İçinde Nal Bulunan 8 Harfli Kelimeler



İçerisinde NAL olan 8 harfli 32 kelime bulunuyor. İçinde NAL olan 8 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Nal ile başlayan 8 harfli kelimeler. nal ile biten 8 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

JURNAL21, ANALJEZİ20, ZIVANALI19, ANALOJİK18, NALİZM18, MARJİNAL18, ORİJİNAL18, ANALİZÖR17, DÖRTNALA16, NALÇASIZ16, NALDÖKEN16, NALİST15, HORMONAL15, ANALİZCİ14, NALINSIZ14, BADANALI13, NALLIHAN13, AŞİNALIK12, BUNALMAK12, BUNALTMA12, KANALCIK12, NALLANIŞ12, BALİNALI11, KANALİZE11, BANALLİK10, KINALAMA10, KARDİNAL10, NALLANMA9, NALLAMAK9, TERMİNAL9, TONALİTE9, ANALİTİK8


ANALİTİK (Kelime Kökeni: Fransızca analytique)


[sıfat]
  • Çözümlemeli

Birleşik Kelimeler: analitik zekâ


NALLANMA


[isim]
  • Nallanmak işi

NALLAMAK


[-i]
  • Hayvanın ayağına nal çakmak
[argo]
  • Öldürmek

TERMİNAL (Kelime Kökeni: Fransızca terminal)


[isim]
  • Otobüs, uçak vb. taşıtların yolcularını ilk aldığı veya son bıraktığı yer
[bilişim]
  • Bir veri iletişim ortamında veri giriş çıkışını sağlayan donanım birimi veya donanım birimleri topluluğu

Birleşik Kelimeler: terminal dönem


TONALİTE (Kelime Kökeni: Fransızca tonalité)


[isim] [müzik]
  • Belirli bir tonda yazılmış müzik parçasının niteliği

BANALLİK


[isim]
  • Banal olma durumu

KINALAMA


[isim]
  • Kınalamak işi

KARDİNAL (Kelime Kökeni: Fransızca cardinal)


[isim] [din bilgisi]
  • Papayı seçen, danışmanlığını yapan başpapazlardan her biri

Birleşik Kelimeler: kardinal kuşu


BALİNALI


[sıfat]
  • Balina takılmış olan, balina geçirilmiş olan (giysi)

KANALİZE (Kelime Kökeni: Fransızca canalisé)


[sıfat]
  • `Yönlendirmek, bir düzene koymak` anlamındaki kanalize etmek, `yönlenmek, bir düzene konulmak` anlamındaki kanalize olmak birleşik fiillerinde geçen bir söz

AŞİNALIK


[isim]
  • Birbirini bilme, tanıma, tanışıklık

    İstanbul'un öyledir baharı / Bir aşk oluverdi aşinalık - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • aşinalık göstermek

Birleşik Kelimeler: göz aşinalığı


BUNALMAK


[nesnesiz]
  • Soluk alması güçleşmek

    Hoca bu son sözleri söylerken havasızlıktan bunalıyor gibi başını tavana kaldırıyor. - Reşat Nuri Güntekin

[mecaz]
  • Çok sıkılmak, çok tedirgin olmak

    Geçenlerde yeni çıkan uzunca bir şiirini okuyuncaya kadar bunaldım. - Necati Cumalı


BUNALTMA


[isim]
  • Bunaltmak işi

KANALCIK


[isim]
  • Küçük kanal

NALLANIŞ


[isim]
  • Nallanma işi