İçinde Tut Bulunan Kelimeler



İçinde TUT olan 104 kelime bulunuyor. İçerisinde TUT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Tut kelimesinin anlamı nedir? Tut ile başlayan kelimeler. Tut ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

TUTUCULAŞMAK22, YANTUTMAZLIK20, TUTKALLANMAK14

11 Harfli Kelimeler

TUTUCULAŞMA21, TUTUMSUZLUK20, TUTUKSUZLUK19, TUTULMUŞLUK19, TUTULMAZLIK18, TUTARSIZLIK18, TUTUŞTURMAK18, TUTKULAŞMAK17, TUTKALCILIK17, TUTTURUKLUK15, TUTTURMALIK15, TUTUKLATMAK14, TUTUKLANMAK14, TUTKALLAMAK13, TUTKALLANMA13

10 Harfli Kelimeler

TUTAMAKSIZ17, TUTUŞTURMA17, TUTUKLANIŞ16, TUTKULAŞMA16, TUTUMLULUK15, TUTUKLULUK14, TUTUKLAMAK13, TUTARLILIK13, TUTAMLAMAK13, TUTUKLANMA13, TUTUKLATMA13, TUTKALLAMA12

9 Harfli Kelimeler

ÇULTUTMAZ18, TUTTURGAÇ18, TUTUCULUK16, YANTUTMAZ16, TUTKALSIZ15, TUTAMAÇLI15, TUTUKLAMA12, TUTTURMAK12, TUTSAKLIK12, TUTKUNLUK12, TUTARIKLI12, TUTAMLAMA12

8 Harfli Kelimeler

TUTUKEVİ16, TUTUMSUZ16, TUTKUSUZ15, TUTUKSUZ15, TUTULMUŞ15, TUTARSIZ14, TUTTURUŞ14, TUTULMAZ14, TUTUŞMAK14, TUTKALCI13, TUTTURAÇ13, TUTKUSAL11, TUTMALIK11, TUTTURMA11, TUTTURUK11, TUTUKLUK11, TUTULMAK11, TUTAMLIK11, TUTUNMAK11, TUTKALLI10
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

TUTUNUŞ13, TUTULUŞ13, TUTUŞMA13, TUTARGA12, TUTAMAÇ12, TUTUMLU11, TUTULUM11, TUTACAK11, TUTUNMA10, TUTULMA10, TUTUKLU10, TUTKULU10, TUTURUK10, AKTUTMA9, TUTARLI9, TUTARIK9, TUTAMAK9, TUTARAK8, TUTANAK8

6 Harfli Kelimeler

VURTUT14, TUTUCU12, TUTMAÇ11, TUTULU9, TUTSAK8, TUTMAK8, TUTKUN8, TUTSAT8, TUTKAL7

5 Harfli Kelimeler

HUTUT11, TUT10, TUT9, TUTYA8, TUTUM8, TUTUK7, TUTMA7, TUTKU7, TUTAM7, TUTAR6, TUTAK6

4 Harfli Kelimeler

TUTU6

3 Harfli Kelimeler

TUT4


TUT


[isim]
  • Adıyaman iline bağlı ilçelerden biri

TUTAR


[isim]
  • Nicelik bakımından bir şeyin bütünü

Birleşik Kelimeler: asgari tutar


TUTAK


[isim]
  • Bir şeyin tutulacak yeri

    Saban tutağı. Bıçak tutağı. Kılıç tutağı. Tüfek tutağı.

[isim]
  • Ağrı iline bağlı ilçelerden biri

TUTU


[isim] [ticaret]
  • Borcun ödeneceğine ilişkin borçlunun alacaklıya bir taşınmazı güvence olarak göstermesi, ipotek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutuya bırakmak (veya koymak)


TUTKAL


[isim]
  • Deri, kıkırdak vb. hayvansal maddelerden elde edilen, katılaşıp sertleşme özelliğiyle tahta, kâğıt vb. yapıştırmaya yarayan madde

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutkal gibi

Birleşik Kelimeler: tutkal şerbeti, ince tutkal, plastik tutkal, balık tutkalı, boncuk tutkalı, glüten tutkalı, kaurit tutkalı, kazein tutkalı, lastik tutkalı


TUTUK


[sıfat]
  • Akıcı, rahat konuşamayan

    Önce benim sonra kardeşimin elini avuçlarının arasına alıp tutuk ama heyecansız bir sesle yakında yeniden evleneceğini söyledi. - Elif Şafak

