İçinde Temel Bulunan Kelimeler



İçinde TEMEL olan 15 kelime bulunuyor. İçerisinde TEMEL geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Temel kelimesinin anlamı nedir? Temel ile başlayan kelimeler. Temel ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

TEMELLEŞTİRMEK19, TEMELLENDİRMEK18

13 Harfli Kelimeler

TEMELLEŞTİRME18, TEMELLENDİRME17

11 Harfli Kelimeler

TEMELSİZLİK16, TEMELLEŞMEK16, TEMELLENMEK13

10 Harfli Kelimeler

MUHTEMELEN17, TEMELLEŞME15, TEMELLENME12

8 Harfli Kelimeler

MUHTEMEL15, TEMELSİZ13, TEMELLÜK11

7 Harfli Kelimeler

TEMEL8

5 Harfli Kelimeler

TEMEL6


TEMEL (Kelime Kökeni: Rumca)


[isim]
  • Bir yapının toprak altında kalan ve yapıya dayanak olan duvar, taban vb. bölümlerinin tümü

    Evin temelleri sökülüyor gibi sarsılıyor. - Halide Edip Adıvar

[sıfat] [mecaz]
  • En önemli, belli başlı, ana, taban, esas, asıl, baz

    Devletin temel kanununun adı Anayasa'dır. - Burhan Felek

[mecaz]
  • Bir şeyin gelişimi için gereken ilk ögeler

    Temelde sıradan bir Fransız vodviline dayanırdı oynadıkları oyun. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • temel atmak
  • temel kakmak
  • temel tutmak

Birleşik Kelimeler: temel bilimler, temel cümle, temel çivisi, temel direği, temel direk, temel duruş, temel duvarı, temel eğitim, temel haklar, temel harf, temel kazısı, temel öğretim, temel önerme, temel sayılar, temel taşı, temel tümce


TEMELLİ


[sıfat]
  • Herhangi bir nitelikte temeli olan

    Sağlam temelli bir yapı.

[mecaz]
  • Geçici olmayan, sürekli, kalıcı, devamlı, daimî

    Sermet Muhtar, Akşam gazetesinin temelli imzalarından biri oldu. - Yusuf Ziya Ortaç

[zarf] [mecaz]
  • (te'melli) Sürekli olarak
[zarf] [mecaz]
  • Büsbütün, tamamen

Birleşik Kelimeler: temelli senatör


TEMELLÜK (Kelime Kökeni: Arapça temelluk)


[isim] [eskimiş]
  • Kendine mal etme

TEMELLENME


[isim]
  • Temellenmek işi

TEMELLENMEK


[nesnesiz]
  • Temel tutmak

TEMELSİZ


[sıfat]
  • Temeli olmayan
[mecaz]
  • Gerçek veya sağlam olmayan, asılsız, yanlış

    Bu temelsiz sözler sonradan çürütülmüştür. - Salâh Birsel

[zarf] [mecaz]
  • Asılsız olarak, gerçeğe aykırı bir biçimde

TEMELLEŞME


[isim]
  • Temelleşmek işi

MUHTEMEL (Kelime Kökeni: Arapça muḥtemel)


[sıfat]
  • Gerçekleşmesi de gerçekleşmemesi de ihtimal dâhilinde olan, beklenen, beklenir, umulur, olası, olasılı, mümkün

    Bir insan için güzel olanın, daha birçok insan için de güzel olması pek muhtemeldir. - Nurullah Ataç


TEMELSİZLİK


[isim]
  • Temelsiz olma durumu

TEMELLEŞMEK


[nesnesiz]
  • Temel tutmak, yerleşmek
[mecaz]
  • Sürekli ve kalıcı bir duruma girmek

TEMELLENDİRME


[isim]
  • Temellendirmek işi

MUHTEMELEN (Kelime Kökeni: Arapça muḥtemelen)


[zarf]
  • Umulur ki, beklenir ki, görünüşe bakılarak

TEMELLENDİRMEK


[-i]
  • Temel tutmasını sağlamak, yerleştirmek
[mecaz]
  • Süreklilik ve kalıcılık kazandırmak

TEMELLEŞTİRME


[isim]
  • Temelleştirmek işi

TEMELLEŞTİRMEK


[-i]
  • Temel tutmasını, yerleşmesini sağlamak
[mecaz]
  • Süreklilik kazandırmak, kalıcı bir duruma getirmek, temelli olmasını sağlamak