İçinde Rşı Bulunan Kelimeler



İçinde RŞI olan 40 kelime bulunuyor. İçerisinde RŞI geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Rşı ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KARŞILAŞTIRMACI28, KARŞILAŞTIRILMA25, KARŞILAŞTIRMALI25

14 Harfli Kelimeler

KARŞILAŞTIRMAK23

13 Harfli Kelimeler

KARŞILAŞTIRMA22

12 Harfli Kelimeler

KARŞITLAŞMAK20

11 Harfli Kelimeler

KARŞILAYICI22, KARŞILIKSIZ21, KARŞITÇILIK20, KARŞITLAŞMA19, KARŞILAŞMAK19, KARŞITLAMAK16, KARŞILANMAK16

10 Harfli Kelimeler

KARŞILAYIŞ20, KARŞICILIK19, KARŞILAŞMA18, KARŞILANIŞ18, KARŞILIKLI16, ARŞINLAMAK15, KARŞILANMA15, KARŞITLAMA15, KARŞILAMAK15

9 Harfli Kelimeler

ÇARŞIBAŞI22, KARŞIYAKA15, ARŞINLAMA14, KARŞILAMA14, KARŞITLIK14

8 Harfli Kelimeler

ÇARŞISIZ20, KARŞITÇI16, ARŞINLIK13, KARŞILIK13, KARŞITLI13

7 Harfli Kelimeler

ÇARŞILI15, KARŞICI15, ARŞIALA11

6 Harfli Kelimeler

KARŞIT10, KARŞIN10

5 Harfli Kelimeler

ÇARŞI12, ARŞIN9, KARŞI9


ARŞIN


[isim] [eskimiş]
  • Yaklaşık 68 santimetreye eşit olan uzunluk ölçüsü

    Bu duvarlar yerden bir arşın kadar yüksek, üstünde güzel bir parmaklığı olan duvarlardı. - Memduh Şevket Esendal


KARŞI


[isim]
  • Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi

    Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor. - Halide Edip Adıvar

[sıfat]
  • Bulunan yere göre önde, ileride olan

    Karşı evin kızları. Karşı mahalle.

[sıfat]
  • Karşıt, zıt, muhalif

    İlkin bütün bunların bir emperyalizm numarası olduğunu söyleyerek kesin bir karşı tavır koydu. - Murathan Mungan

[zarf]
  • Yüzünü bir şeye doğru çevirerek

    Bahçeye karşı oturmak.

[zarf]
  • Karşılık olarak, mukabil

    Bir ölüm haberine karşı ben içimde bin ezinti, bin çöküntü duydum. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zarf]
  • İçin, hakkında

    Edebiyata karşı ilk alaka sizde nasıl ve ne zaman başladı? - Sait Faik Abasıyanık

[zarf]
  • -e doğru

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karşı çıkmak
  • karşı durmak
  • karşı gelmek
  • karşı koymak
  • karşı olmak
  • karşısına almak
  • karşısına dikilmek
  • karşısına geçmek

Birleşik Kelimeler: karşı akın, karşı devrim, karşı düşünce, karşı düşürüm, karşı gelim, karşı görüş, karşı karşıya, karşı olum, karşı oy, karşı sav, kapı karşı komşu, karşıdan karşıya, sabaha karşı


KARŞIT


[sıfat]
  • Nitelik ve durumları birbirine büsbütün aykırı olan, zıt, kontrast

Birleşik Kelimeler: karşıt anlamlı, karşıt duygu, alt karşıt


KARŞIN


[edat]
  • Bir şeyin gerekenin veya mantığın tersine olarak yapıldığını anlatan bir söz, rağmen

    Sabah olunca, bütün gece uyumamasına karşın kendini dinç hissediyordu. - İhsan Oktay Anar


ARŞIÂLÂ (Kelime Kökeni: Arapça ʿarş + aʿlā)


[isim] [eskimiş]
  • Göğün dokuzuncu katı

ÇARŞI (Kelime Kökeni: Farsça çār + sū)


[isim]
  • Dükkânların bulunduğu alışveriş yeri

    Elbet çarşıda bir kahve, bir çaycı dükkânı bulurum. - Yusuf Ziya Ortaç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çarşı iti ev beklemez
  • çarşı pazar dolaşmak (veya gezmek)

Birleşik Kelimeler: çarşı ağası, çarşı ekmeği, kapalı çarşı, çıfıt çarşısı, yer altı çarşısı


ARŞINLIK


[sıfat]
  • Arşın ölçüsünde, arşın kadar

    Üç arşınlık bez.


KARŞILIK


[isim]
  • Bir davranışın karşı tarafta uyandırdığı, gerektirdiği başka davranış, mukabele

    Haykırışlarına etraftan karşılık gelmiyordu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karşılıkta bulunmak
  • karşılık vermek


KARŞITLI


[sıfat]
  • Karşıtlık, zıtlık gösteren, tezatlı

ARŞINLAMA


[isim]
  • Arşınlamak işi

KARŞILAMA


[isim]
  • Karşılamak işi, istikbal

    Belgrat, Türkiye Cumhuriyeti Başvekili'ni karşılamaya hazırlanmıştır. - Falih Rıfkı Atay

[halk ağzında]
  • Trakya ve Marmara bölgesinde oynanan bir halk oyunu veya bu oyunun müziği

Birleşik Kelimeler: karşılama töreni


KARŞITLIK


[isim]
  • Karşıt olma durumu, zıddiyet, mübayenet, tezat, zıtlık, kontrast

    Baştan ayağa karşıtlıklarla dolu bir varlık, aynı zamanda iğrenç ve saygıdeğer, aşağılık ve yüce, ödlek ve cesur. - Attila İlhan

[biyoloji]
  • İki organ, iki sistem arasındaki görevlerin zıt olması durumu, karşı gelim
[matematik]
  • Bir teoremin karşıtının da doğru olması durumu
[ruh bilimi]
  • Başkalarının istek, dilek veya buyruklarının tersine davranma eğilimi

ARŞINLAMAK


[-i]
  • Arşınla ölçmek
[mecaz]
  • Amaçsız, geniş adımlarla dolaşmak

    Şöyle bir arşınladı iskeleyi, sonra cebinden bir düdük çıkarıp öttürdü. - Çetin Altan


KARŞILANMA


[isim]
  • Karşılanmak işi

KARŞITLAMA


[isim]
  • Karşıtlamak işi