İçinde Kuş Bulunan Kelimeler



İçinde KUŞ olan 90 kelime bulunuyor. İçerisinde KUŞ geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kuş kelimesinin anlamı nedir? Kuş ile başlayan kelimeler. Kuş ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

MERYEMANAKUŞAĞI31

14 Harfli Kelimeler

KUŞKULANDIRMAK23

13 Harfli Kelimeler

HACILARKUŞAĞI33, KUŞKULANDIRMA22

12 Harfli Kelimeler

BAYKUŞGİLLER24

11 Harfli Kelimeler

GELİNKUŞAĞI27, KUŞKUSUZLUK22, SOKUŞTURMAK19, KOKUŞTURMAK18, TOKUŞTURMAK18, KUŞKULANMAK17, KUŞAKLANMAK16

10 Harfli Kelimeler

EBEMKUŞAĞI25, KUŞKUCULUK20, SOKUŞTURMA18, KOKUŞTURMA17, TOKUŞTURMA17, KUŞANILMAK16, KUŞATILMAK16, KUŞKULANMA16, KUŞAKLAMAK15, KUŞAKLANMA15

9 Harfli Kelimeler

GÖKKUŞAĞI31, EBEKUŞAĞI23, KUŞÇUBAŞI23, PAPYEKUŞE23, KUŞEKMEĞİ21, KUŞPALAZI21, HAMSİKUŞU20, KUŞBAŞILI20, BAYKUŞLUK18, KUŞKONMAZ18, KUŞLOKUMU17, KUŞKANADI16, KUŞANILMA15, KUŞATILMA15, KUŞAKLAMA14

8 Harfli Kelimeler

YOKUŞSUZ20, KUŞKUSUZ18, KUŞAKSIZ17, KUŞÇULUK17, KUŞADASI16, KUŞBURNU16, KUŞETSİZ16, SOKUŞMAK15, KOKUŞMAK14, TOKUŞMAK14, KUŞANMAK13, KUŞATMAK13, KARAKUŞİ12

7 Harfli Kelimeler

KUŞGÖZÜ26, KUŞGÖMÜ24, YOKUŞÇU18, KUŞBAŞI17, KUŞKUCU16, KUŞANIŞ15, KUŞATIŞ15, KUŞHANE15, YOKUŞLU15, KUŞYEMİ14, SOKUŞMA14, KOKUŞMA13, KOKUŞUK13, KUŞDİLİ13, KUŞKULU13, TOKUŞMA13, KUŞAKLI12, KUŞANMA12, KUŞANTI12, KUŞATMA12
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

KUŞEVİ16, KUŞBAZ15, BAYKUŞ14, KUŞLUK11, KUŞMAR11, KUŞANE10, KUŞLAK10, KUŞLAR10

5 Harfli Kelimeler

KUŞÇU13, YOKUŞ12, SOKUŞ11, KOKUŞ10, KUŞKU10, AKKUŞ9, KUŞET9, KUŞAK9

4 Harfli Kelimeler

KUŞE8

3 Harfli Kelimeler

KUŞ7


KUŞ


[isim] [hayvan bilimi]
  • Yumurtlayan omurgalılardan, akciğerli, sıcakkanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı uçucu hayvanların ortak adı

    Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu. - Ömer Seyfettin

[argo]
  • Acemi er

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuşa benzemek (veya dönmek)
  • kuşa kafes lazım, boruya nefes
  • kuş gibi
  • kuş gibi (veya kadar) yemek
  • kuş gibi çırpınmak
  • kuş gibi uçup gitmek (veya uçmak)
  • kuş kadar canı olmak
  • kuş kanadına kira istemez
  • kuş kanadıyla gitmek
  • kuş mu konduracak?
  • kuş uçmaz, kervan geçmez
  • kuş uçurmamak (veya uçurtmamak)
  • kuşu kuşla avlarlar
  • kuşun kanadıyla haber salmak
  • kuş vardır eti yenir, kuş vardır et yedirilir

Birleşik Kelimeler: kuş bakışı, kuşbaşı, kuş beyinli, kuş bilimi, kuşburnu, kuşdili, kuş dili, kuşekmeği, kuş evi, kuşgömü, kuşgözü, kuş gribi, kuşhane, kuş iğdesi, kuş kafesi, kuşkanadı, kuş kirazı, kuşkonmaz, kuş lastiği, kuşlokumu, kuş otu, kuşpalazı, kuş sütü, kuş tüyü, kuş uçumu, kuş uçuşu, kuş uykusu, kuş üzümü, kuşyemi, kuş yemi, kuş yuvası, akkuş, alıcı kuş, avcı kuş, baykuş, boğmaklı kuş, karakuş, kurt kuş, makaralı kuş, yırtıcı kuş, ardıç kuşu, arı kuşu, balaban kuşu, bayır kuşu, borazan kuşu, can kuşu, cennet kuşu, çakıl kuşu, çalı kuşu, çavuş kuşu, çayır kuşu, çekirge kuşu, çulha kuşu, dalgıç kuşu, deve kuşu, devlet kuşu, fırtına kuşu, Flaman kuşu, gece kuşu, gelin kuşu, guguk kuşu, hak kuşu, hamsikuşu, incir kuşu, İshak kuşu, iskele kuşu, kardinal kuşu, karıncakuşu, kar kuşu, kaşıkçı kuşu, keten kuşu, kız kuşu, kukumav kuşu, muhabbet kuşu, murabut kuşu, ökse kuşu, örümcek kuşu, saka kuşu, sıvacı kuşu, sinek kuşu, şakrak kuşu, şeytan kuşu, talih kuşu, tarla kuşu, tavus kuşu, tropik kuşu, yağmur kuşu, yont kuşu, ötücü kuşlar, bataklık kuşları, dalgıç kuşları