[hukuk]
  • Tutuklu
[mecaz]
  • Durgun, çekingen, sıkılgan

    Bu babadan geçme derviş huyum, hoşgörüm yüzünden tutuk oluşumu anlamıyorlar. - Nezihe Meriç

Birleşik Kelimeler: tutukevi, dili tutuk


TUTMA


[isim]
  • Tutmak işi

    Daha çatal ve bıçağı tutmasına eli yatmamıştı, ikide bir düşürürdü. - Refik Halit Karay

[spor]
  • Bazı takım oyunlarında ayakla veya vücutla karşı takım oyuncusunun hareketine engel olma, markaj

Birleşik Kelimeler: aktutma, deniz tutması, taşıt tutması


TUTKU


[isim]
  • İrade ve yargıları aşan güçlü bir coşku, ihtiras

    Her yeni şiir derinlerdeki içgüdülerin, tutkuların yeni biçimlerde verilişidir. - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutkuya kapılmak


TUTAM


[sıfat]
  • Avuç içi veya parmak uçlarıyla tutulabilen miktarda olan

    Öksüzün cebindeki son tutam tütünü sardılar, sıra ile üçer nefes çektiler. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: tutam tutam, bir tutam

[isim] [ekonomi]
  • Bankacılıkta kullanılan, borsada kota alabilmek için gerekli asgari şirket sermayesi veya pay, hisse, parti (II), lot

TUTARAK


[isim] [halk ağzında]
  • Sara

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutarağı tutmak


TUTANAK


[isim]
  • Meclis, kurul, mahkeme vb. yerlerde söylenen sözlerin olduğu gibi yazıya geçirilmesi, tutulga, zabıt, zabıtname

Birleşik Kelimeler: seçim tutanağı, sözleşme tutanağı


TUTSAK


[isim] [askerlik]
  • Savaşta ele geçen düşman, esir
[sıfat]
  • Gitmesine, serbestçe hareketine engel olunan

    Hayatı anlamazsan tutsak olduğunu bile bilemezsin, hakkını arayamazsın. - Emine Işınsu

[mecaz]
  • Bir şeye veya bir kimseye çok bağlı, kendisini bir şeyin etkisinden kurtaramayan kimse

    Her insan kendi kuruluşuna uygun bir romantizmin tutsağı. - Attila İlhan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutsak düşmek
  • tutsak olmak

Birleşik Kelimeler: tutsak pazarı


TUTMAK


[-i]
  • Elde bulundurmak, ele almak

    Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu. - Ömer Seyfettin

[halk ağzında]
  • Uğramak

    Vapur İzmir'i tutmayacakmış.

[-e] [-i]
  • Hedef olarak almak

    Taşa tutmak.

[-e] [-i]
  • Alacağa veya vereceğe saymak

    On bin lirayı borcunuza tuttum.

[-e] [-i]
  • Yaklaştırmak

    Biraz toz olsa mendilini burnuna tutar. - Abdülhak Şinasi Hisar

[nesnesiz]
  • Beklenen sonucu vermek

    Toprağa atılan her tohum bir ümittir. Tohum ya tutar ya tutmaz. Ya yeşerir ya yeşermez. - Şevket Rado

[nesnesiz]
  • İş görebilmek

    Eli ayağı tutsun, açlıktan ölmesin, yeterdi ona. - Tarık Buğra

[nesnesiz]
  • Sürmek, zaman almak

    Bu iş iki saat tuttu.

[nesnesiz]
  • Yapışarak veya sokularak çıkmaz olmak

    Boya tutmadı. Çivi iyi tuttu.

[spor]
  • Takım oyunlarında karşı takımdaki bir oyuncuyu yakından izlemek, markaja almak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tut kelin perçeminden
  • tut ki
  • tuttuğu altın olsun
  • tuttuğu dal elinde kalmak
  • tuttuğunu koparmak

Birleşik Kelimeler: tutçek, vurtut, çultutmaz, yantutmaz


TUTKUN


[sıfat]
  • Gönül vermiş, meftun, meclup

    Kapıda bekleşen tutkunlarından bir tanesinin arabasına atladığı gibi ortadan kayboluyordu. - Ercüment Ekrem Talu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tutkun olmak


TUTSAT


[isim] [ticaret]
  • Tutulu satış