İçinde Rı Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde RI olan 5 harfli 45 kelime bulunuyor. İçinde RI olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Rı ile başlayan 5 harfli kelimeler. rı ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

RIP18, ÇAĞRI16, VARIŞ15, SAĞRI14, FIRIN13, GAYRI12, AYRIÇ11, BARIŞ11, HARIM11, YARIŞ11, ARICI10, AŞIRI10, BAYRI10, HARIN10, RIZIK10, SARIZ10, SARIŞ10, UÇARI10, ARI9, ARIZA9, AYRIM9, ÇARIK9, KARIŞ9, SIRIM9, SAYRI9, UYARI9, YIRIK9, YARIM9, AYRIT8, AYRIK8, KIRIM8, SIRIK8, SARIM8, TIRIS8, YARIK8, YARIN8, KIRIK7, SARIK7, SANRI7, TIRIL7, TIRIK7, TARIM7, KARIK6, KARIN6, TANRI6


KARIK


[isim]
  • Kar yağmış bir alana bakma sonucu ortaya çıkan göz kamaşması
[sıfat]
  • Karlı bir alana bakma sonucu kamaşmış (göz)
[isim] [halk ağzında]
  • Ark

KARIN


[isim]
  • İnsan ve hayvanlarda gövdenin kaburga kenarlarından kasıklara kadar olan ön bölgesi

    Şuursuz bir acele ile mahmuzlarını atının karnına vurdu. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • İç, gönül, akıl, kafa

    Ben senin karnındakini ne bileyim?

[mecaz]
  • Ahlaki açıdan kabul edilemeyen şeyleri kabullenme
[fizik]
  • Gelen ve yansımış dalgaların girişimiyle oluşan duraklı dalgalarda en büyük genlikte titreşen noktalar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • karın doyurmak
  • karnı büyümek
  • karnından konuşmak (veya söylemek)
  • karnını doldurmak
  • karnı tok it gölgede yatar
  • karnı tok, sırtı pek
  • karnı zil çalmak

Birleşik Kelimeler: karın ağrısı, karın boşluğu, karıntası, karın tokluğuna, karın zarı, karından ayaklılar, karından bacaklılar, karnı aç, karnı burnunda, karnı geniş, karnıkara, karnı kara, karnı tok, karnıyarık, karnından konuşan, orta karın, yumuşak karın, aç karnına, tok karnına


TANRI


[isim] [din bilgisi]
  • Çok tanrıcılıkta var olduğuna inanılan insanüstü varlıklardan her biri, ilah

Birleşik Kelimeler: tanrıtanımaz, çok tanrılı

[isim] [din bilgisi]
  • Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Yaradan, Allah, Rab, İlah, Mevla, Halik, Hüda, Hu, Oğan

    İnsanlar Tanrı rahmeti olan yağmurun yüzünü çoktan unutmuşlardı. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • Tanrı'nın günü
  • Tanrı'ya şükür
  • Tanrı aşkına
  • Tanrı korusun
  • Tanrı yarattı dememek

Birleşik Kelimeler: tanrı bilimi, Tanrı kayrası, Tanrı misafiri, Tanrı vergisi, çok tanrıcı, kamu tanrıcı, tek tanrıcı, tüm tanrıcı


KIRIK


[sıfat]
  • Kırılmış olan

    Ahmet hemen heybesini açtı ve makasını, kırık tarağını çıkardı. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[isim]
  • Kırılmış bir şeyden ayrılan parça

    Cam kırığı.

[isim]
  • Kemiğin bir etki ile kırılması

    Kolunda kırık yok ama çıkık var.

[isim]
  • Bir şeyin kırılan yeri

    Bunun kırığı neresinde?

[isim]
  • Kırıntı

    Ekmek kırığı.

[isim]
  • Tavla oyununda oyun dışı bırakılan pul
[mecaz]
  • Gücenmiş, üzgün

    Eşlerde, çocuklarda o üzgün, kırık bakış. - Behçet Necatigil

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırığı olmak
  • kırık plak gibi

Birleşik Kelimeler: kırık çizgi, kırık dökük, kırık hava, ırzı kırık, ipi kırık, kalbi kırık, kıçı kırık

[isim] [halk ağzında]
  • Kadının veya erkeğin yasalara ve törelere aykırı olarak ilişki kurduğu erkek veya kadın

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kırığı olmak

Birleşik Kelimeler: kırık dölü

[isim] [jeoloji]
  • Fay

SARIK


[isim]
  • Sarılarak meydana getirilen başlık

    O artık sarığı ile, cübbesi ve lapçınları ile tam bir hoca efendi idi. - Tarık Buğra


SANRI


[isim] [ruh bilimi]
  • Uyanık bir kişinin, kendi dışında var sandığı ancak gerçekte olmayan olguları algılaması, yaşaması, varsanı, birsam, halüsinasyon

    Olmaz, gerçek olamaz bu yaşadığımız, ya sanrı ya sanrıya çok yakın bir şey. - Attila İlhan


TIRIL


[sıfat] [teklifsiz konuşmada]
  • Çıplak ve zayıf
[mecaz]
  • Parasız, züğürt

    Validenin hâli malum ... O benden tırıl... - Ercüment Ekrem Talu


TIRIK


[isim]
  • Bir nesnenin art arda iki yere çarpmasından çıkan ince ve kuru ses

    Kapı tırık diye kapandı.

Birleşik Kelimeler: tırık tırak


TARIM


[isim]
  • Bitkisel ve hayvansal ürünlerin üretilmesi, kalite ve verimlerinin yükseltilmesi, uygun koşullarda korunması, işlenip değerlendirilmesi ve pazarlanması, ziraat, kültür

Birleşik Kelimeler: tarım coğrafyası, ekolojik tarım, kuru tarım, organik tarım, sulu tarım


AYRIT


[isim] [matematik]
  • İki düzlemin ara kesiti

    Bir küpün on iki ayrıtı vardır.


AYRIK


[sıfat]
  • Ayrılmış

    Yandan ayrık, tek tük gümüş pırıltılı saçları. - Yusuf Ziya Ortaç

[isim]
  • Ayrık otu

Birleşik Kelimeler: ayrık kümeler, ayrık otu


KIRIM


[isim] [toplum bilimi]
  • Savunmasız insanların veya tutsakların toplu olarak öldürülmesi, katliam

    İçtenlik insanları kırımlara, cinayetlere, haksızlıklara sürüklemiş. - Salâh Birsel

Birleşik Kelimeler: et kırımı, soykırım


SIRIK


[isim]
  • Değnekten uzun ve kalınca ağaç

    Hızlandıkça sırığın gıcırtısı artıyordu. - Adalet Ağaoğlu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sırık gibi

Birleşik Kelimeler: sırık domatesi, sırık fasulyesi, sırık hamalı, sırıkla atlama, sırıkla yüksek atlama, hamal sırığı


SARIM


[isim]
  • Sarma işi
[fizik]
  • Elektromıknatıslarda makara biçiminde sarılan iletken telin her bir halkası

TIRIS


[isim]
  • Atın kısa adımlarla hızlı yürüyüşü

    Hafif tırıs üzere yürüyen hayvanı âdeta dörtnala koşturmaya başlıyordu. - Memduh Şevket Esendal

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tırısa kalkmak (veya geçmek)
  • tırıs gitmek

Birleşik Kelimeler: tırıs tırıs