İçinde Pm Bulunan 6 Harfli Kelimeler



İçerisinde PM olan 6 harfli 13 kelime bulunuyor. İçinde PM olan 6 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

ÇIRPMA15, ÇAPMAK14, ÇARPMA14, YAPMAK13, KOPMAK12, KIRPMA12, KIPMAK12, SAPMAK12, SERPME12, KAPMAK11, KEPMEK11, TEPMEK11, TAPMAK11


KAPMAK


[-i]
  • Birdenbire yakalayarak, çekerek almak

    Bir hamlede atıldım. Evvela tabibin elinden defteri kaparak fırlattım. - Halit Ziya Uşaklıgil

[nesnesiz]
  • Bulaşmış olmak, geçmek

    Hastalık kapmak. Huy kapmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kapanın elinde kalmak
  • kapıp koyuvermek

Birleşik Kelimeler: kapan kapana, kapkaç, kaptıkaçtı, böcekkapan, demirkapan, kılkapan, pirekapan, samankapan, sinekkapan, uşakkapan


KEPMEK


[nesnesiz] [halk ağzında]
  • Çökmek, yıkılmak

TEPMEK


[-i]
  • Hayvan, ayağıyla vurmak
[mecaz]
  • Değerini anlamamak veya kestirememek, geri çevirmek

    Gelmiş buraya, başını sokacak, ekmeğini kazanacak bir yer bulmuş, hiç bunu teper mi? - Yakup Kadri Karaosmanoğlu

[mecaz]
  • Yeniden ortaya çıkmak, tazelenmek, depreşmek

    Gündüz ya bir yere sokulup uyur ya sessiz sedasız sokaklarda dolaşır fakat akşam oldu mu derdi teper. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tepe tepe kullanmak
  • teptim keçe oldu, sivrilttim külah oldu


TAPMAK


[-e]
  • İlah olarak tanınan varlığa karşı inancını ve bağlılığını belirli kurallar çerçevesinde göstermek
[mecaz]
  • Tutku ile sevmek, bağlanmak

    Bütün Bucaklıların bana taptıklarını anlıyorsun. - Ömer Seyfettin

[mecaz]
  • Birine çok değer vermek

KOPMAK


[nesnesiz]
  • Herhangi bir yerinden ikiye ayrılmak

    Tel koptu. İp koptu.

[mecaz]
  • Gürültülü veya tehlikeli olaylar, birdenbire başlamak veya ortaya çıkmak

    İçeride feryatlar koptu. - Sait Faik Abasıyanık

[mecaz]
  • Bütün ilişkileri kesilip büsbütün ayrılmak veya uzaklaşmak

    Daha on altısında bile değilken en yakın insanından, annesinden koparak çıkıp gitmişti evden. - Ahmet Ümit

[mecaz]
  • Kurtulmak
[mecaz]
  • Çok ağrımak

    Belim kopuyor.

[halk ağzında]
  • Koşmak, hızla gitmek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kopup gelmek


KIRPMA


[isim]
  • Kırpmak işi

KIPMAK


[-i]
  • Göz kapaklarını çabucak açıp kapamak, kırpmak

SAPMAK


[-e]
  • Yön değiştirmek

    Evvela kuşların bulunduğu tarafa saptım. - Ahmet Haşim

[-den]
  • Önceden belirlenmiş, tespit edilmiş görüş, düşünüş, amaç veya davranıştan ayrılmak

    Amacından saptı.

[mecaz]
  • Doğruluktan ayrılmak

SERPME


[isim]
  • Serpmek işi
[sıfat]
  • Serpilmiş durumda olan

    Serpme benli.

[denizcilik]
  • Koni biçiminde, ucuna bir sıra kurşun dizilmiş balık ağı, serpme ağ, tepeden inme

    Derenin oturduğumuz yerinden görünmeyen bir tarafında, serpmeyle derede avlanan bir adamın zaman zaman ağını derenin durgun sularına attığı işitiliyordu. - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: serpme ağ, boşluklu serpme, dolu serpme, elektrostatik serpme


YAPMAK


[-i]
  • Ortaya koymak, gerçekleştirmek, oluşturmak, meydana getirmek

    Her görevi ayrım gözetmeden aynı titizlikle yapmak başarının sırrıdır. - Çetin Altan

[nesnesiz]
  • Olmasına yol açmak

    Durgun sular sıtma yapar.

[nesnesiz]
  • Yol almak
[nesnesiz]
  • Bir şeyi başka bir şey durumuna getirmek

    Ayrıca terbiye edeceğim, onu yaman bir polis köpeği yapacağım. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]
  • Bir düşünceyi, bir davranışı, bir isteği işe dönüştürmek, gerçekleştirmek

    Elimi ağzına götürerek sus işareti yaptım. - Refik Halit Karay

[nesnesiz]
  • Üretmek

    Ayakkabı yapmak.

[nesnesiz]
  • Bir harekete, işe başlamak veya bir hareketle, işle uğraşmak

    Koşu yapmak. Sarsıntı yapmak.

[nesnesiz]
  • Salgılamak, çıkarmak

    Tükürük bezleri tükürük yapar.

[-e]
  • Dışkı çıkarmak

    Çocuk, altına yapmış.

[-e] [-i]
  • Evlendirmek

    Bu kızı sana yapacağız.

[yardımcı fiil]
  • Bir durum yaratmak

    Fırının harlı ateşi yanaklarını pembe pembe yapmıştı. - Nezihe Araz

[yardımcı fiil]
  • Edinmek, sahip olmak

    Servet yapmak. Altın yapmak.

[yardımcı fiil]
  • Bir kimseye bir meslek kazandırmak, yetiştirmek

    Onu da Üsküdar'daki ambar memuru yapmak suretiyle daireden uzaklaştırdı. - Haldun Taner

[nesnesiz]
  • Davranmak, hareket etmek

    İyi yapmıyorsunuz, çocuğu çok azarlıyorsunuz. Uyumuş gibi yapmak.

[nesnesiz]
  • Olmak

    Bu kış çok soğuk yaptı.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • yapıp etmek
  • yapma (veya yapma yahu)
  • yapmadığı kalmamak
  • yapmadığını bırakmamak
  • yaptığı hayır, ürküttüğü kurbağaya değmemek
  • yaptığı yanına (kâr) kalmamak

Birleşik Kelimeler: yapboz, yapsat, yapadurmak, kesyap


ÇAPMAK


[-i] [eskimiş]
  • Koşturmak

    Atını çaparak gitti.

[nesnesiz]
  • Akın etmek, koşmak

    Yağı basar, uğru çapar, tek başıma barınamam, ölürüm. - Memduh Şevket Esendal


ÇARPMA


[isim]
  • Çarpmak işi

    Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı. - Ömer Seyfettin

[matematik]
  • Dört işlemden biri, çarpmak işlemi, darp
[müzik]
  • Alaturka müzikte temel notaların arasına sıkıştırılmış ve usulü bozmayan, tek perdelik küçük fazlalık

Birleşik Kelimeler: çarpma işareti, çarpma kapı, elektrik çarpması, güneş çarpması


ÇIRPMA


[isim]
  • Çırpmak işi

    Bağ bozumu zamanı ceviz çırpmaya giderlerdi. - Nezihe Meriç