İçinde Nam Bulunan 8 Harfli Kelimeler



İçerisinde NAM olan 8 harfli 27 kelime bulunuyor. İçinde NAM olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Nam ile başlayan 8 harfli kelimeler. nam ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

NAMAĞLUP21, NAMAZGAH20, NAMEVCUT19, NAMAZSIZ17, BEYNAMAZ16, NAMUSSUZ16, RUZNAMÇE16, CELPNAME16, NAMİZM15, PENDNAME15, NAMAHREM14, PANAMALI14, ANAMALCI13, AHİTNAME13, NAMAZLIK13, ANAMNEZİ12, İZİNNAME12, NAMÜSAİT12, NAMERTÇE12, ŞARTNAME12, İBRANAME11, KAYNAMAK11, NAMUSKAR11, AMANNAME10, EMİRNAME10, KANAMALI10, NAMEKİ10


AMANNAME (Kelime Kökeni: Arapça amān + Farsça nāme)


[isim] [tarih]
  • İslam devletlerinde düşmana güvenlik içinde olduğunu bildirmek üzere verilen belge

EMİRNAME (Kelime Kökeni: Arapça emr + Farsça nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Yazılı buyruk

    Kaptanlar böyle bir seyahate çıkmak için bir de emirname istiyorlardı. - Feridun Fazıl Tülbentçi


KANAMALI


[sıfat]
  • Kanaması olan

    Kanamalı bir hasta.


SİNAMEKİ (Kelime Kökeni: Arapça senā + mekkī)


[isim] [bitki bilimi]
  • Baklagillerden, sıcak bölgelerde yetişen, birçok türü bulunan bir bitki (Cassia)
[bitki bilimi]
  • Bu bitkinin meyvesi
[mecaz]
  • Mızmız, sevimsiz, başkalarıyla ilişki kurmayan kimse

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sinameki gibi


İBRANAME (Kelime Kökeni: Arapça ibrāʾ + Farsça nāme)


[isim] [hukuk]
  • Aklama belgesi

KAYNAMAK


[nesnesiz]
  • Bir sıvı, sıcaklığı belli bir dereceyi bulduğunda buhar durumuna geçerek fokurdamak

    Su, 100 °C'de kaynar.

[mecaz]
  • Bir yerde huzursuzluk, tedirginlik olmak
[argo]
  • Arada kaybolmak

    Değerli bir çalışma kaynadı gibi geliyor bana. - Selim İleri

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kaynayan kazan kapak tutmaz


NAMUSKÂR (Kelime Kökeni: Arapça nāmūs + Farsça -kār)


[sıfat] [eskimiş]
  • Namuslu

ANAMNEZİ (Kelime Kökeni: Fransızca anamnèsie)


[isim] [tıp]
  • Anamnez

İZİNNAME (Kelime Kökeni: Arapça iẕn + Farsça nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Bırakma veya çıkarma kâğıdı

NAMÜSAİT (Kelime Kökeni: Farsça nā + Arapça musāʿid)


[sıfat] [eskimiş]
  • Uygun olmayan, elverişsiz

    Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. - Atatürk


NAMERTÇE


[sıfat]
  • Korkakça, mert olmayan, alçakça

    Hâlbuki Türk paşası, böyle namertçe bir oyun düşünmemiş, teklif etmemişti. - Ömer Seyfettin

[zarf]
  • (name'rtçe) Korkakça, mert olmayan bir biçimde

ŞARTNAME (Kelime Kökeni: Arapça şarṭ + Farsça nāme)


[isim] [ticaret]
  • Satın alma, satma, yaptırma, kiralama vb. işleri gerçekleştirmek isteyen tarafın düzenlediği, her iki tarafın da uymayı üstlendikleri şartların tespit edildiği resmî belge

Birleşik Kelimeler: teknik şartname, satış şartnamesi


ANAMALCI


[isim] [ekonomi]
  • Üretim araçlarını özel mülkiyetinde bulunduran kimse, anamal sahibi, sermayedar, sermayeci, kapitalist

AHİTNAME (Kelime Kökeni: Arapça ʿahd + Farsça nāme)


[isim] [eskimiş]
  • Antlaşma belgesi

NAMAZLIK


[isim]
  • Seccade
[sıfat]
  • Namaz süresi kadar olan

    Bir namazlık saltanatın olacak / Taht misali o musalla taşında. - Cahit Sıtkı Tarancı

[halk ağzında]
  • Namazda okunan kısa sureler