İçinde Ne Bulunan 5 Harfli Kelimeler



İçerisinde NE olan 5 harfli 113 kelime bulunuyor. İçinde NE olan 5 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Ne ile başlayan 5 harfli kelimeler. ne ile biten 5 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

NEÇ16, NEN15, KÖHNE15, MANEJ15, NEFHA15, NEM14, NEÇ14, NEŞ14, NEZİF14, ÖZNEL14, ÖNEZE14, NEZ14, VEZNE14, VİŞNE14, NER13, NEL13, NEK13, DEFNE13, FONEM13, NEY13, NEFİY13, HAZNE12, NEZİH12, NEFİS12, NEFES12, NECİP12, ŞAHNE12, FİTNE11, FENER11, NER11, KENEF11, KEFNE11, NEVİR11, NEHİY11, NEFTİ11, NEFİR11, NEFER11, ÖRNEK11, ÖNE11, KÜŞNE10, NEYÇE10, NESİH10, NESEP10, NEBZE10, NES10, PENES10, SAHNE10, DENEY9, GENEL9, HANEK9, NESİÇ9, NEMÇE9, NEHİR9, NEDBE9, NEL9, PANEL9, RAHNE9, ABONE8, ÇENEK8, ÇENET8, EZİNE8, ENEZE8, NEZLE8, NEZİR8, NEYSE8, NEŞİR8, NEŞET8, NEDİM8, NECAT8, TEŞNE8, ZENNE8, AYNEN7, NER7, NEK7, BENEK7, DENET7, DENEK7, NEN7, NEK7, NET7, NESİM7, NEMSE7, NEDEN7, NEBAT7, SANEM7, NEK7, NEL7, ANE6, ESNEK6, ENEME6, MANEN6, NESNE6, NESİR6, NESİL6, NEMLİ6, NEKES6, NEK6, SENET6, SENEK6, TONER6, TURNE6, ANELE5, ANANE5, ETENE5, KARNE5, KENET5, NET5, LANET5, NELER5, NEKRE5, NER5, TANEN5, TEKNE5


ANELE (Kelime Kökeni: İtalyanca anello)


[isim] [denizcilik]
  • Gemilerde türlü işlerde kullanılan bir tür demir halka

ANANE (Kelime Kökeni: Arapça ʿanʿane)


[isim] [eskimiş] [toplum bilimi]
  • Gelenek

    Böyle ufak kasabalarda öteden beri aristokratik bir anane vardı. - Ercüment Ekrem Talu


ETENE


[isim] [anatomi]
  • Döl eşi
[bitki bilimi]
  • Meyve yaprağında yumurtacıkların bağlı olduğu bölüm

KARNE (Kelime Kökeni: Fransızca carnet)


[isim] [eğitim bilimi]
  • Öğrencilere dönem sonlarında okul yönetimleri tarafından verilen ve her dersin başarı durumu ile devam, sağlık, yetenek ve genel gidiş durumlarını gösteren belge

Birleşik Kelimeler: çalışma karnesi, sağlık karnesi


KENET


[isim]
  • İki sert cismi birbirine bağlamaya yarayan, iki ucu sivri ve kıvrık metal parça

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kenet etmek
  • kenet gibi yapışmak

Birleşik Kelimeler: kenet mili


LİNET (Kelime Kökeni: Arapça līnet)


[isim] [eskimiş]
  • İshal

LANET (Kelime Kökeni: Arapça laʿnet)


[isim]
  • Tanrı'nın merhametinden yoksun olma

    Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor. - Yusuf Ziya Ortaç

[sıfat]
  • Kötü, berbat, çok kötü

    Lanet bir adam.

[ünlem]
  • Bir ilenme sözü

    Lanet, filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler! - Ömer Seyfettin

Ata Sözleri ve Deyimler

  • lanet etmek
  • lanet okumak
  • lanet olsun!


