İçinde Rüz Bulunan Kelimeler



İçinde RÜZ olan 21 kelime bulunuyor. İçerisinde RÜZ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Rüz ile başlayan kelimeler. Rüz ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

RÜZGARLANMAK22

11 Harfli Kelimeler

RÜZSÜZLÜK30, RÜZGARÖLÇER29, PÜRÜZLENMEK23, RÜZGARLAMAK21, RÜZGARLANMA21

10 Harfli Kelimeler

RÜZGARGÜLÜ27, PÜRÜZLEMEK22, PÜRÜZLENME22, RÜZGARLAMA20

9 Harfli Kelimeler

RÜZGARSIZ23, PÜRÜZALIR21, PÜRÜZLEME21, RÜZGARLIK19

8 Harfli Kelimeler

RÜZSÜZ25, RÜZGARLI18, TEBERRÜZ15

7 Harfli Kelimeler

RÜZ20, TEBARÜZ14

6 Harfli Kelimeler

RÜZGAR15

5 Harfli Kelimeler

RÜZ16


TEBARÜZ (Kelime Kökeni: Arapça tebāruz)


[isim] [eskimiş]
  • Belirme, görünme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tebarüz etmek


TEBERRÜZ (Kelime Kökeni: Arapça teberruz)


[isim] [eskimiş]
  • Meydana çıkma, görünme

Ata Sözleri ve Deyimler

  • teberrüz ettirmek


RÜZGÂR (Kelime Kökeni: Farsça rūzgār)


[isim]
  • Havanın yer değiştirmesiyle oluşan esinti, yel, bad

    Bu rüzgâr, bu mucizeli gemi ile insanı nerelere götürmez. - Ahmet Hamdi Tanpınar

[meteoroloji]
  • Rüzgâr çizelgesinde hızı 17-21 deniz mili olan ve kuvveti 5 ile gösterilen esinti

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rüzgâr almak
  • rüzgârdan nem kapmak
  • rüzgâr ekip fırtına biçmek
  • rüzgâr gelecek delikleri tıkamak
  • rüzgâr gibi
  • rüzgâr tutmamak

Birleşik Kelimeler: rüzgâraltı, rüzgâr çizelgesi, rüzgâr erozyonu, rüzgârgülü, rüzgârölçer, rüzgârüstü, rüzgâr yükü, dik rüzgâr, fırtınaya yakın rüzgâr, hafif rüzgâr, hâkim rüzgâr, kuvvetli rüzgâr, mutedil rüzgâr, yanık rüzgâr, saba rüzgârı, yıldız rüzgârı


PÜRÜZ


[isim]
  • Bir şeyin düzgünlüğünü bozacak çıkıntı, gedik veya kusur

    Cildin pürüzleri.

[mecaz]
  • Engel, güçlük

Ata Sözleri ve Deyimler

  • pürüz çıkarmak

Birleşik Kelimeler: pürüzalır


RÜZGÂRLI


[sıfat]
  • Rüzgâr alan, rüzgâra açık

    Hava bulutlu ve üzerinde durduğumuz tepe rüzgârlı idi. - Ahmet Haşim

Ata Sözleri ve Deyimler

  • rüzgârlı havanın kuytusu, yağmurlu havanın uykusu


RÜZGÂRLIK


[isim]
  • Kapı üstlerine konulan eğik saçak biçimindeki örtme
[spor]
  • Yelkesen

RÜZGÂRLAMA


[isim]
  • Rüzgârlamak işi

PÜRÜZLÜ


[sıfat]
  • Pürüzü olan

    Pürüzlü cilt.

[mecaz]
  • Karışık, güç (durum, iş)

    Mesele pürüzlüdür, bir skandal hâlini almasından korkulur. - Refik Halit Karay


RÜZGÂRLAMAK


[-i]
  • Yel vermek

RÜZGÂRLANMA


[isim]
  • Rüzgârlanmak işi

PÜRÜZALIR


[isim]
  • Bir borunun ağzına biçim vermek, genişletmek veya çapaklarını, pürüzlerini almak için kullanılan, çevresinde kesici yüzü bulunan alet, rayba

PÜRÜZLEME


[isim]
  • Pürüzlemek işi

RÜZGÂRLANMAK


[nesnesiz]
  • Yel esmeye başlamak

PÜRÜZLEMEK


[-i]
  • Yapılarda sıva, alçı veya boyanın daha iyi tutmasını sağlamak amacıyla yüzeyi pürüzlü duruma getirmek

PÜRÜZLENME


[isim]
  • Pürüzlenmek işi