İçinde Te Bulunan Kelimeler



İçinde TE olan 2412 kelime bulunuyor. İçerisinde TE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Te kelimesinin anlamı nedir? Te ile başlayan kelimeler. Te ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

BİYOMETEOROLOJİ33, ANESTEZİYOLOJİK32, TELEVİZYONCULUK32, TECAHÜLÜARİFANE32, MÜSTEHCENLEŞMEK30, ÇİFTELEYEBİLMEK29, MOLOTOFKOKTEYLİ28, BESTELEYİVERMEK27, GASTROENTEROLOG27, TERBİYESİZLEŞME27, DAMARGENİŞLETEN25, BÜTÜNLETEBİLMEK24, ÇEKİÇLETEBİLMEK24, PRESBİTERYENLİK24, BAŞTEKNİSYENLİK23, BESTELEYEBİLMEK23, BETERLEŞEBİLMEK23, DESTELEYEBİLMEK23, DESTEKLEYEBİLME23, MÜSTEMLEKECİLİK23
Tümünü Gör

14 Harfli Kelimeler

GÖSTERİŞSİZLİK32, ANESTEZİYOLOJİ31, RADYOTEKNOLOJİ30, BAKTERİYOLOJİK29, MÜSTEHCENLEŞME29, ÇİFTELEYEBİLME28, KÖSTEBEKGİLLER27, ATEŞLEYİVERMEK26, BESTELEYİVERME26, ÇİFTTEKERCİLİK26, BAKTERİYOSKOPİ25, GAZİANTEPLİLİK25, HASBETENLİLLAH25, KARAKTEROLOJİK25, TEDİRGİNLEŞMEK24, BÜTÜNLETEBİLME23, ÇEKİÇLETEBİLME23, DÜRTELEYİCİLİK23, KONVERTİBİLİTE23, KAPASİTESİZLİK23
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

HÜSNÜTEVECCÜH40, GÖSTERİŞSİZCE34, TELEFOTOGRAFİ31, EPİSTEMOLOJİK30, FİZYOTERAPİST30, GÖSTERİŞÇİLİK30, DETERJANCILIK29, BAKTERİYOLOJİ28, GÖSTERMECİLİK28, GÖSTERİŞLİLİK27, TEŞRİFATÇILIK27, ÇİĞNETEBİLMEK26, HAKKIMÜKTESEP26, VİNTERİZASYON26, ATEŞLEYİVERME25, ÇÖKERTEBİLMEK25, ÇÖKELTEBİLMEK25, ÇEVİRTEBİLMEK25, DEFTERİHAKANİ25, MÜTEHASSISLIK25
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

TEVECCİHEN31, SUBJEKTİVİTE31, TENEFFÜSHANE31, TELEOBJEKTİF30, EPİSTEMOLOJİ29, GÖSTERİŞLİCE29, TECAHÜLÜARİF29, TELEVİZYONCU28, PRODÜKTİVİTE27, RADYOTELGRAF27, TEŞRİNİEVVEL27, TELGRAFÇILIK27, GÖSTERİCİLİK26, ÇİĞNETEBİLME25, METEOROLOJİK25, YÖNTEMSİZLİK25, BAŞHOSTESLİK24, ÇÖKERTEBİLME24, ÇÖKELTEBİLME24, ÇEVİRTEBİLME24
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

FONOTELGRAF29, GÖSTERİŞSİZ29, OBJEKTİVİTE29, FİZYOTERAPİ27, TEZGAHÇILIK27, TEGUCİPALGA27, TESVİYERUHU26, TEZHİPÇİLİK25, TEBDİLİHAVA25, TELGRAFHANE25, ÇİFTELEŞMEK24, METEOROLOJİ24, TEKLİFSİZCE24, TEBESSÜMSÜZ24, ÇİFTTEKERCİ23, GÖSTERİLMEK23, GÖSTERMELİK23, HETEROTROFİ23, KÖSTEKLEYİŞ23, STEREOGRAFİ23
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

