İçinde Kabil Bulunan Kelimeler



İçinde KABİL olan 29 kelime bulunuyor. İçerisinde KABİL geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kabil kelimesinin anlamı nedir? Kabil ile başlayan kelimeler. Kabil ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

15 Harfli Kelimeler

KABİLİYETSİZLİK23

13 Harfli Kelimeler

MÜTEKABİLİYET20

12 Harfli Kelimeler

KABİLİYETSİZ20, BIRAKABİLMEK18

11 Harfli Kelimeler

ACIKABİLMEK18, BURKABİLMEK17, BIRAKABİLME17, KABİLİYETLİ15

10 Harfli Kelimeler

GAYRİKABİL18, ACIKABİLME17, ÇIKABİLMEK17, BIKABİLMEK16, BURKABİLME16, ÇAKABİLMEK16, BAKABİLMEK15, KABİLİNDEN14

9 Harfli Kelimeler

ÇIKABİLME16, BIKABİLME15, ÇAKABİLME15, BAKABİLME14, MÜTEKABİL14, KABİLİYET13, AKABİLMEK12

8 Harfli Kelimeler

KABİLDEN12, AKABİLME11

7 Harfli Kelimeler

MUKABİL11, MAKABİL10

6 Harfli Kelimeler

KABİLE8

5 Harfli Kelimeler

KABİL7


KABİL (Kelime Kökeni: Arapça ḳābil)


[sıfat]
  • Olabilir

    Ben onu bir göreyim, dedi, kabil mi? - Peyami Safa

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabil değil

[sıfat] [eskimiş]
  • Türlü, gibi, benzer
[isim]
  • Tür, cins

Birleşik Kelimeler: bu kabîl


KABİLE (Kelime Kökeni: Arapça ḳabīle)


[isim] [toplum bilimi]
  • Boy (II)

    Avla geçinen bir kabile, bu gıdaları tesadüfe borçlu olduğuna inanabilir. - Cemil Meriç


MAKABİL (Kelime Kökeni: Arapça māḳabl)


[isim] [eskimiş]
  • Bir şeyin öncesi, geçmişi

Birleşik Kelimeler: makabline şamil


AKABİLME


[isim]
  • Akabilmek işi

MUKABİL (Kelime Kökeni: Arapça muḳābil)


[sıfat]
  • Bir şeye karşılık olarak yapılan, bir şeyin karşılığı olan

    Düşmanlarla beraber Anadolu'da mukabil teşkilat yapmak üzere yetmiş beş kişi kadar göndermiş. - Atatürk

[zarf]
  • Karşılık olarak

    Bir iki iyi habere mukabil her gün nice kaza ve bela haberleri verir. - Abdülhak Şinasi Hisar

[zarf]
  • Rağmen

    Oraya altın parlaklığı veren guruplara mukabil buradan her sabah pırıl pırıl bir güneş doğduğunu da ben çok defalar gördüm. - Asaf Halet Çelebi


AKABİLMEK


[nesnesiz]
  • Akma ihtimali veya imkânı bulunmak

KABİLİYET (Kelime Kökeni: Arapça ḳābiliyyet)


[isim]
  • Yetenek

    Bence şairin asıl sanatı ruh anlarını ifade etmek hususundaki kabiliyetidir. - Asaf Halet Çelebi


BAKABİLME


[isim]
  • Bakabilmek işi

    Olaylara yüksekten bakabilme gücüdür kültür. - Cemil Meriç


MÜTEKABİL (Kelime Kökeni: Arapça muteḳābil)


[sıfat] [eskimiş]
  • Karşılıklı

KABİLİYETLİ


[sıfat]
  • Yetenekli

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kabiliyetli çırak ustayı geçer


BAKABİLMEK


[-e] [nesnesiz]
  • Bakma ihtimali veya imkânı bulunmak

    Olaya dışarıdan bakabilseydin gerçeği hemen görürdün. - Ahmet Ümit


BIKABİLME


[isim]
  • Bıkabilmek işi

ÇAKABİLME


[isim]
  • Çakabilmek işi

BIKABİLMEK


[nesnesiz] [-den]
  • Bıkma ihtimali veya imkânı bulunmak

BURKABİLME


[isim]
  • Burkabilmek işi