İçinde Pet Bulunan Kelimeler



İçinde PET olan 43 kelime bulunuyor. İçerisinde PET geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pet ile başlayan kelimeler. Pet ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

13 Harfli Kelimeler

PETRİFİKASYON27

12 Harfli Kelimeler

PETROKİMYACI24, NİSPETSİZLİK21, TROMPETÇİLİK21, TRAMPETÇİLİK20

11 Harfli Kelimeler

PETROLCÜLÜK23, SEPETLENMEK17

10 Harfli Kelimeler

PETROGRAFİ25, PETROLOJİK25, KOMPETİTİF22, SEPETKULPU21, PETROKİMYA18, SEPETÇİLİK18, SEPETLEMEK16, SEPETLENME16

9 Harfli Kelimeler

PETROLOJİ24, NİSPETSİZ18, TROMPETÇİ18, TRAMPETÇİ17, SEPETLEME15, TEPETAKLA13

8 Harfli Kelimeler

PETROLCÜ18, SEPETSİZ17, NİSPETÇİ16, KOMPETAN14, NİSPET13, NİSPETLE13, NİSPETEN13, SEPETLİK13, KERPETEN12

7 Harfli Kelimeler

PARAPET15, SEPETÇİ15, PETUNYA14, TROMPET13, SEPET12, TRAMPET12

6 Harfli Kelimeler

MÜSPET14, KİSPET11, NİSPET11, PETROL11

5 Harfli Kelimeler

PET13, SEPET10, PETEK9


PETEK


[isim]
  • Arıların yumurtalarını bırakmak ve bal depo etmek için yaptığı, düzgün altıgen ağızlı bal mumu yuvacıklar topluluğu
[mimarlık]
  • Minarelerde külah ile şerefe arasındaki bölüm
[halk ağzında]
  • Balçıktan yapılan ve dikine duran sandık biçimindeki tahıl ambarı
[halk ağzında]
  • Arı kovanı

Birleşik Kelimeler: petek dokuma, petek göz, petek güvesi, akciğer peteği, bal peteği, kalorifer peteği


SEPET (Kelime Kökeni: Farsça seped)


[isim]
  • Saz, kamış, ince dal veya tellerden hasır biçiminde örülerek yapılan, genellikle sapı olan, yiyecek ve eşya taşımak için kullanılan kap
[sıfat]
  • Bu kabın aldığı ölçüde

    Oluğun altına bir sepet iri, olgun, renkli şeftali koymuşlar. - Refik Halit Karay

[sıfat]
  • Bu kap biçiminde örülerek yapılmış

    Sepet sandık. Sepet araba.

[denizcilik]
  • Sazdan örülmüş balık kapanı
[spor]
  • Basketbolda sayı kazanmak için, içine top atılmaya çalışılan demir çembere geçirilmiş altı açık ağ

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sepet havası çalmak
  • sepette pamuğu olmamak

Birleşik Kelimeler: sepet kafalı, sepetkulpu, sepet sandık, sepet topu, sandık sepet, senet sepet, sürü sepet, çamaşır sepeti, çöp sepeti, dalyan sepeti, Karamürsel sepeti


KİSPET (Kelime Kökeni: Arapça kisvet)


[isim] [spor]
  • Yağlı güreşte pehlivanların giydikleri, belden baldıra kadar uzanan, dar paçalı meşin pantolon

Birleşik Kelimeler: kispet çıkarılması


NİSPET (Kelime Kökeni: Arapça nisbet)


[isim]
  • Oran

    Zira melal devri uzadığı nispette teheyyüç kuvvetli ve devamlı oluyor. - Refik Halit Karay

[zarf]
  • Kıskandırmak veya üzmek için

    Bunu bana nispet yapıyor.

[halk ağzında]
  • Birini üzmek için veya inat olsun diye yapılan iş

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nispet etmek
  • nispeti olmak
  • nispet kabul etmemek
  • nispet vermek (veya yapmak)

Birleşik Kelimeler: nispet eki, nispet i'si


PETROL (Kelime Kökeni: Fransızca pétrole)


[isim]
  • Yoğunluğu 0,8-0,95 arasında olabilen, hidrokarbürlerden oluşmuş, kendisine özgü kokusu olan, koyu renkli, arıtılmamış, doğal yanıcı mineral yağ, yer yağı

    Kamyonlar yarı benzin, yarı petrolle çalışmaya uğraşıyor. - Aka Gündüz

Birleşik Kelimeler: petrol lambası, petrol mavisi


KERPETEN (Kelime Kökeni: Arapça kelbetān)


[isim]
  • Çivi sökmeye veya diş çekmeye yarayan, hareketli bir eksen çevresinde çapraz iki parçadan oluşmuş, kıskaç biçimindeki araç

SEPETLİ


[sıfat]
  • Sepeti olan

Birleşik Kelimeler: sepetli motosiklet, senetli sepetli


TRAMPET (Kelime Kökeni: İngilizce drumbeat)


[isim]
  • İki değnek ile çalınan küçük davul

Ata Sözleri ve Deyimler

  • trampet çalmak


TEPETAKLA


[zarf]
  • Başı aşağı gelecek biçimde, tepetaklak

Ata Sözleri ve Deyimler

  • tepetakla etmek (veya devirmek)
  • tepetakla gitmek (veya yuvarlanmak)


NİSPETLİ


[sıfat]
  • Oranlı

NİSPETLE


[zarf]
  • Nispeten

    Bu üçüncü gidişimde Erzurum'u bir öncekine nispetle daha çok toparlanmış, gelişmiş buldum. - Ahmet Hamdi Tanpınar


NİSPETEN (Kelime Kökeni: Arapça nisbeten)


[zarf]
  • Oranla

    Böylece hem kızı almaya taksiyle gelmiş olacak hem de taksiye nispeten daha az para ödemiş olacaktı. - Çetin Altan


SEPETLİK


[sıfat]
  • Sepet yapmaya elverişli olan

    Sepetlik saz.

[isim]
  • Yapılarda çıkıntı
[isim] [halk ağzında]
  • Göbek çevresindeki karın bölgesi

TROMPET (Kelime Kökeni: Fransızca trompette)


[isim] [müzik]
  • Bir ağızlık ve kendi üstüne kıvrılmış silindir bir borudan oluşan nefesli çalgı

PİPET (Kelime Kökeni: Fransızca pipette)


[isim] [kimya]
  • Sıvıları, solukla içine çekip kaptan kaba aktarmaya yarayan cam boru