İçinde İkm Bulunan Kelimeler



İçinde İKM olan 15 kelime bulunuyor. İçerisinde İKM geçen kelimeler ve kelime anlamları.

11 Harfli Kelimeler

OTOMATİKMAN15

10 Harfli Kelimeler

GECİKMESİZ22

9 Harfli Kelimeler

GECİKMELİ17

8 Harfli Kelimeler

GECİKMEK16, HİKMETLİ13, BİRİKMEK11, DİKMELİK11

7 Harfli Kelimeler

GECİKME15, BİRİKME10

6 Harfli Kelimeler

HİKMET11, DİKMEN9, DİKMEK9, SİKMEK8

5 Harfli Kelimeler

DİKME8, İKMAL6


İKMAL (Kelime Kökeni: Arapça ikmāl)


[isim]
  • Eksik bir şeyi tamamlama, daha iyi duruma getirme, bütünleme

    Kolordu ikmaliyle ilgili bir iş için görevli olarak gelmiş. - Attila İlhan

[askerlik]
  • Geri hizmet
[edebiyat]
  • Cümlenin, dizenin anlamını sonra gelen cümle veya dize ile tamamlama

Ata Sözleri ve Deyimler

  • ikmale bırakmak
  • ikmale kalmak
  • ikmal etmek

Birleşik Kelimeler: ikmal imtihanı


SİKMEK


[-i] [kaba konuşmada]
  • Erkek cinsel ilişkide bulunmak

DİKME


[isim]
  • Dikmek işi
[mecaz]
  • Bir evde aileyi sürdürecek olan tek çocuk
[halk ağzında]
  • Ağaç, direk
[halk ağzında]
  • Fidan, yeni dikilmiş fidan
[denizcilik]
  • Yük kaldırmakta kullanılan bir direkli maçuna
[matematik]
  • Dikey olan doğru veya düzlem, amut

Birleşik Kelimeler: orta dikme


DİKMEN


[isim] [halk ağzında]
  • Koni biçiminde tepe
[isim]
  • Sinop iline bağlı ilçelerden biri

DİKMEK


[-e] [-i]
  • Bir cismi dik olarak durdurmak

    Bir yere direk dikmek.

[-i]
  • Bardak, kadeh, testi vb. kapların içindekini bir çırpıda, bir solukta içmek

    Doldurmasıyla kadehini dikmesi, gözünü kırpmadan tek yudumda devirmesi bir oluyor. - Attila İlhan

[spor]
  • Top vb.ni oyun alanında belirli bir yere koymak

    Oyuncu topu penaltı noktasına dikti.

[-i]
  • Biçilmiş veya yırtılmış kumaş, deri, yara vb.ni iğneye geçirilmiş iplikle tutturmak

    Giysi dikmek.


BİRİKME


[isim]
  • Birikmek işi

Birleşik Kelimeler: birikme havzası


BİRİKMEK


[nesnesiz]
  • Toplanıp yığılmak

    Bu nedenle karısının gözlerinde biriken öfkenin farkına varmadı. - Lâtife Tekin


DİKMELİK


[isim]
  • Fidanlık

HİKMET (Kelime Kökeni: Arapça ḥikmet)


[isim]
  • Bilgelik
[eskimiş]
  • Öğüt verici söz

    Biz bize benzeriz sözü ile millî hikmetlerimizin en doğrusunu söylemişiz. - Falih Rıfkı Atay

[eskimiş]
  • Fizik
[eskimiş]
  • Felsefe

Ata Sözleri ve Deyimler

  • hikmetinden sual olunmaz


HİKMETLİ


[sıfat]
  • Hikmeti olan

OTOMATİKMAN (Kelime Kökeni: Fransızca automatiqement)


[zarf]
  • Otomatik olarak

GECİKME


[isim]
  • Gecikmek işi, teehhür, rötar

    Zaten gecikmemin sebebi evi aramak oldu. - Peyami Safa


GECİKMEK


[nesnesiz]
  • Geç kalmak, herhangi bir işi kararlaştırılan zamandan sonra yapmak

    Tepeden tırnağa çamura, toza batmış, dize kadar çemrek kalabalığı görenler, bunda bir iş, mühim bir iş olduğunu anlamakta gecikmediler. - Yaşar Kemal


GECİKMELİ


[sıfat]
  • Gecikmesi olan, tehirli, rötarlı

GECİKMESİZ


[sıfat]
  • Gecikmesi olmayan, rötarsız