İçinde Pa Bulunan 9 Harfli Kelimeler



İçerisinde PA olan 9 harfli 170 kelime bulunuyor. İçinde PA olan 9 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Pa ile başlayan 9 harfli kelimeler. pa ile biten 9 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

GÖLPAZARI27, PAÇAVRACI26, ÇAPANOĞLU25, ÇAPAÇULCU24, PALEOGRAF24, PANTOGRAF24, PATOLOJİK24, PARAŞÜTÇÜ23, PARALOJİK23, PALAVRACI23, PAPYEKUŞE23, PASTÖRİZE23, CİĞERPARE23, ÇAPALAYIŞ22, PARFÜMERİ22, PAHACILIK22, PAZARBAŞI22, BEYPAZARI21, ÇAPACILIK21, DİYAPAZON21, HAPAZLAMA21, KUŞPALAZI21, KAPAROZCU21, PAÇACILIK21, PANDANTİF21, PAYDAŞLIK21, PAVKIRMAK21, ÇAPALANIŞ20, ISTAMPACI20, POMPALAMA20, PARAŞÜTLÜ20, PAPATYALI20, PARADİGMA20, PARAFLAMA20, PANAYIRCI20, PATLANGAÇ20, PATLAYICI20, PAZARYOLU20, PARİŞÇİ20, ŞALPAZARI20, APANSIZIN19, ASPARAGAS19, BİTPAZARI19, BEŞPARMAK19, BAŞPARMAK19, HIRPALAMA19, ISPARMAÇA19, OTOPARKÇI19, PSİKOPA19, PARMAKSIZ19, PAHALILIK19, PARAFİNLİ19, PASPALLIK19, PAYLAŞMAK19, VARAKPARE19, APAÇIKLIK18, ARPACILIK18, KAPATILIŞ18, KAMPANACI18, LAPACILIK18, OPALLEŞME18, PARKÇILIK18, PARLATICI18, PARNASİZM18, PASLANMAZ18, PASLAŞMAK18, PAHALANMA18, PALAMARCI18, PALANGALI18, PALASPARE18, PALEOZOİK18, PARACILIK18, PASTAHANE18, PAYANDALI18, PAZARYERİ18, PAHİLİK18, ŞAPADANAK18, YENİPAZAR18, APAZLAMAK17, ÇAPALAMAK17, ÇAPALANMA17, ÇAPALATMA17, DİSPANSER17, ESKİPAZAR17, KEMALPAŞA17, KASIMPATI17, PİREKAPAN17, PARAMNEZİ17, PARÇALAMA17, PARILDAMA17, PARTİSYON17, PALAZLAMA17, PASTANECİ17, PATATESÇİ17, PATIRDAMA17, PATLICANİ17, PAZARLAMA17, PAZARTESİ17, SİNANPAŞA17, SARAYPATI17, UŞAKKAPAN17, APANDİSİT16, DEPARTMAN16, ISPANAKLI16, ISPARTALI16, KOPARILMA16, KAYPAKLIK16, KEPAZELİK16, PARANOYAK16, PARAZİTLİ16, PARILTILI16, PARNASYEN16, PARABOLİK16, PATIRTILI16, PAYLANMAK16, PAYLATMAK16, PAYTAKLIK16, SOPALANMA16, SOPALAMAK16, ŞEKERPARE16, YALPALAMA16, YALPAKLIK16, İSPATLAMA15, İMPARATOR15, KOPARTMAK15, KULAMPARA15, KAPALILIK15, KAPATILMA15, PARMAKLIK15, PASKALLIK15, PASLANMAK15, PASLATMAK15, PALİKARYA15, PANORAMİK15, PATLAMALI15, PATRONLUK15, RAMPALAMA15, RASPALAMA15, TIPALANMA15, TIPALAMAK15, TOPARLAMA15, TOPALLAMA15, TOPAKLAMA15, KALPAKLIK14, PARAMETRE14, PARANKİMA14, PARATONER14, PARKELEME14, PARKMETRE14, PARLAKLIK14, PARLATMAK14, PARALATMA14, PARALANMA14, PARALAMAK14, PAKETLEME14, PAKLANMAK14, PANİKLEME14, PANKARTLI14, PATAKLAMA14, PATATESLİ14, PATLATMAK14, SALLAPA14, SERPANTİN14, TAPANLAMA14, TAPALANMA14, TAPALAMAK14, ANTİPATİK13, PANİKATAK13, PATRİKLİK13, TELEPATİK13


ANTİPATİK (Kelime Kökeni: Fransızca antipathique)


[sıfat]
  • Sevimsiz, itici, soğuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • antipatik bulmak
  • antipatik olmak


PANİKATAK (Kelime Kökeni: İngilizce panic attack)


[isim] [ruh bilimi]
  • Aşırı korku, heyecan dolayısıyla saldırgan, telaşlı davranışta bulunma veya içine kapanma

PATRİKLİK


[isim]
  • Patrik olma durumu

TELEPATİK (Kelime Kökeni: Fransızca télépathique)


[sıfat]
  • Telepati ile ilgili

    Telepatik bir kuvvet olacak, madam bana yakınlaşmasın mı? - Aka Gündüz


KALPAKLIK


[sıfat]
  • Kalpak yapmaya elverişli

PARAMETRE (Kelime Kökeni: Fransızca paramètre)


[isim] [matematik]
  • Değişken

PARANKİMA (Kelime Kökeni: Fransızca parenchyme)


[isim] [anatomi]
  • Özek doku

PARATONER (Kelime Kökeni: Fransızca paratonnerre)


[isim]
  • Yıldırımsavar

PARKELEME


[isim]
  • Parkelemek işi

PARKMETRE (Kelime Kökeni: Fransızca parcmètre)


[isim]
  • Paralı park yerlerinde aracın kaldığı süreyi belirleyen saat, park sayacı, park saati, parkometre

PARLAKLIK


[isim]
  • Parlak olma durumu, revnak

    Taşlarımız öyle güzel parlardı ki o parlaklığı görme uğruna bütün gün sürekli silmeyi bile düşündüğüm olurdu. - Ayla Kutlu

[mecaz]
  • İlgi ve dikkat çekici olma durumu
[gök bilimi]
  • Bir ışık kaynağının verdiği ışığın, göz gibi bir alıcının üzerinde yaptığı etki

PARLATMAK


[-i]
  • Bir yüzeyi düzgün ve parlak duruma getirmek, parlamasını sağlamak
[nesnesiz] [argo]
  • İçki içmek

    Piyaz, köfte, yarım şişeyi parlatayım, dedim. - Muzaffer İzgü

[nesnesiz] [argo]
  • Güzel, etkili, alışılmamış söz söylemek

PARALATMA


[isim]
  • Paralatmak işi

PARALANMA


[isim]
  • Paralanmak işi

PARALAMAK


[-i]
  • Parçalamak
[mecaz]
  • Dövmek, hırpalamak

    El âlemin çocuklarının tek evladını paraladıklarını düşündükçe aklı başından gidiyordu. - Elif Şafak