TEHEVVİR29, MÜTEHAVVİL29, MÜTEVECCİH29, MÜTEVEHHİM28, GÖSTERİŞÇİ27, TEPEGÖZLER27, MÜTEVAKKIF26, TEVKİFHANE26, DETERJANCI25, GÖSTERMECİ25, GÜFTECİLİK25, KÖFTECİLİK25, MÜTENEFFİR25, GÖSTERİLİŞ24, GÖSTERİŞLİ24, GÜRGENTEPE24, MUHTEVİYAT24, MÜTEHEYYİÇ24, TECAVÜZKAR24, ÇİFTELEŞME23
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

TEVEFFA30, GÖSTERGEÇ27, DÖRTÇİFTE26, FRİJİDİTE26, GÖRÜNÜŞTE26, MÜTECAVİZ24, MÜTEAFFİN24, MÜTENEVVİ24, TEVAZUSUZ24, VİDEOTEYP24, GÖSTERİCİ23, HETEROJEN23, SAVAŞTEPE23, TELGRAFÇI23, ÇİFTEHANE22, MUHTEVALI22, MÜTENAVİP22, OSTEOLOJİ22, TEDHİŞSİZ22, YÖNTEMSİZ22
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

TEZEVVÜÇ28, TEŞEVVÜŞ28, TEFEVVUK27, TEVAHHUŞ26, TEVECCÜH26, TEKGÖVDE26, TEHEVVÜR26, TEMEVVÜÇ26, KÖFTEHOR25, TEVEHHÜM25, TEFEHHÜM25, HAFİFTEN24, TELAFFUZ24, TEFAHHUS24, FONDÖTEN23, GÖSTERGE23, TEZGAHÇI23, TENEFFÜS23, TEFEYYÜZ23, FÜCCETEN22
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

TEPEGÖZ24, GÜFTE22, JÜPİTER22, KÖFTE22, TENEVVÜ21, TEFAVÜT21, TECAVÜZ21, TEVAFUK20, GÜZEŞTE19, GÜVERTE19, HİPOTEZ19, MUHTE19, MUHTEVA19, TEFAHÜR19, TEGAFÜL19, TEHALÜF19, BÜYÜTEÇ18, GÖSTE18, MAJESTE18, PÖSTE18
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

TEFVİZ21, TEVŞİH19, TEVCİH19, GÜNÖTE18, KÖFTER18, TEVKİF18, TEVFİK18, TEVBİH18, TEŞVİŞ18, TECVİZ18, AŞÜFTE17, TEZYİF17, TEZHİP17, TEZGAH17, TEFHİM17, KORTEJ16, TEVAZU16, TEVHİT16, TERFİH16, TEFTİH16
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

GÜFTE17, KÖFTE17, FAHTE15, AJİTE14, ÇİFTE14, TEVZİ14, TEVDİ13, FORTE12, İTEĞİ12, TEVSİ12, TEPİŞ12, TEĞET12, VİTES12, ENÖTE11, İŞTEŞ11, KÖTEK11, ÖTE11, TEZCE11, TEVKİ11, TEVİL11
Tümünü Gör

4 Harfli Kelimeler

TEYP10, TEFE10, STEP9, ATEH8, TE8, TEPE8, TE8, ATEŞ7, ÇETE7, İŞTE7, TEŞT7, ÜSTE7, SOTE6, OTEL5, SİTE5, STEN5, STER5, TEST5, TERS5, TEMA5
Tümünü Gör

3 Harfli Kelimeler

ÖTE9, TEF9, TEZ6, TEM4, ATE3, TEK3, TEL3, TEN3, TER3

2 Harfli Kelimeler

TE2


TE


[isim]
  • Sıhhi tesisatta su borusunu üç yönlü kullanabilme durumuna getiren parça
[kimya]
  • Tellür elementinin simgesi

ATE


[sıfat] [felsefe]
  • Tanrıtanımaz

TEK


[sıfat]
  • Eşi olmayan, biricik, yegâne

    Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]
  • Birbirini tamamlayan veya aynı türden olan nesnelerden her biri

    Garsona umutsuzca bir göz attıktan sonra eldiveninin sol tekini çıkardı. - Rıfat Ilgaz

[zarf]
  • Önüne getirildiği cümleye istek ve özlem kavramı katar

    Tek yesin de ne isterse yesin. Tek çalışsın da isterse arada yaramazlık da etsin.

