İçinde Net Bulunan Kelimeler



İçinde NET olan 214 kelime bulunuyor. İçerisinde NET geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Net kelimesinin anlamı nedir? Net ile başlayan kelimeler. Net ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

DENETLEYİVERMEK26, UFUNETLENDİRMEK26, DENETLEYEBİLMEK22, NETİCELENDİRMEK21, DENETLETEBİLMEK20, DENETLENEBİLMEK20

14 Harfli Kelimeler

BAŞYÖNETMENLİK28, DENETLEYİVERME25, UFUNETLENDİRME25, BAŞDENETMENLİK22, MEYMENETSİZLİK22, DENETLEYİCİLİK21, DENETLEYEBİLME21, NETİCELENDİRME20, DENETLETEBİLME19, DENETLENEBİLME19

13 Harfli Kelimeler

ÇİĞNETEBİLMEK26, BAŞDENETÇİLİK23, DENETİMSİZLİK20, KAMYONETÇİLİK20, METANETSİZLİK18

12 Harfli Kelimeler

ÇİĞNETEBİLME25, UFUNETLENMEK21, NETİCESİZLİK19, NETİCELEŞMEK19, SÜNNETSİZLİK19, CENNETLEŞMEK19, DENETİMCİLİK18, IŞINETKİNLİK17, NETLEŞTİRMEK16, NETİCELENMEK16, DENETİMLİLİK15, KLARNETÇİLİK15, MİNNETTARLIK14, MİNNETTARANE13

11 Harfli Kelimeler

BAŞYÖNETMEN25, SIKIYÖNETİM23, ÇİĞNETİLMEK22, YÖNETİCİLİK22, UFUNETLENME20, YÖNETMENLİK20, BAŞDENETMEN19, MEYMENETSİZ19, PLANETARYUM19, ŞEHREMANETİ19, DENETLEYİCİ18, NETİCELEŞME18, CENNETLEŞME18, EMANETULLAH17, NETİCELENİŞ17, SÜNNETÇİLİK17, DENETİCİLİK16, SENETLEŞMEK16, EMANETÇİLİK15, KORNETÇİLİK15
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

ÇİĞNETİLME21, BAŞDENETÇİ20, YÖNETİMSEL20, YÖNETMELİK19, YÖNETİLMEK19, DENETLEYİŞ17, DENETİMSİZ17, EHLİSÜNNET17, HIYANETLİK17, KAMYONETÇİ17, DENETÇİLİK15, ISIDENETİR15, METANETSİZ15, SENETLEŞME15, MEYMENET14, SÜNNETLEME14, BASKLARNET13, DENETLETME13, DENETLENME13, DENETLEMEK13
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

UFUNETSİZ21, YÖNETİŞİM21, ÇİĞNETMEK20, FONETİKÇİ19, DEFNETMEK18, MİHNETSİZ18, YÖNETİLME18, MÜBAYENET16, NETİCESİZ16, SÜNNETSİZ16, TIYNETSİZ16, DENETİMCİ15, MESNETSİZ15, BİNNETİCE14, IŞINETKİN14, İÇDENETİR14, NETLEŞMEK13, SÜKUNET13, TEKNETYUM13, ZANNETMEK13
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

ÇİĞNETME19, YÖNETİCİ19, DEFNETME17, YÖNETSEL17, YÖNETMEN17, YÖNETMEK17, MUAVENET16, UFUNET16, MUHANNET14, SÜNNETÇİ14, DENETİCİ13, MİHNET13, SENETSİZ13, ŞEYTANET13, ŞANSONET13, EMANETÇİ12, KORNETÇİ12, KAMYONET12, MEYMENET12, NETLEŞME12
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

VAGONET18, YÖNETİŞ18, VİZONET17, HUŞUNET16, YÖNETME16, YÖNETİM16, FONETİK14, HIYANET14, SUHUNET14, DENETÇİ12, DİYANET11, GENETİK11, KEHANET11, SIYANET11, SÜKUNET11, ÇENET10, DENETME10, DENETİM10, ESNETME9, MENETME9
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

UFUNET14, MİHNET11, ZİYNET11, İHANET10, PLANET10, NETİCE9, SÜNNET9, TIYNET9, CİNNET9, CENNET9, LÜKNET8, MESNET8, EMANET7, KORNET7, MİNNET7, TINNET7, TORNET7, NETLİK6

5 Harfli Kelimeler

ÇENET8, DENET7, LÜNET7, SENET6, KENET5, LİNET5, LANET5

3 Harfli Kelimeler

NET3


NET (Kelime Kökeni: Fransızca net)


