İçinde Kt Bulunan Kelimeler



İçinde KT olan 538 kelime bulunuyor. İçerisinde KT geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kt ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

ELEKTROBİYOLOJİ31, ÇİZİKTİRİVERMEK28, MOLOTOFKOKTEYLİ28, AKUPUNKTURCULUK27, AKTİFLEŞEBİLMEK27, İKTİDARSIZLAŞMA26, ELEKTRİFİKASYON25, ÇİZİKTİREBİLMEK24, BIKTIRILABİLMEK23, BIRAKTIRABİLMEK22, AKTÜELLEŞTİRMEK21, ÇEKTİRİLEBİLMEK21, RADYOELEKTRONİK21, BİRİKTİREBİLMEK20, ELEKTROMIKNATIS20, ELEKTROMANYETİK19, ELEKTRONİKÇİLİK19

14 Harfli Kelimeler

BAKTERİYOLOJİK29, DİYALEKTOLOJİK29, ELEKTROPOZİTİF29, KONSTRÜKTİVİZM28, ÇİZİKTİRİVERME27, VAKTİZAMANINDA27, AKTİFLEŞEBİLME26, BAKTERİYOSKOPİ25, ELEKTRONEGATİF25, KOLEKTİFLEŞMEK25, KARAKTEROLOJİK25, AKTİFLEŞTİRMEK24, AKTARILIVERMEK23, ÇİZİKTİREBİLME23, BIKTIRILABİLME22, ELEKTRODİYALİZ22, BIRAKTIRABİLME21, AKTÜELLEŞTİRME20, BİYOELEKTRONİK20, ÇEKTİRİLEBİLME20
Tümünü Gör

13 Harfli Kelimeler

BEKTAŞİKAVUĞU33, BAKTERİYOLOJİ28, DİYALEKTOLOJİ28, GÖKTIRMALAYAN27, HAKKIMÜKTESEP26, ENFRASTRÜKTÜR24, KOLEKTİFLEŞME24, KARAKTEROLOJİ24, RADYOAKTİVİTE24, RADYOAKTİFLİK24, AKTİFLEŞTİRME23, AKTARILIVERME22, BÜKTÜREBİLMEK22, STRÜKTÜRALİZM22, GECİKTİRİLMEK21, İKTİDARSIZLIK21, BIKTIRABİLMEK20, ÇAKTIRABİLMEK20, HİDROELEKTRİK20, İKTİSATSIZLIK20
Tümünü Gör

12 Harfli Kelimeler

SUBJEKTİVİZM35, SUBJEKTİVİST32, SUBJEKTİFLİK31, SUBJEKTİVİTE31, TELEOBJEKTİF30, PRODÜKTÖRLÜK29, PRODÜKTİVİTE27, DAKTİLOGRAFİ25, KONDÜKTÖRLÜK25, TRAKTÖRCÜLÜK25, SPEKTROSKOPİ24, AKUPUNKTURCU23, BAKTERİYOLOG22, BIKTIRICILIK22, DİYALEKTOLOG22, MEKTUPLAŞMAK22, VAKTİKERAHET22, BÜKTÜREBİLME21, DAKTİLOSKOPİ21, PROTAKTİNYUM21
Tümünü Gör

11 Harfli Kelimeler

OBJEKTİVİZM33, OBJEKTİVİST30, OBJEKTİFLİK29, OBJEKTİVİTE29, ÇÖKTÜRÜLMEK25, BAŞAKTÖRLÜK24, DAKTİLOGRAF24, FOTOTAKTİZM23, SPEKTROSKOP23, AKTİNOLOJİK22, DEZENFEKTAN22, KOLEKTİVİZM22, MEKTUPÇULUK22, AKTİFLEŞMEK21, ÇIZIKTIRMAK21, DİREKTÖRLÜK21, DİKTATÖRLÜK21, DEDEKTİFLİK21, MEKTUPLAŞMA21, REDAKTÖRLÜK21
Tümünü Gör

