İçinde Hre Bulunan Kelimeler



İçinde HRE olan 40 kelime bulunuyor. İçerisinde HRE geçen kelimeler ve kelime anlamları.

Ayrıca, "Hre ile biten kelimeler." içeriklerine bakabilirsiniz.

11 Harfli Kelimeler

KAHREYLEYİŞ22, ŞEHREMANETİ19, KAHREYLEMEK18, NAMAHREMLİK17

10 Harfli Kelimeler

FAHRENHAYT26, MÜZAHREFAT26, MÜHRELEMEK18, MAHREMİYET18, KAHREYLEME17

9 Harfli Kelimeler

ŞÖHRETSİZ26, MÜHRESENK17, MÜHRELEME17, ŞEHREMİNİ17, ZEHRETMEK17, MAHREMLİK15, KAHRETMEK14

8 Harfli Kelimeler

ŞÖHRETLİ21, BEHRESİZ18, ZEHRETME16, NAMAHREM14, KAHRETME13, AHRETLİK12

7 Harfli Kelimeler

HRE22, PÖHRENK21, ÇEHRECE17, BİBEHRE15, ÇEHRE14, MÜHRE14

6 Harfli Kelimeler

ŞÖHRET19, UHRE17, MAHREÇ14, MAHREM12, MAHREK11

5 Harfli Kelimeler

HRE14, ÇEHRE12, MÜHRE12, CEHRE12, BEHRE11, SAHRE10, AHRET9


SAHRE (Kelime Kökeni: Arapça ṣaḫre)


[isim] [eskimiş]
  • Külte

MAHREK (Kelime Kökeni: Arapça maḥrek)


[isim] [eskimiş] [gök bilimi] [matematik]
  • Yörünge

    Hareket eden tramvay beni alıştığım bir mahrekten ayırmıştı. - Kemal Bilbaşar


BEHRE (Kelime Kökeni: Farsça behre)


[isim] [eskimiş]
  • Pay, nasip, hisse

AHRETLİK


[isim]
  • Ahret kardeşi olan kadınlardan her biri

    Yerine oturmadı, ahretlik teyzenin getirdiği çayı da ayakta içiyordu. - Tarık Buğra

[sıfat]
  • Öbür dünyada karşılığı görüleceğine inanarak yapılan (iş veya iyilik)
[halk ağzında]
  • Besleme kız, beslek

MAHREM (Kelime Kökeni: Arapça maḥrem)


[sıfat]
  • Yakın akrabadan olduğu için nikâh düşmeyen (kimse)
[isim]
  • Sırdaş

    Az vakitte mahremlerimden biri oldu. - Hüseyin Rahmi Gürpınar


ÇEHRE (Kelime Kökeni: Farsça çihre, çehre)


[isim]
  • Yüz (II)

    Ben şimdi o güzel çehreden başka / Ne bir yüz düşünür ne hatırlarım - Necmettin Halil Onan

[mecaz]
  • Görünüş
[mecaz]
  • Kimlik

    Şehrin etnik çehresi de bizim için az çok meçhuldür. - Ahmet Hamdi Tanpınar

Ata Sözleri ve Deyimler

  • çehre almak
  • çehre etmek
  • çehresi bozulmak

Birleşik Kelimeler: çehre züğürdü, çatık çehre, eğri çehre


MÜHRE (Kelime Kökeni: Farsça muhre)


[isim] [eskimiş]
  • Her tür yuvarlak şey, küçük top

CEHRE (Kelime Kökeni: Farsça cehre)


[isim] [eskimiş]
  • Pamuk, yün, ipek vb.ni eğirip iplik durumuna getirmeye yarar araç, iğ

KAHRETME


[isim]
  • Kahretmek işi

KAHRETMEK (Kelime Kökeni: Arapça ḳahr + Türkçe etmek)


[-i]
  • Ezmek, perişan etmek
[nesnesiz]
  • Kendine dert etmek, içlenmek, çok üzülmek
[-e]
  • İlenmek, beddua etmek

NAMAHREM (Kelime Kökeni: Farsça nā + Arapça maḥrem)


[sıfat]
  • Evlenmelerinde yasa bakımından sakınca olmayan (kadın ve erkek)
[eskimiş]
  • Yabancı, el

    Doğrusunu isterseniz beni aldatmamıştır ama namahrem karşısında oynamıştır. - Sait Faik Abasıyanık


ÇEHRELİ


[sıfat]
  • Çehresi olan

    Kırmızı fesi kulaklarına kadar geçmiş, bayağı çehreli, yapma tavırlı, sahte öksürüklü bir adam çıktı. - Refik Halit Karay

Birleşik Kelimeler: çatık çehreli


MÜHRELİ


[sıfat]
  • Mühre ile cilalanmış

MAHREÇ (Kelime Kökeni: Arapça maḫrec)


[isim] [eskimiş]
  • Çıkış yeri, çıkak
[dil bilgisi]
  • Boğumlanma noktası
[matematik]
  • Payda

ZÜHRE (Kelime Kökeni: Arapça zuhre)


[isim] [gök bilimi]
  • Çoban Yıldızı