KUŞE (Kelime Kökeni: Fransızca couché)


[isim]
  • Kalın, ağır gramajlı parlak, düzgün, pürüzsüz, kaygan bir tür kâğıt, kıuşe kağıdı, papyekuşe

Birleşik Kelimeler: kuşe kâğıdı, papyekuşe


AKKUŞ


[isim]
  • Ordu iline bağlı ilçelerden biri
[isim] [hayvan bilimi]
  • Atmaca

KUŞET (Kelime Kökeni: Fransızca couchette)


[isim]
  • Gemi veya trende yatak

KUŞAK


[isim]
  • Bele sarılan uzun ve enli kumaş

    Emin olmak için kuşağından bir ayna çıkarıp camı bile çizdi. - İhsan Oktay Anar

[teknoloji]
  • Bir ürünün, bir aygıtın teknolojideki ve bilimdeki gelişmeye göre üretilen yeni biçimleri
[gök bilimi]
  • Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge

    İklim kuşakları. Zaman kuşakları.

[coğrafya]
  • Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı

    Isı kuşak.

[felsefe]
  • Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu

    Daha çok yeni kuşak şairlerin ürünlerine yer veriyoruz. - Ahmet Ümit

[matematik]
  • Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm
[sinema] [televizyon]
  • Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler
[televizyon]
  • Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi

    Çizgi film kuşağı.

[toplum bilimi]
  • Yaklaşık yirmi beş otuz yıllık yaş kümelerini oluşturan bireyler öbeği, göbek, nesil, batın, jenerasyon

    Bugünkü kuşak benim kuşağımın bir hikâyesini dinlemelidir. - Falih Rıfkı Atay

Birleşik Kelimeler: kuşak bağlama, ılıman kuşak, ısı kuşak, orta kuşak, sıcak kuşak, şal kuşak, tropikal kuşak, yeşil kuşak, ağız kuşağı, Burçlar Kuşağı, dalga kuşağı, deprem kuşağı, ebekuşağı, ebemkuşağı, gayret kuşağı, gelinkuşağı, gökkuşağı, hacılarkuşağı, küre kuşağı, meryemanakuşağı, orman kuşağı, reklam kuşağı, ses kuşağı, yağmur kuşağı


KUŞANE (Kelime Kökeni: Türkçe kuş + Farsça ḫāne)


[isim] [halk ağzında]
  • Özellikle kuş etlerini pişirmekte kullanılan, yayvan, küçük tencere

KUŞLAK


[isim] [eskimiş]
  • Av kuşları bol olan yer

KUŞLAR


[isim] [hayvan bilimi]
  • Çok hücreli hayvanlardan, omurgalıların geniş bir sınıfı

KOKUŞ


[isim]
  • Kokma işi

KUŞKU


[isim]
  • Bir olguyla ilgili gerçeğin ne olduğunu kestirememekten doğan kararsızlık, kuruntu, işkil, şüphe, acaba, şek

    Bütün bunlar hatırlanınca onun zaten bilinen ve kabul edilen samimiyeti kuşku konusu yapılmazdı. - Tarık Buğra

[ruh bilimi]
  • Başkalarının iyi niyet ve amaçlarını kötüye yorarak işkillenme duygusu

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kuşku beslemek (veya duymak)
  • kuşkusu kalmamak
  • kuşku uyanmak
  • kuşkuya düşmek
  • kuşku yok


KUŞLUK


[isim]
  • Günün sabahla öğle arasındaki bölümü, kuşluk vakti

    Tarhana çorbasıyla birer baş soğan, birer çeyrek ekmekti kuşlukta yedikleri. - Necati Cumalı

Birleşik Kelimeler: kuşluk namazı, kuşluk vakti, kuşluk yemeği, kaba kuşluk, koca kuşluk


KUŞMAR


[isim]
  • Kuş avlamak için hazırlanmış tuzak, kuş tuzağı

SOKUŞ


[isim]
  • Sokma işi

KARAKUŞİ (Kelime Kökeni: Türkçe karakuş + Arapça -ī)


[sıfat]
  • Kanun, kural, mantık ölçülerine dayanmayan

    Tiyatro eleştirmenleri, yazarlar, aydınlar bu karakuşi karara karşı çıktılar. - Haldun Taner


KUŞAKLI


[sıfat]
  • Kuşağı olan

    Kıpkızıl ve gırtlaktan aşağı kuşaklı gömlek, tuhaf bir kasket ve elde silah! - Aka Gündüz