi]
  • Para piyasasında değer yitirmek

GEVŞETME


[isim]
  • Gevşetmek işi

    Baba dehşet ve ızdırap içinde yakasını gevşetmeye uğraşır. - Ahmet Muhip Dranas


NEVŞEHİRLİ


[isim]
  • Nevşehir ilinden olan kimse

GEVŞETMEK


[-i]
  • Sertlik ve gerginliğini bozmak
[mecaz]
  • Rahatlatmak, sakinleştirmek

Birleşik Kelimeler: gergevşet


GEVŞETİLME


[isim]
  • Gevşetilmek işi

GEVŞETİLMEK


[nesnesiz]
  • Bir şeyin gevşemesini sağlamak, bir şeyi gevşek duruma getirmek

NEVŞEHİRLİLİK


[isim]
  • Nevşehirli olma durumu

GEVŞEYİŞ


[isim]
  • Gevşeme işi

BELGEVŞEKLİĞİ


[isim]
  • Cinsel gücü yitirme