[zarf]
  • Yalnızca

    Bunun için tek bir yol var.

[mecaz]
  • Hiç, hiçbir

    Tek kelime konuşmadan bu yokuşu indik. - Refik Halit Karay

[matematik]
  • İki ile bölünemeyen (sayı)

    Üç, beş, yedi ... tek sayılardır.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tek dalmak
  • tek elden
  • tek geçmek
  • tek kale oynamak
  • tek kürekle mehtaba çıkmak
  • tek sıra olmak

Birleşik Kelimeler: tek adam, tek anlamlı, tek başına, tekbenci, tek biçim, tek bilek, tek çekirdekli, tek çenekli, tek delikliler, tekdüze, tek erkçi, tek erklik, tek eşli, tek evli, tek fazlı, tekgövde, tek heceli dil, tek hücreli, tek kişilik, tek liste, tek örnek, tek parmaklılar, tek partili, tek pas, tek renkli, tek sayı, tek seçici, tek sesli, tek tabanca, tek tanrıcı, tek tanrılı, tek taraflı, tektaş, tek tırnak işareti, tek tırnaklılar, tek tük, tek vücut, tek yanlı, tek yön, tek yumurta ikizi, tek yürek, teker teker, ikitek, iki tek, dörttek, sekiztek, teke tek

[sıfat]
  • Sessiz, hareketsiz, uslu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tek durmak
  • tek durmamak


TEL


[isim]
  • Türlü metallerden yapılmış, kopmaya karşı bir direnç gösteren ince uzun nesne

    Gelin teli. Telgraf teli.

[sıfat]
  • Bu nesneden yapılmış veya bu nesne biçiminde olan

    Tel kafes. Tel çivi.

[biyoloji]
  • Bazı organizmaların demet durumundaki oluşumunu meydana getiren ipçiklerin her biri, lif

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tel çekmek
  • teli kırmak
  • teller takmak
  • tel takınmak

Birleşik Kelimeler: tel cambazı, tel çivi, tel dikiş, tel dokuma, tel dolap, tel fırça, tel halat, tel kadayıf, tel kafes, telkâri, tel kurdu, tel küf, tel küflüce, tel örgü, tel şehriye, tel tel, tel zımba, dikenli tel, bam teli, elektrik teli, gelin teli, kafes teli, telgraf teli, ses telleri

[isim]
  • Telgraf

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tel çekmek

Birleşik Kelimeler: telyazı


TEN (Kelime Kökeni: Farsça ten)


[isim]
  • İnsan vücudunun dış yüzü, cilt
[eskimiş]
  • Vücut

Birleşik Kelimeler: ten fanilası, ten rengi


TER


[isim]
  • Derinin gözeneklerinden sızan, kendine özgü bir kokusu olan, yapışkan, renksiz, tuzlu sıvı, arak (I)

    O kadar sırsıklam ter içinde idi ki cesaret edemedi. - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ter alıştırmak
  • ter atmak
  • ter basmak
  • ter boşanmak
  • ter dökmek
  • tere batmak
  • terini soğutmak

Birleşik Kelimeler: ter bezi, alın teri, ayak teri, ecel teri


TEM (Kelime Kökeni: Fransızca thème)


[isim] [edebiyat]
  • Tema

OTEL (Kelime Kökeni: Fransızca hôtel)


[isim]
  • Yolcu ve turistlere geceleme imkânı sağlamak, bunun yanında yemek, eğlence vb. hizmetleri sunmak amacıyla kurulmuş işletme

    Selamlaşarak ayrılıyor ve masaların arkasından dönüp otelin kapısından dışarı çıkıyorlar. - Esat Mahmut Karakurt

Birleşik Kelimeler: otel faresi, otelgarni, apart otel, butik otel


SİTE (Kelime Kökeni: Fransızca cité)


