İçinde Kalma Bulunan Kelimeler



İçinde KALMA olan 13 kelime bulunuyor. İçerisinde KALMA geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kalma kelimesinin anlamı nedir? Kalma ile başlayan kelimeler. Kalma ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

10 Harfli Kelimeler

ŞAŞAKALMAK17, DONAKALMAK14, BAKAKALMAK13, ARTAKALMAK11, KALAKALMAK11

9 Harfli Kelimeler

ŞAŞAKALMA16, DONAKALMA13, BAKAKALMA12, ARTAKALMA10, KALAKALMA10

7 Harfli Kelimeler

KALMALI9

6 Harfli Kelimeler

KALMAK7

5 Harfli Kelimeler

KALMA6


KALMA


[isim]
  • Kalmak işi

    Asıl derdi, tumturaklı sözler, bitimsiz tartışmalarla gözünü boyayıp birazcık yanında kalmamı sağlamak. - Tomris Uyar

[sıfat]
  • Herhangi bir kimseden veya bir dönemden kalmış olan

    Annemden kalma bir evim vardı. Onu rehine koyarak bir ev tuttuk. - Ömer Seyfettin

Birleşik Kelimeler: kalma durumu, babadan kalma, dededen kalma


KALMAK


[nesnesiz]
  • Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek

    Sıkı sıkı kucakladı ve öylece kaldı. - Tarık Buğra

[-de]
  • Konaklamak, konmak

    Hemen karargâha yerleşmezsem ne geri dönebilir ne de otelde kalabilirdim. - Falih Rıfkı Atay

[-le]
  • Oturmak, yaşamak

    Tam beş sene benimle beraber kaldı. - Sait Faik Abasıyanık

[-de]
  • Oyalanmak, vakit geçirmek

    Kısa bir süre tezgâhın önünde kaldı. - Necati Cumalı

[-de]
  • İşlemez, yürümez duruma gelmek

    Araba yarı yolda kaldı.

[-e]
  • İleriye atılmak, ertelenmek

    Mahkeme ayın on sekizine kaldı. - Sait Faik Abasıyanık

[-de]
  • Bir şeyle kaplanmak, bir şeye bulanmak

    Oda duman içinde kaldı.

[-de]
  • Bir işi belli bir noktada bırakmak, ara vermek

    Bugün iş maddesinde kaldık.

[-den]
  • Miras olarak geçmek

    Çiftlik ana babasından kalmış.

[-den]
  • Yapamamak

    Misafir geldi, gezmeden kaldık.

[-le]
  • Yetinmek

    Yalnız dayak atmakla kalmadı, onu işinden de çıkardı.

[-le]
  • Sınırlanmak

    Amasya'da iken karşılaştığımız vaziyet yalnız Şeyh Recep Vakası ile kalmadı. - Atatürk

[yardımcı fiil]
  • Olmak, herhangi bir durumda bulunmak

    Fatma'nın yemek çantası olmasaydı dün aç kalmıştık. - Falih Rıfkı Atay

[yardımcı fiil]
  • Kök veya gövdeleri sonuna -a (-e), -ıp (-ip) zarf-fiil eki almış fiillere gelerek süreklilik bildiren birleşik fiiller oluşturur

    Bakakalmak.

    Şaşakalmak.

    Donakalmak. Şaşırıp kalmak. Donup kalmak.

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ... den kalır yeri yok
  • ... ye kalsa (veya kalırsa)
  • kaldı ki

Birleşik Kelimeler: kala kala, geri kalmış


KALMALI


[sıfat]
  • Kalma durumunda olan

Birleşik Kelimeler: kalmalı tümleç


ARTAKALMA


[isim]
  • Artakalmak işi

KALAKALMA


[isim]
  • Kalakalmak işi

ARTAKALMAK


[-den]
  • Artmak, geriye kalmak, fazla bulunmak

    Artakalan para ile çocuk pek güç geçiniyordu. - Halit Fahri Ozansoy


KALAKALMAK


[nesnesiz]
  • Bir şey veya durum karşısında şaşırmak

    Baktılar ve ani bir komutla dondurulmuşçasına öylece kalakaldılar. - Elif Şafak


BAKAKALMA


[isim]
  • Bakakalmak işi

BAKAKALMAK


[-e] [nesnesiz]
  • Şaşkınlığa uğrayıp ne yapacağını bilmez durumda kalmak

    Bakakalırım giden geminin ardından / Atamam kendimi denize, dünya güzel / Serde erkeklik var, ağlayamam - Orhan Veli Kanık


DONAKALMA


[isim]
  • Donakalmak durumu

DONAKALMAK


[nesnesiz]
  • Şaşırıp bir süre ne yapacağını, ne diyeceğini bilememek

    Kaşlarını kaldırarak kafasını salladığı saniye donakalmıştım. - Sermet Muhtar Alus


ŞAŞAKALMA


[isim]
  • Şaşakalmak işi

ŞAŞAKALMAK


[-e]
  • Çok şaşırmak, şaşkınlıktan ne yapacağını bilememek

    Fırtınadan sonra şaşakalır insan, anlayamaz o azgın denizin ne kerametle, nasıl durulduğunu. - Azra Erhat