10 Harfli Kelimeler

PROKTOLOJİ26, PERSPEKTİF25, ÇÖKTÜRÜLME24, HACIBEKT23, KONJONKTÜR23, PROSPEKTÜS23, AKTİNOLOJİ21, DİKTATÖRCE21, DEZENFEKTE21, RADYOAKTİF21, AKTİFLEŞME20, ÇIZIKTIRMA20, ELEKTROJEN20, CIZIKTIRMA20, BÜKTÜRÜLME19, ÇİZİKTİRİŞ19, DOKTORASIZ19, AŞIKTAŞLIK18, BATTIÇIKTI18, ELEKTROFON18
Tümünü Gör

9 Harfli Kelimeler

PROJEKTÖR29, SUBJEKTİF28, GÖKTÜRKÇE24, PRODÜKTÖR24, KONVEKTÖR22, ÇÖKTÜRMEK21, REFLEKTÖR21, DÖKTÜRMEK20, KONDÜKTÖR20, KÖKTÜRKÇE20, TRAKTÖRCÜ20, HEKTOGRAM19, SÖKTÜRMEK19, BIKTIRICI18, ENFARKTÜS18, VASEKTOMİ18, LEKTÖRLÜK17, REKTÖRLÜK17, ŞURACIKTA17, AKTÖRESEL16
Tümünü Gör

8 Harfli Kelimeler

OBJEKTİF26, ENJEKTÖR23, ZIPÇIKTI21, BÜZÜKT20, ÇÖKTÜRME20, FAKTİTİF20, BAŞAKTÖR19, DÖKTÜRME19, AKTİVİZM18, DEDEKTÖR18, DEDEKTİF18, MEKTUPÇU18, SÖKTÜRME18, AKTAVŞAN17, DİKTAFON17, KÖKTENCİ17, AKTÖRLÜK16, BEŞİKT16, ÇAKTIRIŞ16, DİKTATÖR16
Tümünü Gör

7 Harfli Kelimeler

EJEKTÖR22, EFEKTİF19, GÖKTÜRK19, FRUKTOZ18, ENJEKTE16, KÖKTÜRK15, AŞIKT14, DİKTACI13, REAKTÖR13, REAKTİF13, TRAKTÖR13, AYAKT12, BEKTAŞİ12, DENKT12, İKTİSAP12, MUKTEZA12, MUKTEZİ12, NÜKTECİ12, NOKTACI12, AÇIKTAN11
Tümünü Gör

6 Harfli Kelimeler

KTİF18, FAKTÖR18, VEKTÖR18, KÖKT15, SEKTÖR13, AKTÖRE12, İKTİFA12, KÖKTEN12, LEKTÖR12, MEKTUP12, REKTÖR12, MEKTEP11, ÇOKTAN10, DOKTOR10, HEKTAR10, IRKT10, LAKTOZ10, PEKTİN10, BOKTAN9, İKTİZA9
Tümünü Gör

5 Harfli Kelimeler

OKTAV12, AKTÖR11, AKTİF11, EFEKT11, ÇIKTI10, AKT8, DİKTE7, DİKTA7, MAKTU7, NÜKTE7, YEKTA7, MAKTA6, NOKTA6, OKTAN6, SEKTE6, AKTAR5, TAKTİ5

4 Harfli Kelimeler

PAKT8, EKTİ4, İKTA4, TAKT4


EKTİ


[sıfat]
  • Her yiyeceği canı çeken
[isim]
  • Anası ve babası olmayan veya atılmış, bırakılmış çocuk
[halk ağzında]
  • Arsız, yüzsüz, görgüsüz
[halk ağzında]
  • Anası ölüp başka bir koyuna alıştırılan veya elle beslenen (kuzu)

    Ayol ihtiyarsan ne diye kızın arkasından ekti kuzu gibi dolaşıyorsun? - Memduh Şevket Esendal

Birleşik Kelimeler: ekti püktü


İKTA (Kelime Kökeni: Arapça ıḳṭāʿ)


[isim] [tarih]
  • Bir kişinin mülkiyetinde olmayıp devlete ait olan toprakların vergilerinin veya gelirlerinin asker veya sivil erkâna hizmet ve maaşlarına karşılık verilmesi

TAKT (Kelime Kökeni: Fransızca tact)


[isim]
  • Yerinde konuşma veya davranma

AKTAR (Kelime Kökeni: Arapça ʿaṭṭār)


