İçinde Taban Bulunan Kelimeler



İçinde TABAN olan 17 kelime bulunuyor. İçerisinde TABAN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Taban kelimesinin anlamı nedir? Taban ile başlayan kelimeler. Taban ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

DÜZTABANLIK21, TABANSIZLIK19, DALTABANLIK16, KALTABANLIK14

10 Harfli Kelimeler

DEVETABANI21

9 Harfli Kelimeler

KARATABAN11

8 Harfli Kelimeler

TABANVAY18, DÜZTABAN17, BAŞTABAN15, TABANSIZ15, DALTABAN12, KAYTABAN12, TABANLIK11, KALTABAN10

7 Harfli Kelimeler

TABANCA12, TABANLI10

5 Harfli Kelimeler

TABAN7


TABAN


[isim]
  • Ayağın alt yüzü, aya
[coğrafya]
  • Bir ırmağın en derin olan orta yeri
[denizcilik]
  • Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü
[matematik]
  • Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide

    Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı.

[matematik]
  • Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
[halk ağzında]
  • Tarlanın düz ve verimli kesimi
[eskimiş]
  • Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabana kuvvet
  • tabana kuvvet kaçmak
  • taban çıkmak (veya girmek veya koymak)
  • tabanları kaldırmak
  • tabanları patlamak
  • tabanları yağlamak
  • taban tabana zıt (olmak)
  • taban tepmek (veya patlatmak)
  • taban yapmak

Birleşik Kelimeler: taban basma, taban düzeyi, taban fiyatı, taban halısı, taban lağımı, tabanvay, tabanı yarık, baştaban, daltaban, düztaban, karataban, ad tabanı, ayak tabanı, devetabanı, fiil tabanı, isim tabanı, veri tabanı

[zarf] [eskimiş]
  • Huy bakımından

KALTABAN (Kelime Kökeni: Farsça ḳaltebān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Namussuz

TABANLI


[sıfat]
  • Tabanı olan

KARATABAN


[isim]
  • İpek böceklerinde geniş çapta ölüme yol açan kelebek hastalığı

TABANLIK


[isim]
  • Üzerine rayların yerleştirildiği, yere enine konulmuş demir veya ağaç parçaların her biri, travers

Birleşik Kelimeler: düztabanlık


DALTABAN


[sıfat]
  • Yalın ayak (kimse)
[mecaz]
  • Aşağılık, serseri

KAYTABAN


[isim]
  • Sürü, deve sürüsü
[sıfat] [mecaz]
  • Başıboş, düzensiz

TABANCA


[isim]
  • Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah

    Biraz eğildikleri zaman cübbelerinin arkasında tabanca kabzalarının kabartısı görülür. - Falih Rıfkı Atay

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabancaya davranmak

Birleşik Kelimeler: tabanca boyası, tabanca cilası, beylik tabanca, çift tabanca, makineli tabanca, tek tabanca, toplu tabanca, boya tabancası, mantar tabancası, perçin tabancası, püskürtme tabancası, yarış tabancası


KALTABANLIK


[isim]
  • Kaltaban olma durumu

BAŞTABAN


[isim] [mimarlık]
  • Yunan ve Roma mimarlıklarında, sütunların üstüne oturan ve iki sütun arasındaki uzaklığın üstünü örten büyük, uzun taş kirişlerin oluşturduğu bölüm

TABANSIZ


[sıfat]
  • Tabanı olmayan
[mecaz]
  • Yüreksiz, ödlek

    Amma da tabansızmışlar ha ... Bir kaçış kaçtılar, hâlâ da kaçıyorlar galiba. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


DALTABANLIK


[isim]
  • Daltaban olma durumu

DÜZTABAN


[isim] [anatomi]
  • Doğal ayak kemerinin kaybolması ile oluşan yapısal bozukluk
[sıfat]
  • Tabanı kemerli olmayan, düz olan (kimse)
[sıfat] [mecaz]
  • Uğursuz

TABANVAY (Kelime Kökeni: Türkçe taban + İngilizce way)


[zarf] [şaka yollu]
  • Yayan

TABANSIZLIK


[isim]
  • Tabansız olma durumu
[mecaz]
  • Korkaklık, yüreksizlik

    Bu kadar tabansızlık olur mu? - Hüseyin Rahmi Gürpınar