İçinde Ta Bulunan 4 Harfli Kelimeler



İçerisinde TA olan 4 harfli 62 kelime bulunuyor. İçinde TA olan 4 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ta ile başlayan 4 harfli kelimeler. ta ile biten 4 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

STAJ14, OTAĞ12, TAYF12, FUTA11, FOTA11, İFTA10, TAVA10, POTA9, TAPI9, TAPU9, ÇITA8, ETAP8, HATA8, İTAP8, PATA8, TAPA8, TAHT8, TA8, TARH8, TAZI8, ATAŞ7, ÇİTA7, ŞİTA7, TABU7, TAZE7, TARZ7, BETA6, DATA6, MUTA6, TAMU6, TABL6, TA6, TABA6, TAYT6, TAYA6, USTA6, KOTA5, KITA5, LOTA5, META5, NOTA5, ORTA5, OLTA5, ROTA5, STAR5, STAT5, TAAM5, TANI5, TAKI5, TAUN5, TASA5, ATAK4, İKTA4, LATA4, TANK4, TANE4, TALK4, TA4, TAKT4, TAKA4, TAAT4, TART4


ATAK


[sıfat]
  • Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr

    Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler. - Reşat Nuri Güntekin

[halk ağzında]
  • Geveze
[isim] [tıp]
  • Aniden başlayan hastalık nöbeti
[isim]
  • Atılım
[spor]
  • Gol atmak veya sayı kazanmak amacıyla yapılan akın, ofans

Ata Sözleri ve Deyimler

  • atak yapmak

Birleşik Kelimeler: kontratak, panikatak


İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)


[isim] [tarih]
  • Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi

LATA (Kelime Kökeni: İtalyanca latta)


[isim]
  • Dar ve kalınca tahta
[isim] [eskimiş]
  • Osmanlılarda ilmiyenin giydiği bir üstlük türü

    Latasının kollarını geçirerek kapıya doğru yürüdü. - Peyami Safa


TANK (Kelime Kökeni: Fransızca tank)


[isim] [askerlik]
  • Zırhlı ve silahlı, tekerlekleri paletli, motorlu savaş taşıtı

Birleşik Kelimeler: tanksavar, safra tankı


TANE (Kelime Kökeni: Farsça dāne)


[isim]
  • Herhangi bir sayıda olan şey, adet
[bitki bilimi]
  • Çekirdekli küçük meyve

    Üzüm tanesi. Nar tanesi.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tane bağlamak

Birleşik Kelimeler: tane tane, bir tane, buğdaysı tane


TALK (Kelime Kökeni: Arapça ṭalḳ)


[isim] [mineraloji]
  • Genellikle açık yeşil, toz durumundayken yağlı bir görünümde, özgül ağırlığı 2,7, sertliği 1 olan, hidratlı doğal magnezyum

Birleşik Kelimeler: talk pudrası, talk şist


TALİ (Kelime Kökeni: Arapça tālī)


[sıfat] [eskimiş]
  • İkinci derecede olan, ikincil

Birleşik Kelimeler: tali yol


TAKT (Kelime Kökeni: Fransızca tact)


[isim]
  • Yerinde konuşma veya davranma

TAKA


[isim] [denizcilik]
  • Doğu Karadeniz bölgesine özgü yelkenli bir tür kıyı teknesi

    Taka ile deniz yolculuğunun nasıl geçtiğini anlatmayacağım. - Ercüment Ekrem Talu

[mecaz]
  • Bozuk, zor çalışan veya eski kara taşıtları için kullanılan bir söz

TAAT (Kelime Kökeni: Arapça ṭāʿat)


[isim]
  • Allah'ın buyruklarını yerine getirme, ibadet etme

TART (Kelime Kökeni: Arapça ṭard)


[isim] [eskimiş]
  • Kovma, çıkarma

Birleşik Kelimeler: tart suçu, tardetmek

[isim]
  • Kalıpta pişen bir tür meyveli pasta

KOTA (Kelime Kökeni: Fransızca quota)


[isim] [ekonomi]
  • Bir ülkede ithal edilecek malların çeşitlerini, oranlarını veya miktarlarını gösteren liste
[sinema]
  • Bazı ülkelerde, sinemalarda belirli bir süre oynatılması zorunlu olan yerli film sayısının yabancı filmlere oranı

KITA (Kelime Kökeni: Arapça ḳiṭʿa)


[isim] [coğrafya]
  • Yeryüzündeki altı büyük kara parçasından her biri, ana kara

    Avrupa kıtası.

[askerlik]
  • Askerlerin bir komutanın emrinde bir araya gelmesinden oluşan birlik

    Trakya'da, Anadolu'dan gelecek yeni kıtalara intizar edilmektedir. - Falih Rıfkı Atay

[edebiyat]
  • Dörtlük

    Abdülkadir Efendi'nin yazdığı tarih kıtasını aynen buraya geçirmekte bir fayda yok. - Burhan Felek

[eskimiş]
  • Parça, tane

    İki kıta mektup.

Birleşik Kelimeler: kıta sahanlığı, kıtalar arası, hazır kıta, ihtiram kıtası, onur kıtası, şeref kıtası


LOTA (Kelime Kökeni: Latince)


[isim] [hayvan bilimi]
  • Tatlı sularda yaşayan, bir tür gelincik balığı (Lota vulgaris)

META (Kelime Kökeni: Arapça metāʿ)


[isim]
  • Mal, ticaret malı
[ticaret]
  • Sermaye

    Batı'dan aldığımız öteberi arasında en kıymetli meta kendi memleketimizi karış karış dolaşma arzusu olmalıdır. - Bedri Rahmi Eyuboğlu