[isim]
  • Baharat veya güzel kokular satan kimse veya dükkân

TAKTİ (Kelime Kökeni: Arapça taḳṭīʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Kesme, parçalama
[edebiyat]
  • Aruz ölçüsünde bir dizeyi ölçünün parçalarına göre ayırma

Ata Sözleri ve Deyimler

  • takti etmek


MAKTA (Kelime Kökeni: Arapça maḳṭaʿ)


[isim] [eskimiş]
  • Kalem ucunu düzeltmeye yarayan kemikten yapılmış araç

    Bu tabakta kamış kalem, kalemtıraş, kalemi yarmaya ve ucunu düzeltmeye yarayan kemik makta vardır. - Refik Halit Karay

[edebiyat]
  • Divan edebiyatında gazelin veya kasidenin son beyti
[matematik]
  • Kesit

NOKTA (Kelime Kökeni: Arapça nuḳṭa)


[isim]
  • Çok küçük boyutlarda işaret, benek
[mecaz]
  • Sınır, derece, radde

    Savaşın gerçekleşme noktasına yaklaştığı sırada...

[dil bilgisi]
  • Cümlenin bittiğini anlatmak için sonuna konulan, küçük benek biçimindeki noktalama işareti (.)
[matematik]
  • Hiçbir boyutu olmayan işaret
[spor]
  • Orta nokta

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nokta koymak
  • noktasına virgülüne dokunmadan

Birleşik Kelimeler: nokta atışı, noktainazar, nokta memuru, nokta nokta, nokta turizmi, noktası noktasına, başnokta, iki nokta, kara nokta, karanlık nokta, kırmızı nokta, kilit nokta, kör nokta, maddesel nokta, orta nokta, ölü nokta, sarı nokta, siyah nokta, üç nokta, alevlenme noktası, başa baş noktası, başlangıç noktası, başucu noktası, besleme noktası, boğumlanma noktası, buharlaşma noktası, can noktası, çıkış noktası, dayanak noktası, denetim noktası, doğu noktası, donma noktası, doruk noktası, doyma noktası, doyum noktası, dönüm noktası, düğüm noktası, ergime noktası, güney noktası, güz noktası, hareket noktası, ilkbahar noktası, izabe noktası, kavrama noktası, kaynama noktası, kerteriz noktası, kırılma noktası, kuzey noktası, nirengi noktası, odak noktası, parlama noktası, penaltı noktası, polis noktası, püf noktası, santra noktası


OKTAN (Kelime Kökeni: Fransızca octane)


[isim] [kimya]
  • Formülü C8H18 olan doymuş hidrokarbonlara verilen ad

SEKTE (Kelime Kökeni: Arapça sekte)


[isim]
  • Olmakta olan bir şeyin birdenbire durarak kesilmesi, durgu
[eskimiş]
  • Bozukluk
[eskimiş]
  • İnme, felç

Ata Sözleri ve Deyimler

  • sekte vermek
  • sekte vurmak
  • sekteye uğramak
  • sekteye uğratmak

Birleşik Kelimeler: kalp sektesi


DİKTE (Kelime Kökeni: Fransızca dictée)


[isim]
  • Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım

Ata Sözleri ve Deyimler

  • dikte etmek


DİKTA (Kelime Kökeni: Almanca Diktat)


[isim]
  • Hiçbir şart olmaksızın körü körüne uyulması gereken buyruk

MAKTU (Kelime Kökeni: Arapça maḳṭūʿ)


[sıfat] [eskimiş]
  • Kesik

Birleşik Kelimeler: maktu fiyat


NÜKTE (Kelime Kökeni: Arapça nukte)


[isim]
  • İnce anlamlı, düşündürücü ve şakalı söz, espri

    Hoş konuşur, nükteleri kahvelere intikal etmiştir, kıyafeti ve tavrı zariftir. - Halide Edip Adıvar

[eskimiş]
  • Yazıda, resimde, sözde ve davranışta ince, derin anlam, espri

    Bu fıkradaki nükteyi anlayamadım.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • nükte yapmak


YEKTA (Kelime Kökeni: Farsça yektā)


[sıfat] [eskimiş]
  • Tek, eşsiz

AKTAŞ


[isim] [mineraloji]
  • Lüle taşı