İçinde Taba Bulunan Kelimeler



İçinde TABA olan 40 kelime bulunuyor. İçerisinde TABA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Taba kelimesinin anlamı nedir? Taba ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

TABAKALANMAK15

11 Harfli Kelimeler

DÜZTABANLIK21, TABANSIZLIK19, DALTABANLIK16, KALTABANLIK14, TABAKLANMAK14, TABAKALANMA14, TABAKALAMAK14

10 Harfli Kelimeler

DEVETABANI21, TABAKÇILIK17, TABAKALAMA13, TABAKLANMA13, TABAKLAMAK13

9 Harfli Kelimeler

TABAKASIZ16, TABAKHANE15, MUTABAKAT13, TABAKLAMA12, KARATABAN11

8 Harfli Kelimeler

TABANVAY18, DÜZTABAN17, USTABAŞI16, BALTABAŞ15, BAŞTABAN15, TABANSIZ15, TABASBUS15, DALTABAN12, KAYTABAN12, TABAKALI11, TABAKLIK11, TABANLIK11, KALTABAN10

7 Harfli Kelimeler

TABAKÇI13, TABANCA12, TABABET11, TABANLI10

6 Harfli Kelimeler

TABAAT8, TABAKA8

5 Harfli Kelimeler

TABAK7, TABAN7

4 Harfli Kelimeler

TABA6


TABA (Kelime Kökeni: Fransızca tabac)


[isim]
  • Kuru tütün yaprağını andıran kızılımsı kahverengi, tütün rengi
[sıfat]
  • Bu renkte olan

TABAK (Kelime Kökeni: Arapça ṭabaḳ)


[isim]
  • Yiyecek koymaya yarar, az derin ve yayvan kap

    Kadın masaya tabak, kaşık koyuyor. - Aka Gündüz

[sıfat]
  • Bu kabın alacağı miktarda olan

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabak gibi

Birleşik Kelimeler: kayık tabak, balık tabağı, çorba tabağı, iftar tabağı, kahve tabağı, ordövr tabağı, piyata tabağı, servis tabağı

[isim]
  • Sepici

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabak sevdiği deriyi taştan taşa (veya yerden yere) çalar

Birleşik Kelimeler: tabakhane


TABAN


[isim]
  • Ayağın alt yüzü, aya
[coğrafya]
  • Bir ırmağın en derin olan orta yeri
[denizcilik]
  • Dikey duran direk, çubuk, seren vb.nin alt bölümü
[matematik]
  • Bir cismin veya bir biçimin yüksekliğini ölçmek için aşağıdan yukarıya doğru başlama noktası olarak alınan yüzey veya çizgi, kaide

    Piramidin tabanı. Üçgenin tabanı.

[matematik]
  • Üslü sayılarda kuvveti alınan sayı: 53 anlatımında 3 rakamı üstür, 5 ise tabandır
[halk ağzında]
  • Tarlanın düz ve verimli kesimi
[eskimiş]
  • Kılıç vb. yapımında kullanılan iyi cins demir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tabana kuvvet
  • tabana kuvvet kaçmak
  • taban çıkmak (veya girmek veya koymak)
  • tabanları kaldırmak
  • tabanları patlamak
  • tabanları yağlamak
  • taban tabana zıt (olmak)
  • taban tepmek (veya patlatmak)
  • taban yapmak

Birleşik Kelimeler: taban basma, taban düzeyi, taban fiyatı, taban halısı, taban lağımı, tabanvay, tabanı yarık, baştaban, daltaban, düztaban, karataban, ad tabanı, ayak tabanı, devetabanı, fiil tabanı, isim tabanı, veri tabanı

[zarf] [eskimiş]
  • Huy bakımından

TABAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭabāʿat)


[isim] [eskimiş]
  • Basımcılık

TABAKA (Kelime Kökeni: Arapça ṭabaḳa)


[isim] [jeoloji]
  • Katman

    Madenin üzerindeki kalın toprak tabakası kaldırılıyor.

[toplum bilimi]
  • Katman

    Bu insan nehrinin en aşağı tabakası, ipsiz takımıdır. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: ağ tabaka, alt tabaka, damar tabaka, saydam tabaka, sert tabaka, sosyal tabaka, üst tabaka, yüksek tabaka, boya tabakası, kaymak tabakası, mantar tabakası, su tabakası

[isim]
  • Cepte taşınan tütün veya sigara kutusu

    Ceviz ağaçlarının altına çökebilir, tabakalarınızdan birer sigara yakabilirsiniz. - Sait Faik Abasıyanık

Birleşik Kelimeler: sigara tabakası


KALTABAN (Kelime Kökeni: Farsça ḳaltebān)


[sıfat] [eskimiş]
  • Namussuz

TABANLI


[sıfat]
  • Tabanı olan

KARATABAN


[isim]
  • İpek böceklerinde geniş çapta ölüme yol açan kelebek hastalığı

TABAKALI


[sıfat]
  • Tabakası olan, katmanlı

TABAKLIK


[isim]
  • Tabak koymaya yarayan ve üst üste birkaç kattan oluşan raf
[isim]
  • Tabaklama, tabaklama işi, debagat

TABANLIK


[isim]
  • Üzerine rayların yerleştirildiği, yere enine konulmuş demir veya ağaç parçaların her biri, travers

Birleşik Kelimeler: düztabanlık


TABABET (Kelime Kökeni: Arapça ṭabābet)


[isim]
  • Tıp

    Medeniyet buna da bir ad bulmuş, tababet hemen raporunu veriyor. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: diş tababeti


TABAKLAMA


[isim]
  • Tabaklamak işi

DALTABAN


[sıfat]
  • Yalın ayak (kimse)
[mecaz]
  • Aşağılık, serseri

KAYTABAN


[isim]
  • Sürü, deve sürüsü
[sıfat] [mecaz]
  • Başıboş, düzensiz