İçinde Tutuk Bulunan Kelimeler



İçinde TUTUK olan 14 kelime bulunuyor. İçerisinde TUTUK geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tutuk kelimesinin anlamı nedir? Tutuk ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

TUTUKSUZLUK19, TUTUKLATMAK14, TUTUKLANMAK14

10 Harfli Kelimeler

TUTUKLANIŞ16, TUTUKLULUK14, TUTUKLAMAK13, TUTUKLANMA13, TUTUKLATMA13

9 Harfli Kelimeler

TUTUKLAMA12

8 Harfli Kelimeler

TUTUKEVİ16, TUTUKSUZ15, TUTUKLUK11

7 Harfli Kelimeler

TUTUKLU10

5 Harfli Kelimeler

TUTUK7


TUTUK


[sıfat]
  • Akıcı, rahat konuşamayan

    Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi. - Elif Şafak

[hukuk]
  • Tutuklu
[mecaz]
  • Durgun, çekingen, sıkılgan

    Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: tutukevi, dili tutuk


TUTUKLU


[sıfat] [hukuk]
  • Kanun yoluyla hürriyetlerinden alıkonularak bir yere kapatılan (kimse), tutuk, mevkuf

    Bir hafta süreyle durmaksızın işkence ettiği tutuklusunun yüzüne bile bakmamıştı. - Osman Aysu


TUTUKLUK


[isim]
  • Tutuk olma durumu, konuşma korkusu

    Ama bizde bir tutukluk vardı, ses birliğini kuramıyorduk bir türlü. - Azra Erhat

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutukluk yapmak

Birleşik Kelimeler: dili tutukluk, dil tutukluğu, kas tutukluğu


TUTUKLAMA


[isim]
  • Tutuklamak işi, tevkif

    Muhalefeti ortadan kaldırmaya niyetli olan Damat Ferit Paşa'nın ilk işi bir sürü yeni tutuklamalar oldu. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Birleşik Kelimeler: gıyabi tutuklama


TUTUKLAMAK


[-i]
  • Kanun yoluyla hürriyeti kısıtlayarak bir yere kapatmak, tevkif etmek

TUTUKLANMA


[isim]
  • Tutuklanmak işi

    Babasının tutuklanmasıyla tayinin geri kalması kaygısı artık var değil. - Halide Edip Adıvar


TUTUKLATMA


[isim]
  • Tutuklatmak işi

TUTUKLATMAK


[-i]
  • Tutuklama işini yaptırmak

TUTUKLANMAK


[nesnesiz]
  • Tutuklama işine konu olmak

TUTUKLULUK


[isim]
  • Tutuklu olma durumu, mevkufluk, mevkufiyet

TUTUKSUZ


[sıfat] [hukuk]
  • Tutuklanmadan yargılanan
[zarf]
  • Tutuklanmadan

TUTUKLANIŞ


[isim]
  • Tutuklanma işi

TUTUKEVİ


[isim]
  • Tutukluların kapatıldığı yer, tomruk, dam (I), tevkifhane

TUTUKSUZLUK


[isim]
  • Tutuksuz olma durumu