[isim]
  • Genellikle belli meslek adamları için yapılmış veya belli amaçlarla kurulmuş konutlar topluluğu, iş merkezi
[eskimiş]
  • Şehir
[tarih]
  • İlk Çağda kendi yasalarıyla yönetilen bir veya birkaç kentten oluşan devlet
[bilişim]
  • Kişi veya kuruluşların genel ağda oluşturduğu değişik konulardaki bilgilendirici veya eğlendirici sayfalar

Birleşik Kelimeler: kültür sitesi, sanayi sitesi


STEN (Kelime Kökeni: İngilizce Sten)


[isim] [askerlik]
  • Çapı 9 milimetre olan, İngiliz yapısı, hafif, kullanışı kolay bir tür makineli tüfek
[isim] [fizik]
  • Bir tonluk bir kütleye bir saniyede 1 metre hız artışı veren kuvvet ölçü birimi

STER (Kelime Kökeni: Fransızca stère)


[isim]
  • Yığın durumundaki yakacak odun için kullanılan, bir metreküpe eşit hacim ölçüsü birimi

TEST (Kelime Kökeni: İngilizce test)


[isim]
  • Bir kimsenin, bir topluluğun doğal veya sonradan kazanılmış yeteneklerini, bilgi ve becerilerini ölçmeye ve anlamaya yarayan sınama
[eğitim bilimi]
  • Doğru cevabın seçenekler arasından bulunmasına dayanan bir sınav türü

    O gün üniversite test sınavında kazanamadığını öğrenmiştir. - Haldun Taner

[biyoloji] [fizik]
  • Biyolojik bir işlevi veya değişmez bir niteliği incelenen bireyin tepkisini, örnek olarak alınan normal bireyinkiyle karşılaştırarak ölçmeye ve değerlendirmeye yarayan yoklama
[tıp]
  • Bir hastalığın varlığını ve niteliğini anlamak için yapılan laboratuvar araştırması

Ata Sözleri ve Deyimler

  • test etmek

Birleşik Kelimeler: gebelik testi, kalibrasyon testi, kurbağa testi, tüberkülin testi, zekâ testi


TERS


[sıfat]
  • Gerekli olan duruma karşıt, zıt
[isim]
  • Bir şeyin içe gelen yanı, arkası

    Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu. - Çetin Altan

[isim]
  • Kesici bir aletin kesmeyen yanı

    Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar. - Memduh Şevket Esendal

[mecaz]
  • Uygun olmayan, elverişsiz, münasebetsiz

    Ters sözlerinle, fazilet iddialarınla beni hırpalama. - Hüseyin Cahit Yalçın

[mecaz]
  • Gönül ve cesaret kırıcı, huysuz, sert

    Ters adamın işi de ters gider. - Memduh Şevket Esendal

[isim] [mecaz]
  • Bir şeyin aksi, karşıtı

    Anlattığının tersi anlaşılınca utandı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ters anlamak
  • ters düşmek
  • ters gitmek
  • tersi dönmek
  • tersinden okumak
  • tersine çevirmek
  • tersine dönmek
  • tersine gitmek
  • ters tarafından kalkmak

Birleşik Kelimeler: ters açı, ters baskı, tersbeşik, ters düz, ters evirme, ters pers, ters ters, ters yüz, şeytantersi

[isim]
  • Hayvan pisliği

TEMA (Kelime Kökeni: İtalyanca tema)


[isim]
  • Asıl konu, temel motif, ana konu

    Anıtın teması, Kurtuluş Savaşı'ydı. Tablonun teması.

[edebiyat]
  • Öğretici veya edebî bir eserde işlenen konu, düşünce, görüş, tem, ana konu
[müzik]
  • Bir besteyi oluşturan temel motif, ana konu

SOTE (Kelime Kökeni: Fransızca sauté)


[isim]
  • Küçük küçük doğranmış et, ciğer, böbrek vb. şeyler yağda hafifçe kavrulduktan sonra su, domates, biber vb. katılarak yapılan yemek

Birleşik Kelimeler: ciğer sotesi, et sotesi