İçinde Vme Bulunan Kelimeler



İçinde VME olan 18 kelime bulunuyor. İçerisinde VME geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Vme ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

VMECİLİK28

9 Harfli Kelimeler

İVMEÖLÇER25, İVMEYAZAR21

8 Harfli Kelimeler

VMELİK23

7 Harfli Kelimeler

VME25

6 Harfli Kelimeler

VMEK21, SÖVMEK20, GEVMEK17, ŞOVMEN17, SEVMEK14

5 Harfli Kelimeler

VME20, SÖVME19, ÖVMEK18, GEVME16, SEVME13, İVMEK12

4 Harfli Kelimeler

ÖVME17, İVME11


İVME


[isim]
  • İvmek işi
[fizik]
  • Hareket eden nesnenin kısa bir zaman içinde, hızında oluşan değişmenin bu zamana oranı

    Ankara'da yer çekimi ivmesi 980 santimetre/saniyekaredir.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ivme kazanmak

Birleşik Kelimeler: açısal ivme, ivmeölçer, ivmeyazar


İVMEK


[nesnesiz]
  • Çabuk davranmak, acele etmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • iven kız ere varmaz, varsa da baht bulmaz


SEVME


[isim]
  • Sevmek işi

    Seni delicesine sevmeye başladım. Sevgime cevap istiyorum. - Necip Fazıl Kısakürek


SEVMEK


[-i]
  • Sevgi ve bağlılık duymak

    Çok az lakırtı söylediği için sevdiği arkadaşları bile kendisini iyice anlayamamışlardı. - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sevsinler!

Birleşik Kelimeler: şıpsevdi, silisseven


GEVME


[isim]
  • Gevmek işi

GEVMEK


[-i] [halk ağzında]
  • Ağızda katı bir şey çiğnemek, geviş getirmek

ŞOVMEN (Kelime Kökeni: İngilizce showman)


[isim]
  • Gösteri adamı

ÖVME


[isim]
  • Övmek işi, sena, medih, sitayiş

    Şikâyetleri kesilince İstanbul'u övmeye başladı. - Refik Halit Karay


ÖVMEK


[-i]
  • Birinin veya bir şeyin iyiliklerini, üstünlüklerini söyleyerek değerini yüceltmek, methetmek, sena etmek, yermek karşıtı

SÖVME


[isim]
  • Sövmek işi, sövgü, küfretme
[hukuk]
  • Bir kimsenin namus, onur ve kişiliğine yapılan her türlü saldırı

SÖVMEK


[-e]
  • Onur kırıcı, çoğu basmakalıp kaba sözler söylemek, küfretmek

    Daha dört yaşındayken en azılı köy erkekleri gibi sövermiş. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sövüp saymak


DÖVME


[isim]
  • Dövmek işi

    Sanırım, yazılarımdan ötürü beni pohpohlayanlardan çok beni dövmeye kalkanlar haklıydı. - Adalet Ağaoğlu

[sıfat]
  • Kızgın durumdayken dövülerek biçim verilmiş (metal eşya)
[sıfat]
  • Dövülerek yapılan

    Dövme dondurma.

[halk ağzında]
  • Dövülerek kabuğu çıkarılmış buğday, yarma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dövme yapmak


İVMEYAZAR


[isim] [fizik]
  • Bir hareketin ivmesini çizerek belirleyen araç, akselerograf

DÖVMEK


[-i]
  • Tokat, yumruk, tekme vurarak canını acıtmak

    Harp Divanına vermeden önce şurada kemiklerini kırıncaya kadar bir dövsem! - Halide Edip Adıvar

[-de]
  • Bir şeyi toz durumuna getirmek için ezmek

    Döveçte karabiber dövmek.

[nesnesiz]
  • Davul vb. çalmak, vurmak

Birleşik Kelimeler: topukdöven, biçerdöver


DÖVMELİK


[isim]
  • Mısır ve buğday dövmeye yarayan, yarma buğday yapan bir araç