NELER


Ata Sözleri ve Deyimler

  • ne âlem
  • ne âlemde?
  • ne alıp veremiyor?
  • ne arar (veya onda ... ne gezer)
  • ne arıyor
  • ne biçim?
  • ne buyrulur?
  • ne çare
  • ne çıkar
  • ne çiçektir, biliriz
  • ne dedim de
  • ne demek?
  • ne demek olsun
  • ne demeye
  • ne denir (veya dersin)
  • ne denli
  • ne de olsa
  • ne dese beğenirsin?
  • nedir ki
  • ne diye?
  • ne ekersen onu biçersin
  • ne fayda
  • ne gam
  • ne gezer
  • ne gibi?
  • ne gözle bakmak
  • ne güne duruyor?
  • ne günlere kaldık!
  • ne haber?
  • ne hacet
  • ne haddine!
  • ne hâlde?
  • ne hâli varsa görsün
  • ne hikmetse (veya hikmettir)
  • ne idiği belirsiz
  • ne imiş?
  • ne ise
  • ne istediğini bilmek
  • ne iyi!
  • ne kadar
  • ne kadar olsa
  • ne kadar varsa
  • ne lazım
  • neler de neler, maydanozlu köfteler
  • neler neler
  • ne mal olduğunu bilmek (veya anlamak)
  • ne mene
  • ne menem
  • ne mümkün
  • ne münasebet!
  • ne o?
  • ne olacak!
  • ne olduğunu bilememek
  • ne oldum delisi olmak
  • ne olur (veya olursun veya olursunuz)
  • ne olursa olsun
  • ne oluyor?
  • ne pahasına olursa olsun
  • ne söylüyorsun?
  • ne var ki
  • ne yaparsın (veya yapmalı) ki
  • ne yapıp yapıp
  • ne yaptığını bilmemek
  • ne yazar
  • ne yazık ki
  • neye uğradığını bilememek (veya anlamamak veya şaşırmak)
  • neyin nesi (kimin fesi)
  • neyleyim
  • neymiş
  • ne yüzle


NEKRE (Kelime Kökeni: Arapça nekre)


[sıfat] [eskimiş]
  • Beklenmedik hoş ve şaşırtıcı sözler söyleyen, güldürücü hikâye anlatan (kimse), nükteci

    Nekre ve zarif, iyi bir hatipti. - Falih Rıfkı Atay


TİNER (Kelime Kökeni: İngilizce thinner)


[isim] [kimya]
  • İnceltici

TANEN (Kelime Kökeni: Fransızca tanin)


[isim]
  • Birçok bitkisel maddede bulunan, deri tabaklamada, hekimlikte kullanılan, tadı buruk bir madde

TEKNE


[isim]
  • Türlü işlerde kullanılmak için çoğu ağaçtan veya taştan yapılan, uzun ve geniş kap

    Bir taş teknenin üstünde doktor Abbas'ın ölüsünü kesti biçti. - Yaşar Kemal

[denizcilik]
  • Bir tür küçük deniz taşıtı

    Sefere kalkacak bir sürü tekne vardı limanda. - Halikarnas Balıkçısı

[denizcilik]
  • Geminin omurga, kaburga ve kaplamadan oluşan temel bölümü
[jeoloji]
  • Katmanlı kayaçların içeri doğru çukur, alçak bölümü, ineç, kemer karşıtı
[coğrafya]
  • Havza
[müzik]
  • Ut, tambur vb. çalgılarının sesi yükselten oyuk ve şişkin parçası

Birleşik Kelimeler: tekne kazıntısı, kaba tekne, livarlı tekne, duş teknesi, gangama teknesi, hamur teknesi, mercan teknesi


ANEMİ (Kelime Kökeni: Fransızca anémie)


[isim] [tıp]
  • Kansızlık

ESNEK


[sıfat]
  • Bir dış gücün etkisi altında uzama, kısalma, eğrilme vb. biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme özelliğinde olan, elastik, elastiki

    Çelik ve kauçuk çok esnek cisimlerdir.

[mecaz]
  • Değişik yorumlara elverişli
[mecaz]
  • Görüş ve tutumlarında katı olmayan

ENEME


[isim]
  • Enemek işi