İçinde Kün Bulunan Kelimeler



İçinde KÜN olan 53 kelime bulunuyor. İçerisinde KÜN geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Kün ile başlayan kelimeler. Kün ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

12 Harfli Kelimeler

ÇÖKKÜNLEŞMEK27, DÜŞKÜNLEREVİ27, ÖYKÜNMECİLİK26, DÜŞKÜNLEŞMEK25, KÜSKÜNLEŞMEK21

11 Harfli Kelimeler

ÇÖKKÜNLEŞME26, DÜŞKÜNLEŞME24, GAYRİMÜMKÜN23, KÜSKÜNLEŞME20

10 Harfli Kelimeler

KÜNTÜSÜZ28, ÜRKÜNTÜSÜZ22, KÜNDELEMEK15

9 Harfli Kelimeler

KÜNTÜLÜ23, ÖYKÜNMECİ23, ÇÖKKÜNLÜK22, DÜŞKÜNLÜK20, ÜRKÜNÇLÜK18, ÜRKÜNTÜLÜ17, KÜSKÜNLÜK16, KÜNDELEME14, KÜNDEKARİ13

8 Harfli Kelimeler

ÇÜKÜNDÜR19, DÖKÜNMEK19, ÖYKÜNMEK19, BÜKÜNMEK15, YÜKÜNMEK15

7 Harfli Kelimeler

ÇÖKÜN20, ÖYKÜNCE20, DÖKÜN19, DÖKÜNME18, ÖYKÜNME18, SÖKÜN18, BÜKÜN15, BÜKÜN15, BÜKÜNME14, YÜKÜNME14, ÜRKÜN13

6 Harfli Kelimeler

GÖÇKÜN21, ÇÖKKÜN17, DÜŞKÜN15, KÜNEFE14, ÜRKÜNÇ13, MÜMKÜN12, KÜSKÜN11

5 Harfli Kelimeler

KÜN14, KÜN12, BÜKÜN11, YÜKÜN11, KÜNDE9, KÜNYE9, RÜKÜN9

4 Harfli Kelimeler

KÜNH10, KÜNK6


KÜNK (Kelime Kökeni: Farsça kunk)


[isim]
  • Pişmiş toprak veya betondan yapılmış kalın su borusu, büz

    Bir gün bu künklerin bir tanesinin, bir yerinden delinmiş olduğu görülür. - Sait Faik Abasıyanık


KÜNDE (Kelime Kökeni: Farsça kunde)


[isim] [spor]
  • Güreşçinin, hasmını altına alıp bir elini önden, ötekini arkadan geçirerek ellerini kilitlemesi
[mecaz]
  • Düzen, tuzak, oyun, hile
[eskimiş]
  • Suçluların ayağına bağlanan demir halka, köstek

Ata Sözleri ve Deyimler

  • kündeden atmak
  • kündeye almak (veya getirmek)
  • kündeye gelmek
  • kündeye getirilmek

Birleşik Kelimeler: bel kündesi, oturak kündesi


KÜNYE (Kelime Kökeni: Arapça kunye)


[isim]
  • Bir kimsenin adı, soyadı, ülkesi, doğumu, mesleği vb. bilgilerini gösteren kayıt

    Kara Hüseyin'in künyesini yazdığım defteri belki on kere açtırıyor, parmağını künyenin üstüne büyük bir hızla koyuyor. - Halide Edip Adıvar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • künyesi gelmek
  • künyesini okumak

Birleşik Kelimeler: künyesi bozuk


RÜKÜN (Kelime Kökeni: Arapça rukn)


[isim] [eskimiş]
  • Bir şeyin en güçlü ve sağlam yönü

KÜNH (Kelime Kökeni: Arapça kunh)


[isim] [eskimiş]
  • Öz(I), kök, içyüz

    Bu şiirin künhü dimağla, gözle görülmez, yalnız kalple anlaşılır. - Yahya Kemal Beyatlı

Ata Sözleri ve Deyimler

  • künhüne varmak


KÜSKÜN


[sıfat]
  • Küsmüş olan, gücenik, dargın, muğber

    Benim küskün talihimin bana verdiği ızdırap yeter. - Etem İzzet Benice

[isim] [bitki bilimi]
  • Küstüm otu
[halk ağzında]
  • Gelişmemiş, küçük kalmış

BÜKÜN


[isim] [dil bilgisi]
  • Dil bilgisi görevleri ve yapı bakımından, kelime köklerinin başında, içinde veya sonunda türlü değişikliklerin olması, insiraf

YÜKÜN


[isim] [kimya] [fizik]
  • İyon

MÜMKÜN (Kelime Kökeni: Arapça mumkin)


[sıfat]
  • Olabilir

Ata Sözleri ve Deyimler

  • mümkün görünmek
  • mümkün olmak

Birleşik Kelimeler: mümkün mertebe


KÜNCÜ (Kelime Kökeni: Farsça kuncud)


[isim] [halk ağzında]
  • Susam tanesi

KÜNDEKÂRİ


[isim]
  • Kakmacılık

ÜRKÜNTÜ


[isim]
  • Ürkme duygusu, tevahhuş

    Işıltılı gözlerinde en ufak bir ürküntü yoktu. - Nezihe Araz

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ürküntü vermek


ÜRKÜNÇ


[sıfat]
  • Ürkme, çekinme duygusu veren

    İncecik bir lüks değil kaba, zevkten yoksun, çok daha ürkünç bir lüks sergilenecek şimdi. - Selim İleri


KÜNDELEME


[isim]
  • Künde oyununu yapma

BÜKÜNME


[isim]
  • Bükünmek işi