İçinde Taht Bulunan Kelimeler



İçinde TAHT olan 17 kelime bulunuyor. İçerisinde TAHT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Taht kelimesinin anlamı nedir? Taht ile başlayan kelimeler. Taht ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

TAHTAKURULARI20

12 Harfli Kelimeler

TAHTEREVALLİ22

11 Harfli Kelimeler

TAHTELBAHİR21, TAHTALAŞMAK19, TAHTAKURUSU19

10 Harfli Kelimeler

TAHTALIKÖY23, TAHTEŞŞUUR22, TAHTIREVAN21, TAHTACILIK19, TAHTALAŞMA18

8 Harfli Kelimeler

PEŞTAHTA19, PAYİTAHT18, TAHTABOŞ18

7 Harfli Kelimeler

TAHTACI15, TAHTALI12

5 Harfli Kelimeler

TAHTA9

4 Harfli Kelimeler

TAHT8


TAHT (Kelime Kökeni: Farsça taḫt)


[isim]
  • Hükümdarların oturduğu büyük, süslü koltuk

    Mozaikten tapınaklar yapar, tunçtan kaleler, fil dişinden tahtlar kurarmışsın. - Refik Halit Karay

[mecaz]
  • Hükümdarlık makamı, hükümdarlık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tahta çıkmak
  • tahttan indirmek

Birleşik Kelimeler: tahterevalli, tahtırevan, payitaht


TAHTA (Kelime Kökeni: Farsça taḫte)


[isim]
  • Çeşitli işlerde kullanılmak üzere düz, enlice, uzun ve az kalın biçimde işlenmiş ağaç parçası

    Tahtaları oynattığında üzerine topraklar dökülmeye başladı. - İhsan Oktay Anar

[sıfat]
  • Bu ağaçtan yapılmış

    Bir aralık elinde tahta çantalı birisi, kahvenin önündeki halka karşı bir söylev çekmeye başladı. - Fikret Otyam

[halk ağzında]
  • Çimlenen tohumlar için bahçede hazırlanan uzun tarh

    Köylüler bu tarhlara tahta tabir eder, ekilecek her dönüm için bir tahta yapmakla övünürlerdi. - Emine Işınsu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tahtaya kaldırmak
  • tahtaya kalkmak

Birleşik Kelimeler: tahta biti, tahtaboş, tahta göğüs, tahta kaşık, tahta kurdu, tahtakurusu, tahta pamuk, tahta perde, tahtası eksik, kara tahta, öz tahta, peştahta, suni tahta, taş tahta, bir tahtada, ahenk tahtası, atlama tahtası, aynalık tahtası, borsa tahtası, can tahtası, dama tahtası, deneme tahtası, duyuru tahtası, ekmek tahtası, göğüs tahtası, hamur tahtası, ilan tahtası, iman tahtası, kapak tahtası, satranç tahtası, sıçrama tahtası, silme tahtası, sofra tahtası, teneşir tahtası, ütü tahtası, yazboz tahtası, yazı tahtası


TAHTALI


[sıfat]
  • Tahtası olan

Birleşik Kelimeler: tahtalı güvercin, tahtalıköy


TAHTACI


[isim]
  • Orman işletmelerinin izni doğrultusunda ağaçları işleyen, budayan, doğrayan kişi
[isim]
  • Özellikle Toroslarda yaşayan Alevilere verilen ad

TAHTALAŞMA


[isim]
  • Tahtalaşmak işi

PAYİTAHT (Kelime Kökeni: Farsça pāy + taḫt)


[isim] [eskimiş]
  • Başşehir, başkent

    Ertesi gün Konya ovalarından payitahta, uzaklardaki İstanbul'un yüksek mavi gölgesine doğru süratle geçiyorduk. - Hamdullah Suphi Tanrıöver


TAHTABOŞ (Kelime Kökeni: Farsça taḫtepūş)


[isim]
  • Teras

    Gençler ve çocuklar, birbirinin peşi sıra konağın dördüncü katındaki tahtaboşa çıktılar. - Reşat Nuri Güntekin


TAHTALAŞMAK


[nesnesiz]
  • Tahta durumuna gelmek

TAHTAKURUSU


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yarım kanatlılardan, uzunluğu 3-5 milimetre, vücudu oval ve yassı, kanatları körelmiş, oturulan, yatılan yerlerde üreyen, kan emerek beslenen, pis kokulu böcek, tahta biti (Cimex lectularius)

    Tahtakurusu yüzünden çok defa kompartımanlarda uyunmazdı. - Falih Rıfkı Atay


TAHTACILIK


[isim]
  • Tahtacı olma durumu

PEŞTAHTA (Kelime Kökeni: Farsça pīş + taḫte)


[isim] [eskimiş]
  • İş masası gibi kullanılan çekmece

TAHTAKURULARI


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yarım kanatlılardan, pis kokulu, kan emici böcekler topluluğu

TAHTELBAHİR (Kelime Kökeni: Arapça taḥt + baḥr)


[isim] [eskimiş] [askerlik]
  • Denizaltı

    İnsanlar kuşları taklit etmişler, tayyareyi yapmışlar. Balıkları taklit etmişler, tahtelbahirleri yapmışlar. - Nazım Hikmet


TAHTIREVAN (Kelime Kökeni: Farsça taḫt + revān)


[isim] [eskimiş]
  • Omuzda veya deve, fil, at vb. hayvanlara yüklenerek götürülen, üstü örtülü, insan taşınan araç

TAHTEREVALLİ


[isim]
  • İki ucuna birer kişi oturup karşılıklı olarak havada yükselip inerek eğlenmeyi sağlayan, ortasından bir yere dayalı tahta veya metal araç, çöğüncek

    Küçükken tahterevalliye binmişsinizdir. - Nazım Hikmet