İçinde Kova Bulunan Kelimeler



İçinde KOVA olan 22 kelime bulunuyor. İçerisinde KOVA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kova kelimesinin anlamı nedir? Kova ile başlayan kelimeler. Kova ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

14 Harfli Kelimeler

MERDİVENKOVASI32, YELKOVANGİLLER27

10 Harfli Kelimeler

KOVALAMACA21, KOVANCILAR21, KOVALANMAK18, KOVALATMAK18

9 Harfli Kelimeler

KOVALAYIŞ22, YÜKSEKOVA21, BEYLİKOVA20, KOVALANIŞ20, ARIKOVANI18, KOVALAMAK17, KOVALANMA17, KOVALATMA17

8 Harfli Kelimeler

PAMUKOVA21, YELKOVAN17, KOVALAMA16, KOVANLIK16

7 Harfli Kelimeler

MOSKOVA17, KOVALIK15

5 Harfli Kelimeler

KOVAN12

4 Harfli Kelimeler

KOVA11


KOVA


[isim]
  • Genellikle su ve sulu şeyler taşımaya, kuyudan veya denizden su çekmeye yarayan üstünden kulplu kap

    Suyu Pire Mahmut bir kovayla getirip kaptanın başından aşağı boşaltıyor. - Zeyyat Selimoğlu

[sıfat]
  • Bu kabın alacağı miktarda

    Mezarının etrafına toplanan fakirlerden biri balıksırtı yığılan toprağın üzerine iki kova su döktü. - İsmail Hakkı Baltacıoğlu

[sıfat] [argo]
  • Futbolda çok gol yiyen (kaleci veya takım)

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kova olmak

Birleşik Kelimeler: çöp kovası, merdivenkovası

[isim] [bitki bilimi]
  • Bataklıklarda yetişen bir tür saz, hasır otu
[isim] [gök bilimi]
  • Zodyak üzerinde Oğlak ile Balık arasında bulunan takımyıldızın adı

KOVAN


[isim]
  • Fişeğin kapsül, barut ve kurşun taşıyan yuva bölümü, kapçık

    İşte, etrafa yayılan top kovanları, kırık tüfekler, fişek yığınları... - Halide Edip Adıvar

[halk ağzında]
  • Yayık

Birleşik Kelimeler: kovan anahtar, kovan otu, kara kovan, Arıkovanı, arı kovanı


KOVALIK


[isim] [halk ağzında]
  • Sazlık yer

    Ne bileyim, biri geçerken tarlanın önünden, burası gendi, kovalıktı, su basardı, Selim açtı, Selim adam etti bu tarlayı desin arkamdan. - Necati Cumalı


KOVALAMA


[isim]
  • Kovalamak işi

    O kaçmalar, kovalamalar, kışkırtıcı hareketlerin hepsi onda da vardı. - Necati Cumalı


KOVANLIK


[isim]
  • Arılık (II)

KOVALAMAK


[-i]
  • Kovmak
[mecaz]
  • Bir şeyin arkasına düşüp elde etmeye veya bir sonuca bağlamaya çalışmak, izlemek, takip etmek

    Olayların ardı arası kesilmez. Hepsi birbirini kovalar. - Necip Fazıl Kısakürek

[spor]
  • Yarışta, kaçmakta olan koşucu veya koşucuları yakalamaya çalışmak

KOVALANMA


[isim]
  • Kovalanmak işi

KOVALATMA


[isim]
  • Kovalatmak işi

YELKOVAN


[isim]
  • Saatin, dakikaları gösteren ve akrepten daha uzun olan ibresi

    Rengi kararmış bir saat, ne yelkovanı var ne akrebi. - Sermet Muhtar Alus

[hayvan bilimi]
  • Yelkovangillerden, kanatları sivri, siyahımsı veya kül rengi gövdeli bir deniz kuşu (Puffinus)

    Şu ada senin bu ada benim / Yelkovan kuşlarının peşi sıra - Orhan Veli Kanık


KOVALANMAK


[nesnesiz]
  • Kovalama işine konu olmak

KOVALATMAK


[-i]
  • Kovalama işini yaptırmak

ARIKOVANI


[isim] [gök bilimi]
  • Yengeç takımyıldızı yöresinde bir yıldız kümesi

BEYLİKOVA


[isim]
  • Eskişehir iline bağlı ilçelerden biri

KOVALANIŞ


[isim]
  • Kovalanma işi

KOVALAMACA


[isim]
  • Ebenin, yanına gizlice sokulup koluna vuranı kovalayıp yakalamaya çalışması biçiminde oynanan bir çocuk oyunu
[mecaz]
  • Arkasından koşma, peşinden gitme

    Bu kovalamaca günlerce sürüp gitti. - Lâtife Tekin