[sıfat]
  • Bütün çizgileri belirgin olan, gözün bütün ayrıntılarıyla algılanan, iyi görünen
[mecaz]
  • Açık seçik olan, anlaşılmaz yanı bulunmayan

    Hayatını didik didik etmek, son beş altı yıllık çizgisini net olarak ortaya çıkarmak istiyordu. - Tarık Buğra

Birleşik Kelimeler: net resim, net ücret

[isim] [spor]
  • Tenis, masa tenisi gibi oyunlarda servis atışlarında topun karşı sahaya geçerken fileye değdiğini belirtmek için kullanılan bir söz

KENET


[isim]
  • İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenet etmek
  • kenet gibi yapışmak

Birleşik Kelimeler: kenet mili


LİNET (Kelime Kökeni: Arapça līnet)


[isim] [eskimiş]
  • İshal

LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)


[isim]
  • Tanrı'nın merhametinden yoksun olma

    Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]
  • Kötü, berbat, çok kötü

    Lanet bir adam.

[ünlem]
  • Bir ilenme sözü

    Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lanet etmek
  • lanet okumak
  • lanet olsun!


NETLİK


[isim]
  • Net olma durumu

    Ferit gözlerini açınca evvela etrafı görüşündeki netliğin verdiği hayret içinde Vafi Bey'in açık yeşil gözlerindeki berrak huzurla karşılaştı. - Peyami Safa


SENET (Kelime Kökeni: Arapça sened)


[isim] [ticaret]
  • Bir kimsenin yapmaya veya ödemeye borçlu olduğu şeyi göstermek için imzaladığı resmî kâğıt, belgit
[eskimiş]
  • Dayanılan veya dayanılacak olan şey

Ata Sözleri ve Deyimler

  • senet vermek

Birleşik Kelimeler: senet sepet, açık senet, emre muharrer senet, hakani senet, mali senet, hatır senedi, hisse senedi, kambiyo senedi, kefalet senedi, ortaklık senedi, pay senedi, teminat senedi, vakıf senedi


EMANET (Kelime Kökeni: Arapça emānet)


[isim]
  • Birine geçici olarak bırakılan ve teslim alınan kişice korunması gereken eşya, kimse vb., inam, vedia

    Emaneti olanlar burada her vakit bunlarla ilgilenecek bir çırak bulurlar. - Salâh Birsel

Ata Sözleri ve Deyimler

  • emanet ata binen tez iner
  • emanet bırakmak (veya etmek veya vermek)
  • emanete hıyanet olmaz
  • emanet eşeğin yuları gevşek olur
  • emanet hayvanın (veya eşeğin) kuskunu (veya paldımı) yokuşta kopar

Birleşik Kelimeler: emanet dolabı, şehremaneti


KORNET (Kelime Kökeni: Fransızca cornet)


[isim] [müzik]
  • Pistonlu orkestra çalgısı

MİNNET (Kelime Kökeni: Arapça minnet)


[isim]
  • Yapılan bir iyiliğe karşı kendini borçlu sayma, gönül borcu

    Allah'ın lütuflarına karşı minnet ve şükran duygularıyla dolmuştu. - Cahit Uçuk

Ata Sözleri ve Deyimler

  • minnet altında kalmamak
  • minnet duymak
  • minnet etmemek


TINNET (Kelime Kökeni: Arapça ṭinnet)


[isim] [eskimiş]
  • Tınlama, çınlama
[fizik]
  • Tını

TORNET (Kelime Kökeni: Fransızca tournette)


[isim]
  • Bilyeli tekerlekler ve küçük bir sandıktan oluşan basit taşıma aracı

DENET


[isim]
  • Denetleme işi, teftiş
[sinema] [televizyon]
  • Laboratuvar işlemi tamamlanmış bir filmin herhangi bir eksiği olup olmadığını anlamak için dağıtımcıya verilmeden önce incelenmesi

LÜNET (Kelime Kökeni: Fransızca lunette)


[isim]
  • Gözlük camı, gözlük

LÜKNET (Kelime Kökeni: Arapça luknet)


[isim] [eskimiş]
  • Dilde pelteklik, tutukluk durumu

MESNET (Kelime Kökeni: Arapça mesned)


[isim]
  • Dayanak
[eskimiş]
  • Mevki, makam

    Annem ata, arabaya, kendi tabirince mansıba, mesnede, hanımefendiliğe can atan bir kadındı. - Halide Edip Adıvar