İçinde Kor Bulunan 7 Harfli Kelimeler



İçerisinde KOR olan 7 harfli 26 kelime bulunuyor. İçinde KOR olan 7 karakterli kelime listesi ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kor ile başlayan 7 harfli kelimeler. kor ile biten 7 harfli kelimeler. İçinde olan kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

KORUYUŞ15, DEKORCU14, KOKOROZ13, KORUCUK13, KORUGAN13, KORUNGA13, AKORTÇU12, KOKOR12, KORKUNÇ12, KORSECİ12, KORDONE11, KORİDOR11, KORUNUM11, SADAKOR11, KORKULU10, KORULUK10, KORUMAK10, KORUNMA10, AKORTLU9, KORAKOR9, KORKMAK9, KORONER9, KORSELİ9, KORTEKS9, KORUNAK9, ANTİKOR8


ANTİKOR (Kelime Kökeni: Fransızca anticorps)


[isim] [biyoloji]
  • Vücuda giren antijenlere karşı oluşan bağışıklık proteini

AKORTLU


[sıfat]
  • Akordu olan, akort edilmiş

KORAKOR (Kelime Kökeni: Fransızca corps à corps)


[zarf]
  • Sporda beden gücünü kullanarak

KORKMAK


[nesnesiz]
  • Korku duymak, ürkmek, dehşete kapılmak

    Karanlık yerde insan korkmaz mıydı? - Sait Faik Abasıyanık

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kork Allah'tan korkmayandan
  • kork aprilin beşinden, öküzü ayırır eşinden
  • korktuğu başına gelmek
  • korktuğuna uğramak


KORONER (Kelime Kökeni: Fransızca coronaire)


[sıfat]
  • Kalbi taç şeklinde kuşatıp besleyen (damarlar)

KORSELİ


[sıfat]
  • Korsesi olan

    Abanarak ve korseli göğsünü âdeta kavalyesinin göğsünde ezerek dans ediyordu. - Sait Faik Abasıyanık


KORTEKS (Kelime Kökeni: Fransızca cortex)


[isim] [anatomi]
  • Kabuk

    Beyin korteksinin harabiyeti sonucu bir olguyla karşı karşıya imişiz. - Tarık Dursun K.


KORUNAK


[isim]
  • Tehlikeden kurtulmak, korunmak için yapılmış yer
[mecaz]
  • Koruyan, esirgeyen, saklayan kimse

KORKULU


[sıfat]
  • Korku veren, korkutan

    Gördüğü korkulu rüyalara ve bunların tabirlerine inanırdı. - Abdülhak Şinasi Hisar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • korkulu rüya (veya düş) görmektense uyanık yatmak evladır (veya yeğdir)


KORULUK


[isim]
  • Koru durumunda olan sık ağaçlı yer

    Çakır Ayşe, hazırlayacağı çıkınıyla onu köyün altındaki korulukta bekleyecekti. - Halikarnas Balıkçısı


KORUMAK


[-i] [-den]
  • Bir kimseyi veya bir şeyi dış etkilerden, tehlikeden, zor bir durumdan uzak tutmak, esirgemek, muhafaza etmek, vikaye etmek, sıyanet etmek

    Orasını tozdan, yağmurdan korumak borcumuzdur. - Orhan Seyfi Orhon

[-i]
  • Tehlikeye karşı denetimi altında bulundurmak, savunmak, müdafaa etmek

    Yurdu korumak.

[-i]
  • Tehlikeli, zararlı durumları önlemek

    İlaçla meyveleri korudu.

[-i] [mecaz]
  • Bir şeyin eskimesini, yıpranmasını önlemek için gereken dikkat ve özeni göstermek

    Üstünü başını biraz korusaydın bu kadar kirlenmezdi.

[-i] [mecaz]
  • Süregelen bir durumun değişikliğe uğramasını önlemek

    Geleneklerini koruyorlar.

[-i] [mecaz]
  • Karşılamak, denk gelmek

    Bu işin geliri masrafını korumaz.


KORUNMA


[isim]
  • Korunmak işi

    Ekinlerinizin korunması için de gereken tedbirleri alınız. - Necip Fazıl Kısakürek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • korunma görmek

Birleşik Kelimeler: pasif korunma


KORDONE (Kelime Kökeni: Fransızca cordonnet)


[isim]
  • Sim, gümüş veya ipek ipliklerin bükülmesiyle hazırlanan ve el işlemelerinde kullanılan ince kordon

KORİDOR (Kelime Kökeni: Fransızca corridor)


[isim]
  • Bir yapıya girmeyi sağlayan veya odaları birleştiren genellikle dar geçit, geçenek

KORUNUM


[isim]
  • Korunma işi, muhafaza