İçinde Kura Bulunan Kelimeler



İçinde KURA olan 29 kelime bulunuyor. İçerisinde KURA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kura kelimesinin anlamı nedir? Kura ile başlayan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

KURAMLAŞTIRMAK21, KURALLAŞTIRMAK20

13 Harfli Kelimeler

KURABİYECİLİK21, KURAMLAŞTIRMA20, KURALLAŞTIRMA19

11 Harfli Kelimeler

KURALSIZLIK18, KURALLAŞMAK16

10 Harfli Kelimeler

KURABİYECİ18, KURAMCILIK17, KURALCILIK16, KURALLAŞMA15

8 Harfli Kelimeler

HOŞKURAN17, KURALSIZ14, KURABİYE13, KURAKÇIL13, KURAMSAL11, KURANDER11, KURAKLIK10

7 Harfli Kelimeler

KURAMCI13, KURALCI12, KURALLI9

6 Harfli Kelimeler

KURACI11, KURADA9, KURALI8, KURAMA8

5 Harfli Kelimeler

KURAM7, KURAL6, KURAK6

4 Harfli Kelimeler

KURA5


KURA (Kelime Kökeni: Arapça ḳurʿa)


[isim]
  • İki veya daha çok aday arasında bir sıralama, bir ayırma yapılacağı zaman her birinde bir tek ad yazılı kâğıtları bir araya getirip karıştırdıktan sonra birini çekerek veya özel bir bilgisayar yazılımıyla adları belirleme, ad çekme

    Okulu bitirirken kurada Karaköse'yi çekince dağda taşta doya doya ata bineceği için seviniyordu. - Necati Cumalı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kura çekmek
  • kurası olmak

Birleşik Kelimeler: kura efradı, kura neferi, kaçın kurası


KURAL


[isim]
  • Bir sanata, bir bilime, bir düşünce ve davranış sistemine temel olan, yön veren ilke, nizam

    Dil bilgisi kuralları.

Birleşik Kelimeler: kural dışı, kurala aykırı, üç birlik kuralı, görgü kuralları, yazım kuralları


KURAK


[sıfat]
  • Yağışsız (hava, mevsim, yıl)

    Kurak bir yıl geçiriyoruz.

Birleşik Kelimeler: yarı kurak


KURAM


[isim]
  • Uygulamalardan bağımsız olarak ele alınan soyut bilgi

Birleşik Kelimeler: bilgi kuramı, bilim kuramı, değer kuramı


KURALI


[sıfat] [askerlik]
  • Kurasını çekmiş, askere gitmeyi bekleyen (asker)

    Seferberlik başladığı zaman dertli analar nafakasını yok pahasına tefecilere satıyor, kuralı çocuklarına yol parası yetiştiriyorlardı. - Ruşen Eşref Ünaydın


KURAMA


[isim]
  • Türkistan'da yaşayan bir topluluk ve bu topluluktan olan kimse

KURALLI


[sıfat]
  • Kuralı olan, kurala uygun olan, kaideli, kıyasi

Birleşik Kelimeler: kurallı cümle, kurallı tümce


KURADA (Kelime Kökeni: Arapça ḳurāḍa)


[sıfat] [halk ağzında]
  • İşe yaramaz, yıpranmış, eskimiş, bozulmuş (eşya)

KURAKLIK


[isim]
  • Kurak olma durumu, kurak hava, yağışsızlık

    Kuraklık her yanı kasıp kavuruyor ve berbat ediyor bostanları. - Halikarnas Balıkçısı


KURAMSAL


[sıfat]
  • Kuramla ilgili, kuram durumunda bulunan, kuram niteliğinde olan, nazari, teorik, uygulamalı karşıtı

KURANDER (Kelime Kökeni: Fransızca courant d'air)


[isim]
  • Hava akımı, cereyan

    İçtiğim Fernet'nin serinliği birdenbire kesildi, kuranderini duymaktan başka az evvel poyraz rüzgârı alan kalbim şimdi bir lav akıntısının altında! - Refik Halit Karay


KURACI


[isim] [eskimiş]
  • Askere alınacak gençlerin belli olması için onlara kura çektiren subay

KURALCI


[sıfat]
  • Kurallara bağlı olan, kaideci

KURABİYE (Kelime Kökeni: Arapça ġureybiyye)


[isim]
  • Un, yağ, badem, fıstık vb. ile yapılan, şekerli küçük çörek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kurabiye gibi

Birleşik Kelimeler: acı badem kurabiyesi


KURAKÇIL


[sıfat]
  • Kurak yerde yetişen, kurak yerden hoşlanan (bitki)

    Kurakçıl bitkiler.